"صحفيا" - Translation from Arabic to Turkish

    • basın
        
    • gazeteci
        
    • gazeteciydi
        
    • muhabir
        
    Şu anda bir basın konferansı veriyor. Yarım saat içerisinde burada olacak. Open Subtitles انه يقيم مؤتمرا صحفيا من المفروض ان يكون هنا خلال نصف ساعة
    Halkın alması gereken önlemleri anlatan bir basın açıklaması hazırladık. Open Subtitles لقدكتبنا تصريحا صحفيا عن الاحتياطات التي يجب ان يتخذها العامة
    Ben de yazdım ve yayınlandığı gün Johnson bir basın toplantısı düzenledi ve Hoover'ı FBI başkanlığına atadığını söyledi! Open Subtitles و نشرت الأمر و في نفس يوم صدور الجريدة أقام الرئيس جونسون مؤتمرا صحفيا و قال أنه قد ثبت هوفر في منصبه حتى وفاته
    - Sana tarih öğrencisi olduğum konusunda yalan söylediğim için üzgünüm ama ben bir gazeteci değilim. Open Subtitles اسمع,انا اسف لاني كذبت عليك بخصوص اني ادرس التاريخ ولكني لست صحفيا
    gazeteci bir adam vardı, savaş bölgesine gidiyordu... Open Subtitles .. شخصٌ ما ، كان صحفيا ً ،كان فى منطقة حرب
    Babam gazeteciydi. Open Subtitles أبى كان صحفيا ً
    Los Angeles Polisi Gasp ve Cinayet Masası'ndan dedektif Sam Whitmore'un bu akşam geç saatlerde bir basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor. Open Subtitles شرطة لو انجيليس للسرقة والقتل.. المحقق سام نيكو من المتوقع ان يعقد مؤتمر صحفيا في وقت لاحق هذا المساء
    Ne zaman bütün ülkeyi alarma geçirecek bir basın konferansı yapıyoruz? Open Subtitles متى سنعقد مؤتمؤا صحفيا لنحذر البلاد بأكملها منه؟
    Bütün haber kanallarına 10 dakika içinde bir basın toplantısı yapacağımızı bildirdim. Open Subtitles لقد اخطرت كل المنافذ الاعلامية سنعقد مؤتمرا صحفيا بعد 10 دقائق
    Başka bir basın konferansı düzenle, fikrini değiştirdiğini, ve artık Promisin kullanımını desteklediğini söyle. Open Subtitles إعقد مؤتمرا صحفيا تُعلن فيه أنك قد غيرت ما في قلبك و أنك الآن تدعم أخذ البروميسين
    Bir basın toplantısı daha yapacaksın. Open Subtitles جيد انت على وشك ان تعطي تصريحا صحفيا اخر
    Geri döndüğümüzde zanlı ile ilgili bir basın bülteni hazırlamanı istiyorum. Open Subtitles عندما نعود اريدك ان تعدي تصريحا صحفيا عن الجاني ولكن لا تصرحي به
    Bagley'i ara. Bir basın toplantısı düzenleyelim. Open Subtitles ، اجمعو أغراضكم جميعا فلنقم مؤتمرا صحفيا
    Yani diyorsun ki, bir basın toplantısı düzenleyip... Open Subtitles أنت تقترح أن نعقد مؤتمرًا صحفيا ونعلن فيه
    Yarın ortak bir basın toplantısı yaparız, beni desteklersin. Open Subtitles غدا نعقد مؤتمرا صحفيا سويا نعلن فيه دعمك لي
    gazeteci olsam da ona moral vermem gerektiğini biliyordum. Open Subtitles حتى ولو كنت صحفيا فأنا اعلم انه كان يجب على ان أواسيها
    Ama elimdeki hikayeyi kaptırdığım her seferde bu beni daha fazla motive etti, beni daha iyi bir gazeteci olmaya itti. Open Subtitles فهذا قرارك ولكن في كل مرة اصل فيها الى القصة ويسبقني احدهم فهذا يحفزني اكثر لأصبح صحفيا افضل
    Roy Thomson bir gazeteci değildi fakat gazeteciliğin sahip olduğu en yakın arkadaşı oldu. Open Subtitles لم يكن تومسون صحفيا ولكنه كان أفضل صديق للصحافة
    Senden iyi bir gazeteci olurdu, Bay Poirot. Open Subtitles كان يمكن ان تكون صحفيا جيدا يا سيد بوارو
    Hapishaneden çıktığın zaman sen büyük bir sabun baronu bense ünlü bir gazeteci olacağım ve hayatlarımıza başlayacağız. Open Subtitles عندما تخرجين من السجن سوف تكونين من افضل منتجين الصابون و أنا سوف اصبح صحفيا مشهورا..
    - Hayır, o da gazeteciydi. Open Subtitles -لا، كان صحفيا أيضا
    Arkadaslarimin çogu daha ayak isi yaparken ben muhabir oldum. Open Subtitles لقد كنت مراسلا صحفيا من قبل أن يصبح أصدقائي فتيان نسخ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more