| doğru mu? Nathaniel Kahn: Yaptıysa çok şanslı bir adamdır. | TED | نثانيال خان: إن كان ذلك صحيحا فهو رجل محظوظ جداً. |
| Tatlım, biliyorum, ama onların bizi kovalaması da, doğru değil. | Open Subtitles | عزيزتي أعرف, ولكن ليس صحيحا أن نسمح لهم بتتبعنا أيضا |
| - Bu doğru değil! - Bunun böyle olduğunu gördün! | Open Subtitles | ـ هذا ليس صحيحا ـ لقد رأيت بنفسك حقيقة ذلك |
| - Bu doğru değil! - Bunun böyle olduğunu gördün! | Open Subtitles | ـ هذا ليس صحيحا ـ لقد رأيت بنفسك حقيقة ذلك |
| eğer bu kehanetler doğruysa Yıldız 140 km ötede yatıyor demektir. | Open Subtitles | اذا كان هذا صحيحا فالنجمة قد سقطت على بعد 100 ميل |
| Burada olmasının sebebi sen değilsin. doğru değil mi Will? | Open Subtitles | أنت لست السبب في أنها هنا أليس ذلك صحيحا .. |
| - Annen doğru olduğunu düşündüğün şeye inanmanı istiyor - Bu doğru değil. | Open Subtitles | . أو ، فى حالة الام هذا هو الصواب . هذا ليس صحيحا |
| Bu kelimeyi doğru kodlarsan, onuncu ve son finalistimiz olacaksın. | Open Subtitles | اذا تهجئتي هذه صحيحا ستكونين العاشرة و الأخيرة في النهائيات |
| Bu kesinlikle doğru değil. Az önce telefonda karımla konuştum. | Open Subtitles | هذا ليس صحيحا ابدا لقد انهيت للتو حديثا مع زوجتي |
| Senden öğrendiğim bir şey varsa o da bana göre doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yapmalıyım ve sonuçlarını kafama takmamalıyım. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء واحد تعلمته منكَ فهو أني يجب أن أقوم بالشئ الذي اراه صحيحا ولا أقلق بشأن العواقب |
| Senden öğrendiğim bir şey varsa o da bana göre doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yapmalıyım ve sonuçlarını kafama takmamalıyım. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء واحد تعلمته منكَ فهو أني يجب أن أقوم بالشئ الذي اراه صحيحا ولا أقلق بشأن العواقب |
| - ...hemen endişeye kapılırdın. - Hayır, bu doğru değil. | Open Subtitles | إن لم يكن كل شىء مثالى لا, هذا ليس صحيحا |
| - ...hemen endişeye kapılırdın. - Hayır, bu doğru değil. | Open Subtitles | إن لم يكن كل شىء مثالى لا, هذا ليس صحيحا |
| Bu doğru değil değil mi bu büyük kardeş Dean. | Open Subtitles | هذا ليس صحيحا ، حسنا؟ هذا ما يفعله الشقيق الاكبر |
| Ve bu doğru değilse, bir suçlunun bulunduğu yeri gizlemek ağır suçtur. | Open Subtitles | وإذا كان هذا ليس صحيحا , إخفاء مكان وجود المجرم هو جناية. |
| Kuzey yakasında yaşadığınız, evinizin Osterbro'da olduğu doğru değil mi? | Open Subtitles | اليس صحيحا انك تسكن في الشمال ولديك شقة في اوستيربرو؟ |
| Bu doğru değil. İkinizin dans ettiği o videoları izliyor hep. | Open Subtitles | ليس صحيحا ، دائما ما تشاهد أفلامكما البيتية و أنتم ترقصون |
| - doğru değil, biliyoruz. . -Sence ne oldu, Trond? | Open Subtitles | هذا ليس صحيحا شاهدت ذلك لذا، ما رأيك حدث، تروند؟ |
| Söylediğin doğruysa bile karşılıklı nefret ederek elimize ne geçecek? | Open Subtitles | حتى لو كان ذلك صحيحا ، لما نرد لهم الكره |
| Tae Gong Shil özel olduğundan değil de sizin için özel olan başka birini görmesi için onu kullanıyorsunuz, öyle mi? | Open Subtitles | إنه ليس لأن تاي غونغ شيل خاصة بك ولكن فقط لتستعملها من أجل أن ترى شخصا خاصة بك اليس هذا صحيحا ؟ |
| Belki de, ama ailenin adını korumanın hiç bir yanlış tarafı yok. | Open Subtitles | قد يكون هذا صحيحا و لكن لاتوجد مشكله في حماية اسم العائلة |
| Olabilir ama bu sizin gerçek arkadaşlarınızı ifşa etmez mi? | Open Subtitles | ربما يكون ذلك صحيحا لكن هل يكشف من أصدفائك الحقيقيون؟ |
| İşte, asıl sorun bu? Sorun, sana söylediklerim doğruydu. Banneker'ın tüm yazıları 150 yıl önce bir yangında yandı. | Open Subtitles | رايت , هنالك المشكلة هي ما قلت لك قبل 150 كان صحيحا كا من ورق بينيكر حرقت منذ سنة |
| Evet, bizimle çalıştığın 700 gün boyunca, bir kere haklı çıktın. | Open Subtitles | نعم، في 700 يومِ عَمَل مَعنا، أنت لأول تقول شيئا صحيحا |
| doğrudur, Colin, ama babam şu anda Kennebunkport'ta balık avlarken Saddam hala bizi dürtüyor. | Open Subtitles | قد يكون ذلك صحيحا يا كولين ولكن أبي يصيد السمك الآن في كينيبونكبورت وصدام لا يزال يعبث معنا |
| O'Kelly, yukarı çık, fotoğrafı düzgün çeksinler. | Open Subtitles | أوكلي؟ أصعد و دعهم يصورون هذا الشئ صحيحا |
| Eğer öyleyse bile bu genç ikizi nasıl tanıyabiliriz ki? | Open Subtitles | ولو أن هذا صحيحا فكيف يمكننا التعرف على توأمنا الأصغر؟ |
| Bu inin potansiyel asilere yataklık yaptığı söylentisi doğruymuş. | Open Subtitles | يبدو ان الإشاعات حول هذه الحانة بدأت تتراكم و تنتشر لأن الإشتباه بوجود ثوار كان صحيحا |
| Sadece biraz takım ruhu aşılamaya çalışıyorum burada. değil mi çocuklar? | Open Subtitles | انا احوال ان ازرع فيكم روح الفريق هنا اليس صحيحا يارجال؟ |