"صداه" - Translation from Arabic to Turkish

    • yankı
        
    • yankılanır
        
    • koronun
        
    • yankılanan
        
    • yankılandı
        
    • yankılanacak
        
    • yankılanıyor
        
    Bu unvan hala Müslüman dünyasında yankı bulur. Open Subtitles لايزال للّقب صداه بأرجاء العالم الإسلامي
    Yine de merak ediyorum, tartıştığımız bir şey sende kişisel bir boyutta yankı uyandırdı mı? Open Subtitles ما زلت أتساءل إذا كان أي شيء ناقشناه تردّد صداه فيك على المستوى الشخصي؟
    Vefat çanı bu dağlarda çok iyi yankılanır. Open Subtitles جرس الوفاة يقرع ويظهر صداه بوضوح في هذه الجبال
    Bu hayatta ne yapmışsak, hepsi ebediyen yankılanır. Open Subtitles ما نفعله في هذه الحياة نسمع صداه في الآخرة
    Cennetten bir koronun sesi gibi Open Subtitles * يتردّد فينا صداه *
    "Çağlar arasında yankılanan bir aşkla" nasıl olur? Open Subtitles ماذا عن "مع حب سيتردد صداه خلال العصور."
    Gök gürleyişi gibi bir patlama sesi Yorknew semalarında yankılandı. Open Subtitles إنفجار راعد يضجّ" "(صداه أنحاء مدينة (يوركنيو
    "Pazar gecesi olanlar sonsuzlukta yankılanacak." Open Subtitles إن ما سيحدث ليلة الأحد، سيتردد صداه عبر الأبدية
    Bir saldırı çağrısı gecenin sessizliğinde yankılanıyor. Open Subtitles نُداء للقتال، يدُب صداه خلال الليل.
    RAW ajanlarının vatan haini olmaktan çıkarılması tüm ülkede büyük yankı uyandırdı. Open Subtitles الذي رفع صوته دفاعاً عن عملائنا وصوته يعلو صداه في كل أنحاء البلاد
    O kadar az öğrenci varken sesin salonda yankı yapıyor mu? Open Subtitles -بخير هل الصوت يرن صداه فيه بسبب قلة الطلبة؟
    Bu durum, Yüzüklerin Efendisi'nde yankı bulan açgözlülükten çıkarılan acı bir derstir. Open Subtitles إنه درس قاس عن خطورة الجشع وهو درس يتردد صداه "بقصة "سيد الخواتم
    oyunları, izleyiciyi güldürürken düşündürmüştür. M.Ö. 425'te, Kleon'a karşılık verdiği cevabında, hâlâ bugüne yankı yapar; "Ben bir komedyenim. Bu yüzden adalet hakkında konuşacağım. Kulaklarına işitmesi ne denli zor gelse de." TED وردّه الحاسم على كليون في عام 425 قبل الميلاد ما زال يتردّد صداه إلى اليوم: "أنا ممثل هزلي، لذا سأتكلم عن العدالة، مهما كان وقع ذلك صعبًا على أذنيك."
    Başımın içinde yankılanan Open Subtitles الذي يتردد صداه برأسي
    Duvarlarda yankılandı! Open Subtitles ‏ ‏‏تردّد صداه عبر الجدران! ‏‏
    Yapacağımız şey tarihte yer alacak ve, asırlar boyunca yankılanacak. Open Subtitles ما سنقوم به يجب أن يُسجله التاريخ يبقى صداه على مر العصور
    Gece olurken, bir savaş çağrısı yankılanıyor. Open Subtitles نُداء للقتال، يدُب صداه خلال الليل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more