| arkadaşın karara vardırırsa konseyden evvel, seni yalnızca burda yaptıklarından dolayı sorumlu tutabiliriz. | Open Subtitles | كما أشارت صديقتكِ أمام المجلس.. يمكننا أن نحاكمكِ فقط على ما فعلتِهِ هنا |
| Eğer onun cezasını ve kendi cezanı çekmeye razıysan arkadaşın affedilmiştir. | Open Subtitles | لو أنت علي أستعداد لقضاء عقوبتها وعقوبتك تم العفو عن صديقتكِ |
| Kız arkadaşın adamın pasaportunu veya cep telefonunu alabilirse eğer, inceleyebiliriz, bilirsin. | Open Subtitles | لو بإمكان صديقتكِ أنّ تحصل على جوازسفرهِ،و ربماهاتفه.. فيمكننا التحرّي بذلك الأمر. |
| - arkadaşının ceseti üzerinde feryat ettiğini görmeyi çok istiyordum. | Open Subtitles | كنت أشتاق لرؤيتكِ تبكين على جثة صديقتكِ لن يحدث ذلك أبداً |
| Afedersin. Jacuzi hala ona saygı duyuyorken arkadaşını oradan çıkarmalıyım. | Open Subtitles | أنا ذاهبة لإخراج صديقتكِ من الجاكوزي بينما لا يزال يحترمها |
| Madam, arkadaşınız size söyledi mi bilmiyorum ama bugün onun canına kast etme girişiminde bulunuldu. | Open Subtitles | سيدتي , لا أعرف إن كانت قد أخبرتكِ صديقتكِ لكن اليوم كانت حياتها عرضة للخطر |
| Bu gece istilacılar, arkadaşın Michelle'i öldürdüler. | Open Subtitles | الليلة . قام المحتلون بقتل صديقتكِ ميشيل |
| Korkma.Küçük arkadaşın dönene kadar yanında kalacağım. | Open Subtitles | لا تخافي يا عزيزتي سأبقى معكِ إلى حين عودة صديقتكِ الصغيرة |
| arkadaşın birkaç günlüğüne başının çaresine bakabilir. | Open Subtitles | صديقتكِ يمكنها أن تعتني بنفسها لأيام قليلة |
| Sana katıldığımı söylemiyorum, ama... şey, senin arkadaşın olmaktan gurur duyuyorum. | Open Subtitles | كنت أستحق ذلك أنا لا أقول أنني أتفق معكِ لكنني أفخر بكوني صديقتكِ |
| Senin arkadaşın olan... bir yetişkin onlarla ilgileniyor. | Open Subtitles | يـتم العنايـة بهـم من قبل بـالغ مسؤول صديقتكِ |
| Şanslısın ki senin arkadaşın değilim ve bana güvenebilirsin. | Open Subtitles | و لحسن حظكِ ، انا لستُ صديقتكِ إذا ًيمكنكِ ان تثقي بي |
| Senin arkadaşın olduğumdan dolayı,yemekten 45 dakika sonra uydurma bir krizle evinize gelirim. | Open Subtitles | , لأنني صديقتكِ سآتي إلى منزلك بعد 45 دقيقة من بدأ العشاء بكارثة مزيفة |
| Yani, arkadaşın artık baş şüphelimiz değil. | Open Subtitles | أعني، صديقتكِ لم تعد المشتبه بها الرئيسيّة |
| Adi arkadaşının, adi ötesi kocamla yaptığı adi seksten haberin var mı? | Open Subtitles | هل عرفتِ بشأن الغزل الحقير . . الذي مارسته صديقتكِ الحقيرة مع زوجي الحقير جداً؟ |
| Yani hala, arkadaşının bir katil olmama şansı var. | Open Subtitles | إذن، لا تزال هناك فرصة أنّ صديقتكِ ليست قاتلة |
| Burayı havalı bir yer yapmaya çalıştığımı bile bile, niye kapıcı arkadaşını çağırdın? | Open Subtitles | لِم دعوتِ صديقتكِ الحارسة بينما تعلمين أنني أحاول ان أُكسِبَ هذا المكان سمعة؟ |
| Arayanın arkadaşınız olduğuna emin misiniz, Madam? | Open Subtitles | صديقتكِ قُتلت بواسطة شوكولاتة مسممة و لدينا معلومات تفيد بأنكِ أرسلتِ لها صندوق شوكولاتة |
| Ama hiç olmazsa en iyi arkadaşına zarar vermediğini biliyoruz. | Open Subtitles | لكن علي الأقل نعلم الآن انه لم يؤذي صديقتكِ الفٌضلي |
| Kendi yolunda giden, dünyanın ünlü bilimcisi ve ben senin deli dostun olacaktım. | Open Subtitles | أنتِ على طريقك لتصبحي عالمة مشهوره وأنا سأصبح صديقتكِ الحمقاء |
| Bak, ben senin en iyi arkadaşınım ve asla taraf seçmem ama istediğinin bu olduğuna emin misin? | Open Subtitles | أنا صديقتكِ الصدوقة، ولن أنحاز لكن، أأنتِ موقنة من رغبتكِ في هذا؟ |
| Bu akşam Arkadaşınla konuştum ve sanırım çıkacağız. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع صديقتكِ الليلة ويبدو أننا سنخرج سوياً |
| arkadaşınızın ölümünü ben soruşturuyorum. | Open Subtitles | انا المسئول عن التحقيقات فى قضية موت صديقتكِ |
| Biliyorum, o senin en iyi arkadaşındı. | Open Subtitles | أنا أعرف أنها كانت صديقتكِ المفضلة |
| Ve ben senin dostunum çünkü senin yaptıgın hiç bir şeyi yapamıyorum. | Open Subtitles | وأنا صديقتكِ لأنني سأنفّذ كل ما تأمريني به... ... |
| Kızın arkadaşlarından biri, başka birini öptüğünü görmüş, | Open Subtitles | مهلاً ، ألم تشاهدك صديقتكِ وأنت تقبل فتاة أخرى |
| Sevdiğin kişiyi en iyi arkadaşından gizlemene neden olan şey nedir? | Open Subtitles | ما الذي يجعلكِ تبقين عشيقكِ سراً مخفياً عن الجميع, حتى عن صديقتكِ المفضلة؟ |
| Arkadaşınıza birisinin öldüğünü söylemesi gerek. | Open Subtitles | صديقتكِ.. على أحدهم ! أن يخبرها أنها ميّتة |
| Tamam, ayrılalım. Arkadaşınızı bulalım ve buradan gidelim. | Open Subtitles | حسنٌ ،لنفترق ونجد صديقتكِ ،ونرحل من هُنا. |