"صديقِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • dosttan
        
    • arkadaşımın
        
    • arkadaşının
        
    • arkadaşına
        
    • arkadaşıyla
        
    Eski bir dosttan gelen daveti geri çeviremezdim. Open Subtitles لم أستطع رفضَ دعوة من صديقِ قديم.
    Eski bir dosttan gelen daveti geri çeviremezdim. Open Subtitles لم أستطع رفضَ دعوة من صديقِ قديم.
    Ve bir arkadaşımın daha ölümünden sorumlu olmak istemiyorum. Open Subtitles ولن أكون مسؤولا عن موت صديق آخر لموتِ صديقِ أكثرِ واحد.
    arkadaşımın bekarlığa veda partisindeydim... Open Subtitles أنا كُنْتُ هنا مع صديقِ أعزب من الحزب.
    Size Pat'in arabasını getirdim. Sizi bir arkadaşının evinde bekliyor. Open Subtitles جلبت بات العربة وفريق لك هي منتظرة في بيت صديقِ
    Megan'ın en yakın arkadaşının telefonu, Ryan'ın arabasının ön koltuğunda ne arıyor? Open Subtitles الذي هاتف صديقِ الخلوي أفضلِ مايجن العَمَل في المقعدِ الأماميِ لشاحنةِ خليلِها؟
    Dorothy'nin erkek arkadaşına saldıran deli bir kadından başka. Open Subtitles ماعدا تلك المرأةِ المجنونةِ التى هَاجَمت صديقِ دوروثي.
    Annemin en yakın arkadaşıyla bir maceram oldu. Open Subtitles كان عندي علاقة مَع صديقِ أمِّي الأفضلِ.
    İyi bir erkek arkadaşımın olmasını idare edemiyor. Open Subtitles وهو لا يَستطيعُ أَنْ يُعالجَ ذلك عِنْدي a رجل صديقِ جيدِ.
    - Bir arkadaşımın evinde çalışıyorduk. Open Subtitles - أنا كُنْتُ في a دِراسَة بيتِ صديقِ.
    Sanırım o şişman gazeteci arkadaşının yanına taşınmalıyım. Open Subtitles أَحْسبُ أنا gotta يَذْهبُ تحرّكاً في مَع مراسلِكَ صديقِ السمينِ.
    Burası Kalyani'nin arkadaşının evi. Open Subtitles (هذا بيتُ صديقِ (كالياني
    Max'in öbür arkadaşına ne olduğunu biliyoruz. Open Subtitles حَسناً، نَعْرفُ ما حَدثنَا إلى صديقِ ماكس الآخر.
    Birisi elinde bıçakla en yakın arkadaşına doğru gelirken? Open Subtitles جاءَ شخص ما في كَ أفضل صديقِ مَع a سكين؟
    Bence, ihtiyaç anında bölgedeki bir arkadaşına ulaşabilir. Open Subtitles .... أعتقد أنهُ سيعتمدُ على مساعدة صديقِ في الحي في ساعة الحاجة
    Buna rağmen, düşününce, ikimiz de bakire Meryem gibi birini tanıyoruz, sadece o düğünden önce kocasının en yakın arkadaşıyla yattı. Open Subtitles بالرغم من أن، يَجيءُ للتَفكير به، أنت وأنا أَعْرفُ شخص ما الكثير مثل مريمِ العذراء، فقط حَبلتْ من صديقِ زوجِها الأفضلِ قبل الزفاف.
    Archer'ın sevgilisi Addison'ın en yakın arkadaşı eskiden de Derek'in boşandıktan sonra hiç konuşmadığı en iyi arkadaşıyla evliymiş. Open Subtitles {\pos(194,215)}التي كانت متزوّجةً من صديقِ (ديريك) المفضّل ...الذي لم يحادثهُ (ديريك) منذُ {\pos(194,215)}منذُ طلاقه - هذا صحيح - هذا هو أنا، الزوجُ السابق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more