Bu mücadele; ahlâksızlığa, günaha, cazibeye, şehvet ve aç gözlülüğe karşı bir mücadeledir. | TED | هو صراع مع النفس، نضال ضد السوء والخطيئة والاغراء و الشهوة و الجشع. |
Sonra Ellie'yi düşürmüş mücadele olmuş, silahı düşmüş ve Ellie de onu vurmuş. | Open Subtitles | بعدها هو اوقفها كان هناك صراع , المسدس سقط , هى اطلقت علية |
Laboratuvarda boğuşma izleri var, ama onu bulamadık. | Open Subtitles | هناك شواهد على صراع في المعمل لكن لا يمكنا العثور عليها |
Gerçek bir boğuşma yaşanmış. Üç dakika sürmüş olmalı. | Open Subtitles | كان هناك صراع حقيقي لا بد انه دام ثلاث دقائق |
Burada öldürülmemiş. Kan ve kavga izi yok. | Open Subtitles | ، لم يُقتل هنا لا توجد بقع دم أو آثار صراع |
Dünyanın herhangi bir yerinde bir haksızlık veya insani bir mücadele olduğunu görmezden mi geliyoruz? | TED | هل كنا نتجاهل الظلم او صراع إنساني في مكان ما في العالم؟ |
Hükumetler uğraşmalı, mücadele etmeli, bazen şirketlerle direkt çatışmaya girmeli. | TED | ينبغي على الحكومات أن تصارع، عليها أن تنخرط في صراع مباشر مع الشركات. |
Daha önce gösterilmemiş bir klibi size göstereceğim. Bir mücadele söz konusu. | TED | وسوف اريكم في هذا المشهد والذي لم يعرض من قبل صراع بين شخصيتين |
Alıkonuldu, kesin kayıt yok, hizmetçi mücadele olduğunu gösteren işaretler görmüş, kaybolduğunu da anlattı. | Open Subtitles | إختطاف نظيف ، لا يوجد دخول قسري العاملة المنزلية رأت آثار صراع ، قامت بالإبلاغ عنه كمفقود |
Tekrar karşılaştıklarında mücadele olmuş. | Open Subtitles | و عندما إلتقوا هنا ثانية كان هناك صراع بينهم |
boğuşma belirtileri var. Caitlyn son bir kez tutup asılmış gibi. | Open Subtitles | آثار صراع , يبدوا بأن " كيتلين " قدمت سحبةً أخيرة |
Eğer birşeyler söylemek gerekirse kaçırılmış olabilir, fakat hiç boğuşma izi yok.. | Open Subtitles | إذا خطر لي خاطر، فإني أشير إلى عملية اختطاف. لكن لا يوجد علامات صراع و مقاومة |
boğuşma duyarsan, arkadan kaç, anladın mı? | Open Subtitles | إذا سمعتى أى صراع إهربى من الخلف ، مفهوم ؟ |
Deri içinde morarma bulmazsam, boğuşma olmamış diyebilirim. | Open Subtitles | وحتى أجد كدمات في الأدمة، فلا توجد علامات على وجود صراع. |
Komşuların sesten biraz şikayeti olmuş ama ne çığlık ne de bir boğuşma sesine dair bilgi yok. | Open Subtitles | كانت هناك شكاوى من الجيران بسبب الضوضاء ولا توجد تقارير عن صرخات أو دلائل على وجود صراع |
Dedikoducu kızdan iyi olabilecek tek şey güzel bir kavga olurdu. | Open Subtitles | فتاة النميمة لا تحب أكثر من صراع الفتيات |
Bu genellikle bir etnik köken ile, bir ırk ile yahut bir mezhep ile bir güç savaşı şeklinde uygulanıyor. | TED | عادة تكون على علاقة بالعرق أو السلالة أو الطائفية، أو تكون صراع قوة. |
Son derece vahşi olduğunu duydum... horoz dövüşü gibi, ama bunda insanlar dövüşüyormuş. | Open Subtitles | لكنني سمعت أنها مسابقة وحشية بلا داعٍ مثل صراع الديوك، وإنما بين البشر |
Hazzard County insanı uzun süredir bir "saat kavgası" görmemişti. | Open Subtitles | يا شباب مقطعة دوقات الخطر لم ار صراع على ساعة من وقت طويل |
Ben daha çok Game of Thrones gibi olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أجل أنا هنا لأنّي أعتقد انّ الأمر سيكون "كـ"صراع العروش |
Su bir engele rastladığında güçlük ve anlaşmazlık olmadan her koşulda çözüm üretir. | TED | عندما يواجه عقبة، بطريقة ما يجد الماء حلاً، بدون قوة وبدون صراع. |
Mahkeme bu tanıması gerektiğini ki ilgi, ve biz inanıyoruz There çatışma. | Open Subtitles | هذا صراع بالإهتمامات و نحن نعتقد أن على المحكمة أن تلاحظ هذا |
Halkları hakkında hiçbir şey bilmediğimiz, uzak bir ülkeyle olan bir tartışma yüzünden Britanya İmparatorluğu'nu savaşa sokmaya niyetimiz yok. | Open Subtitles | لا نريد أن نورط الإمبراطوريه البريطانيه في حرب بسبب صراع في بلد بعيد بين أناس لا نعرف عنهم شيئاً |
Birçoklarına göre, "Taht Oyunları"yla ilgili en harika şey Dothraki Denizi sakinlerinin kendilerine özgü gerçek dillerinin olması. | TED | بالنسبة للكثيرين فإن أروع ما في مسلسل "صراع العروش" هو أن سكان البحر الدوثراكي يتحدثون لغةً حقيقيةً خاصةً بهم. |
Ancak buraya gelmeden önce, iyi ve kötü arasındaki mücadeleye katılırız, sosyalizmin iyiliğine karşılık kapitalizmin kötülüğü, ve iyilik kazanmalı. | TED | لكن قبل أن نصل إلى ذلك، نحن منخرطون في صراع بين الخير والشر، وخير الاشتراكية ضد شر الرأسمالية، والنصر للخير. |
İşin sırrı "Biz"iz herhangi bir çatışma anında yapıcı bir rol oynayabilecek olan çatışmanın etrafını saran topluluk olarak biziz | TED | نحن الذين نتصرف نحن المجتمع المحيط بأي صراع يمكنه ان يلعب دوراً بناءاً في اي نزاع |
Sakın bu hataya düşmeyin. Bu bir vatan ve düşmanları arasındaki çatışmadır. | Open Subtitles | لا تخطئوا، هذا صراع بين الوطن الأم وبين أعدائها |