"صعباً" - Translation from Arabic to Turkish

    • için zor
        
    • zorlu
        
    • kolay
        
    • zordur
        
    • çok
        
    • biraz zor
        
    • güç
        
    • da zor
        
    • zorlaşıyor
        
    • sert
        
    • zormuş
        
    • zorluk
        
    • zorlaştı
        
    • zorlaştırıyor
        
    • zor bir
        
    Bugün sizin için zor geçecek, evinize mutlu döneceksiniz, ...çünkü paranızı dürüstçe kazanacaksınız. Open Subtitles اليوم سيكون يوماً صعباً بالنسبة لكم لكنكم ستذهبون الى بيوتكم وتنفقون أموالكم بشرف
    Kellesini uçurmak yeterince çetrefilli olurdu ama sadece topuzunu almak çok daha zorlu bir iş olmuştu. Open Subtitles إن أردت قطع رأسه لكان الأمر صعباً ولكن أقتناص خصلة شعرة كان أكثر صعوبة
    Demek istediğim, işler kolay olmadığında. Karmaşık olduğunda. Acı verdiğinde. Open Subtitles أعني عندما يكون الأمر صعباً و معقداً , و مؤلماً
    Bununla baş etmek uzman bir istihbaratçı için yeterince zordur. Open Subtitles و سيكون صعباً بالقدر الكافي لأي عميل متخصص للتعامل معه
    Bunun zor olduğunu biliyorum, ve seninle çok gurur duyuyorum. Open Subtitles أعرف أن هذا كان صعباً عليكِ لكنني فخورة جداً بكِ
    Yanımda hiç getirmedim, o yüzden bunu yapman biraz zor olacak. Open Subtitles لم أحضر أي كتب معي إلى هنا لذلك سيكون ذلك صعباً
    Tedaviler ve müdahalelerin keşfi ve geliştirilmesi elbette çok güç. TED بالتأكيد ، كان ذلك صعباً أن نكتشف و نطور تلك التداخلات و العلاجات
    İşte. O kadar da zor değilmiş değil mi tatlım? Open Subtitles انتهيتِ ، لم يكن هذا صعباً أليس كذلك يا عزيزتي؟
    Duymak giderek zorlaşıyor. Sürekli bir gürleme sözkonusu. Open Subtitles أصبح الأمر صعباً لغاية لسماع أى شيء هناك صوتٌ مستمر
    Babanın bu işin içinde olduğunu öğrenmek senin için zor olmalı. Open Subtitles بالتأكيد كان صعباً عليك أن تكتشف تورط والدك فى كل ذلك
    Başka bir şansım olsun isterdim. Bu senin için zor oldu biliyorum. Open Subtitles حسناً,أتمنى لو كان لديّ خيار آخر أعلم بأن هذا كان صعباً عليك
    Bu barbekü senin için oldukça zorlu ve karşılığını alamayacağın bir şey olacak. Fakat sen bunun üstesinden geleceksindir, Marge. Open Subtitles هذا الشواء سيكون صعباً ومجهداً عليك لكني أعرف أنك قادرة على ذلك، مارج
    Başından beri bunun zorlu bir yarış olacağını biliyorduk. Open Subtitles لقد عرفنا منذ البدايه ان كل هذا سيصبح طريقاً صعباً
    -Sauvage kolay şık olsaydı kardeşim bu gece kayıp olmazdı. Open Subtitles لو لم يكن الاختيار صعباً لما كانت اختي مفقوده الليله
    Biz boşandık. Bu çocuklar için her zaman zordur, değil mi? Open Subtitles نحن مطلقان، هذا يكون صعباً على الأطفال دوماً، أليس كذلك ؟
    Neyin peşinde olduğumuzu biliyorlarsa, aklını emmek çok zor olacak. Open Subtitles إنّ استنزاف ما بعقله سيكون صعباً إن عرَفتا ما نريده
    Küçük bir kasaba ve başlarda biraz zor olacak. Open Subtitles مزرعة ريفية . سيكون الأمر صعباً في البداية
    güç, devlet ve savaş kavramlarını anlamakta zorlanıyordu. Open Subtitles كان صعباً عليها أن تفهمه ما اقصده أن كلمات مثل السلطة ، الحكومة والحرب
    Vatandaşlarımızın, devlet için daha iyi iş ortakları olmasını sağlayabiliriz, o kadar da zor değil. TED نستطيع حث المواطنين ليكونوا شركاء أفضل للحكومة، وذلك ليس صعباً.
    Kendimi terli hissediyorum... ..ve nefes almam zorlaşıyor. Open Subtitles انا اشعر ان جسدي كله يتعرق والتنفس اصبح صعباً
    Ama bilirsin, güçlü olmanın anahtarı bu kadar sert değildir. Open Subtitles قاسية حقاً لكن تعرفين, المفتاح لكي تكوني قاسية ليس صعباً
    Daha önce hiç ailesi olmamış, ve her şey gerçekten çok zormuş. Open Subtitles لم يسبق أن حصل عبى عائلة وقد كان الأمر صعباً عليه
    Diğerleri ise yeni konaklara yayılmakta zorluk yaşayabilir. TED آخرين قد يأخذون وقتاً صعباً في الانتقال إلى عوائل جديدة.
    Kızımız hamile kaldığında gizlemeye çalıştık ama işimiz çok zorlaştı. Open Subtitles إبنتنا أصبحت حامل حاولنا إخفائها لكن الأمر أصبح صعباً
    Galiba ablan, kendi kimliğini ortaya çıkarmanı zorlaştırıyor. Open Subtitles مثل أن أختك تجعل الأمر صعباً عليكِ حتي ترسخين هويتك الخاصة
    Ve onlar için bu sorunun zor bir soru olduğunu anladım. TED ووجدت أنه كان سؤالاً صعباً بالنسبة إليهم ليجيبوا عليه في الحقيقة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more