"صعبٌ" - Translation from Arabic to Turkish

    • zor
        
    • güç
        
    • kolay
        
    • zordur
        
    • zordu
        
    • için çok
        
    Bu biraz zor olacak. Onu on dakika önce saldım. Open Subtitles الأمر صعبٌ نوعاً ما لقد أطلقتُ سراحه منذ 10 دقائق
    Senin için zor olduğunu biliyorum ama oraya koşmak zorundayız. Open Subtitles أعلم أن هذا صعبٌ عليكِ, ولكن يجب علينا الركض الأن.
    Çünkü şimdi senden ayrılmam gerekiyor ama bunu yapmak çok zor. Open Subtitles لأني الآن يجب ان انهي العلاقة معك وذلك صعبٌ جدًا علي
    Çok zor bir şey, bir türlü ne yapacağınızı bilemezsiniz, milyon dolarlık fikir oluşturmak için uğraşırsınız. TED فهو صعبٌ جداً؛ لدرجة أنّك دوماً تعصر ذهنك، محاولاً الخروج بفكرة تستطيع بها ربح مليون دولار.
    Titanyum, çalışılması zor bir metal çoğu kişi nasıl çalışılacağını anlayamadı ama biz çok şanslıydık. TED العملُ صعبٌ مع معدن التيتانيوم، فكثيرٌ من الناس لا يعرفونُ آلية العمل لكننا محظوظون جدّاً. لقد عملتُ مع فريقٍ مذهل
    Ama bu yaşta tehlike adına böyle bir şey yapmak zor olmaz mı? Open Subtitles ألا تعتقد أن هذا سيكون صعبٌ تحقيقه على الرغم من هذا؟
    Asıl mesele şu Blackadder, konseri organize edecek bir adam bulmak çok zor olacak yahu. Open Subtitles الآن, مشكلتي, يا بلاكادر هي أن إيجاد رجل يُنظم الحفلة الموسيقية أمرٌ صعبٌ جداً.
    Benim gibi birinin zor sindireceği bir şey. Open Subtitles بقدر ما هو صعبٌ بالنسبة لشخص مثلي أن يتقبّله.
    Her neyse, efendisi olmayan bir samuray_BAR_olmak zor olmalı. Open Subtitles على أية حال، لابد وأنه صعبٌ عليك العيش كمحارب مستقل
    Arkadaşlarınızın ölmesi zor birşey. Ama siz devam edin! Sonra görüşürüz! Open Subtitles صعبٌ عليكم موت أصدقاءكم لكن عليكم التحمل
    Evet. Ölülerin diriltilmesi çok zor bir şey. Open Subtitles صحيح إعادة الأموات إلى الحياة صعبٌ للغاية
    Ciddi olduğum yer de burası. Senin için kabul etmek niye bu kadar zor? Open Subtitles أنا أتكلم بجدية فلماذا صعبٌ عليكِ أن تعترفي بهذا ؟
    Bu Tanrı'nın ellerinde ve çok zor öyle mi? Doğru değil! Open Subtitles صعبٌ الإيمانُ أنّنا بين يدي الله هذه ليست حقيقة
    Belki de sana neden bu kadar zor geldigini anlamaya çalismalisin. Open Subtitles ربما عليك محاولة أن تعرف لم هو صعبٌ عليك جداً
    Onunla yalniz olmak gerçekten zor. Open Subtitles إنه صعبٌ للغاية عندما أكون وحيداً معها, أتعلمين
    Kocanı kaybettiğinden, senin için zor olduğunu biliyorum ama peşinden sonsuza kadar koşamam. Open Subtitles أعلم أنّ هذا صعبٌ عليكِ بسبب وفاةِ زوجك ...لكن ليس بوسعي مطاردتُكِ للأبد
    Bunun senin için zor olduğunu biliyorum. Ama zamanla, bunun en iyisi olduğunu göreceksin. Open Subtitles أعلم أنه صعبٌ عليك الآن، ولكن مع الوقت ستشعرين بأنه الأفضل لك
    Ve bu diğer ebeveynler için zor bir şey ama senin için değil. Open Subtitles ...وهذا ...هذا أمرٌ صعبٌ على آباءٍ آخرين لكن لكنّه لم يكن صعباً عليك
    Senin için zor olduğunu biliyorum ama ikimiz de bazı şeylerden fedakarlık yapmalıyız. Open Subtitles أعلم بأنّ هذا صعبٌ عليكِ لكن على كلينا القيام بتضحيات
    Girmesi güç, çıkması ise çok daha güç olan bir yer. Open Subtitles إنّهُ مكان صعبٌ الدخولُ فيهِ وصعبٌ حتىَ الخروج منهُ.
    Şu anda kolay olmayacağını biliyorum ama bunu bir iyilik olarak kabul etmeyi dene . Open Subtitles أعلم أن الأمر صعبٌ الآن أيها التحرّي لكن إعتبر هذا خدمةً لك.
    Yıldızının önünden geçerken, güneş dışı gezegenin atmosferik bileşimini ölçmeye çalışmak zordur. TED ومحاولة تحليل الغلاف الجوي لكوكب خارجي وقت مروره أمام شمسه أمرٌ صعبٌ للغاية.
    Okulun ilk günü bütün çocuklarım için çok zordu özellikle evlendiğim çocuk için. Open Subtitles اليوم الأول في المدرسة,صعبٌ على كل أطفالي
    Bu av bir kadın için çok tehlikeli. Sizin gibi özel biri için bile. Bana bırakın. Open Subtitles هذا الصيد صعبٌ لامرأة حتى لمثلك, اتركيهِ لي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more