"صوته" - Translation from Arabic to Turkish

    • Onun sesini
        
    • sesinin
        
    • oyunu
        
    • sesinden
        
    • sesine
        
    • onun sesi
        
    • sesinde
        
    • sesiyle
        
    • oy
        
    • sesin
        
    • - Sesi
        
    • gürültülü
        
    • Sesindeki
        
    • ses
        
    Theron sizin olanı istiyor. Öncelikle Onun sesini kesmeniz gerek. Open Subtitles ثيرون يريد ما تسيطرين عليه إنه صوته الذى عليكى إسكاته
    Profesyonel bir konuşmacının sesinin kısılması için geçerli bir sebebi yoksa tabii. Open Subtitles ان كان هناك سبب جيد فقط لمتحدث رسمي كي يكون صوته أجش
    Eğer onun oyunu alabilirsek yarın ki davette kamu desteğini arkamıza alabilirsek işte bu paha biçilemez bir şey olur. Open Subtitles إن أمكننا الحصول على صوته إن حصلنا على دعمه العلني ليلة الغد فسيكون هذا مذهلاً
    Çıldırmak üzere, sesinden anlıyorum. Open Subtitles هو ينزلق الى الجنون مرة أخرى يمكننى سماع هذا من صوته
    - sesine kavuşmuş. - Bu bir iskemik atak değildi! Open Subtitles لقد أستعاد صوته لابد أنها كانت نوبة دماغية
    Şimdi esas olan diğer aracı kullanıcak bu da onun sesi. TED وسوف يستخدم امر هام جدا ومحوري وهو صوته
    sesinde farklı bir şey olduğunu fark ettim. Open Subtitles كان يمكنني معرفة أن هناك شي مختلف في صوته
    Telsizdeki büyük, kötü kurt sesiyle yüz yüze gelmek öyle mi? Open Subtitles وجه لوجه مع الذئب الكبير السىء. الذى سمعت صوته فى اللاسلكى
    Dünyadaki hiçbir ses Onun sesini bir daha duymaya bedel olamaz. Open Subtitles كم أود أن أسمع صوته ثانياً أكثر من صوتٍ آخر
    Çünkü Onun sesini duymuştum. Open Subtitles أنظر إليه مذهولاً وذلك .. لأننى سمعت صوته
    - "Sesini işitmek" le ne demek istiyorsun?" - Onun sesini. Open Subtitles ـ ما الذى تعينه بان تسمع صوته ـ أعنى صوته
    Onun sesinin benden çıktığını duyunca bir daha beni normal görmen imkansız olur. Open Subtitles أعتقد فقط أن سماع صوته يخرج مني سيجعل من المستحيل أن تريني طبيعيًا
    İnsanların kendisine odaklanmalarını istediği zaman sesinin şiddedini çok çok aşağı bir seviyeye düşürür ve en iyi şekilde öğrencileri olaya dahil edebilen öğretmenlerde ihtiyacımız olan beceriler bunlardır. TED يخفّض صوته لمستوى جد متدني حين يريد من الناس أن يفهموه، وتلك هي المهارات التي نحتاجها لدى المدرّسين الأكثر إشراكا.
    sesinin bir başka odadan gelmesini sağlamak istiyor. Böyle bir hileniz var mı? Open Subtitles لجعل صوته يأتي من غرفة أخرى هل تملك حيلةً لهذا ؟
    Çocuk Koruma Yasası'nda oyunu değiştiren o muydu? Open Subtitles هل هو الفتى الذي غير صوته حول قانون حماية الأطفال؟
    Tony başarısız bir şarkıcıydı ve herkes sesinden nefret ederdi. Open Subtitles توني كان مغنيا و لكن الجميع كره صوته النشاز
    sesinin, korkunç bir bilgisayar sesine dönmeden önceki hali. Open Subtitles إنها قبل أن يصبح صوته مثل صوت الكمبيوتر المخيف
    Zaten makinedeki ses de onun sesi. Open Subtitles هذا في الحقيقة صوته على جهاز تسجيل المكالمات
    Ama iki sen önce sesinde olan şey bugün burada onaylandı. Open Subtitles و لكن ما كان في صوته منذ سنتين قد تم تأكيده هنا اليوم
    Beni her şeyiyle kandırabilir, ama sesiyle asla. Open Subtitles إنه يستطيع أن يخدعنى بكل شئ ولكن صوته يفضحه
    silmek icin oy sayfasini yonetiyor. Grubumuz icinde sozu sayilir bir insan cunku yaptigi isi iyi biliyor. TED والتصويت من أجل الحذف. يحمل صوته الكثير من الوزن داخل المجتمع لأنه يعرف ما يفعله.
    Onun kadar paran, sesin ya da karizman yok. Open Subtitles ليس لديك نقوده وليس لديك صوته أو حتى نظراته
    - Evet. Bende aynen böyle düşünüyorum - Sesi bile değişmiş. Open Subtitles ـ أجل، هذا تماماً ما أظنه ـ حتى صوته مختلف
    Bir gece o kadar gürültülü yaptı ki, köpeği uykusundan uyandırdı. Open Subtitles و ذات ليلة كان صوته عالٍ جداً و لقد أيقظ الكلب
    Gözlerindeki korku, Sesindeki titreme. Open Subtitles أنظر إلى الخوف الذي في عينيه. أنصت إلى ارتعاد صوته.
    Nefes alma yetisini tekrar kazanmaya başladığında, onun düşüncelerini kaydetmeye başladım, ve bu videoda duyacağınız ses onun sesidir. TED حين بدأ في استعادة قدرته على التنفس، بدأت أسجل أفكاره، لذا فالصوت الذي ستسمعونه في هذا الشريط هو صوته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more