Şimdi her yeni bebek doğduğunda onun ilk Gülüşü bir peri olur. | Open Subtitles | والآن عندما يولد طفل رضيع جديد تصبح ضحكته الأولى جنية |
Ve şimdi her yeni bebek doğduğunda, ilk Gülüşü peri oluyor. | Open Subtitles | والآن عندما يولد طفل رضيع جديد تصبح ضحكته الأولى جنية |
Gülüşü ne kadar çekici olursa olsun bir fotokopici çocukla muhatap olmaz. | Open Subtitles | لا يمكن أن تتواضع لترحب بفتى النسخ مهما كانت ضحكته جذابة. |
Benim onun gülüşüne ihtiyacım yok ki. Benim kendi tarzım var. | Open Subtitles | انا لا أريدك ضحكته , أريد ان اضحك مثل أبي |
Sadece babamın kucaklamalarını hatırlıyorum gülüşünü. | Open Subtitles | إنى أتذكر عناق والدنا كانت ضحكته |
Bu gün bazı tehditkar yorumlarda bulundu ve sonra şu her zamanki sansar gülüşüyle güldü. | Open Subtitles | قال بضعة تعليقات مزعجة لي اليوم ثم ضحك ضحكته الغليظة المعتادة |
16 yıldır ona akıl danışıyorum ve ve kahkahalarını duymak ve beni sevdiğini söylemesi için bekliyorum. | Open Subtitles | 16عاما كنت أساله عن النصيحة و ... و انتظر لأسمح ضحكته |
Bu, kahkahası olabilir, Gülüşü olabilir, mavi gözleri olabilir. | Open Subtitles | قد تكون عن ضحكته أو عن ابتسامته عيناه الطفوليتين |
Üç ev uzaktan duyabileceğin bir Gülüşü vardı. | Open Subtitles | وكانت ضحكته مسموعة على بعد 3 منازل |
Onun Gülüşü sabah güneşi gibi. | Open Subtitles | الصباح فى الشمس نور مثل ضحكته |
Onun Gülüşü sabah güneşi gibi. | Open Subtitles | الصباح فى الشمس نور مثل ضحكته |
Onun kendine özgü bir Gülüşü vardı. | Open Subtitles | مميز فى ضحكته |
- Gülüşü bu. | Open Subtitles | -هذه ضحكته |
- Gülüşü. | Open Subtitles | -هذه ضحكته |
Onun gülüşüne mest oluyor. | Open Subtitles | يجد ضحكته مفرحة. |
O gülüşünü, o kavgacı yapısını beni odadan odaya taşımasını çok severdim. | Open Subtitles | أحب ضحكته و(التوفو) الذي يصنعه والطريقة التي يحملني فيها من غرفة لأخرى |
Metronun gürültüsünde "Hey, Moz" deyişini, ...ya da taksinin kornasında gülüşünü duyuyorum. | Open Subtitles | مرحبا (موز) مع هدير قطار الانفاق او ضحكته في بوق سيارة الاجرة |
Sağlam adamdı. Giydikleriyle, gülüşüyle anlardın öyle olduğunu. | Open Subtitles | لقد كان ذلك الرجل، في طريقة لبسه وطريقة ضحكته |
gülüşünü, kahkahalarını özleyeceğim. | Open Subtitles | سأشتاق إلي ضحكته , ابتسامته |
Ya da o kahkahalarını. | Open Subtitles | أو ضحكته |