"ضرائب" - Translation from Arabic to Turkish

    • vergisi
        
    • vergilerini
        
    • vergisini
        
    • vergi
        
    • vergisiz
        
    • vergiyi
        
    • vergiyle
        
    • vergilerinin
        
    • gelir
        
    • ücret
        
    • faturaları
        
    • vergileriyle
        
    • vergileri
        
    • vergiler
        
    Piyasada teşvike ihtiyacımız var. CO2 vergisi, tavan ve ticaret fiyatla ilgili sinyali verecek birşeye ihtiyacımız var TED نحن نحتاج لمحفزات السوق ، ضرائب ثاني أوكسيد الكربون ، التغطية والتجارة ، شئ ما يجعل ذلك السعر يومض هناك.
    Hayatında ödediğin tek vergi, viski vergisi. Open Subtitles الضرائب التى سددتها هى ضرائب الويسكى فحسب، مستعد ؟
    Güney Orchard'da ve Outer Adasında hükümdar vergilerini ödemeyi reddeden isyancılar var. Open Subtitles هناك بداية للتمرّد في أورشلد الجنوبية الجزر الخارجية برفض دفع ضرائب التاج
    Ama kaybederseniz, Champaner'in ve bütün vilayetin vergisini cebinizden ödeyeceksiniz. Open Subtitles لكن ان خسرت فستدفع ضرائب شامبنير والمقاطعه كلها من جيبك الخاص
    Halka ya da bir hayır kurumuna bağışta bulunursanız, sırtınız sıvazlanır ve vergi yardımı-indirimi- alırsınız-- meteliksiz kalabileceğiniz internet ortamı hariç tabii. TED اذا أعطيت شيئاً كتبرع أو للعامة تحصل على تربيتة على الظهر و هبة ضرائب ما عدا على الشبكة حيث يمكن أن تفلس
    vergisiz kazanç daha iyidir ama bir iki cebe girmen gerekir... bir iki cebe girmen gerekir... bir iki cebe girmen gerekir... neden deliler gibi çalışalım? Open Subtitles الافضل ان نحل على دخل بلا ضرائب يجب ان تنشل جيب او اتنين يجب ان تنشل جيب او اتنين يجب ان تنشل جيب او اتنين
    Sürekli yolculuk edip, tebaalarından beyin vergisi alıyorlardı. Open Subtitles كانوا رحالة يجمعون ضرائب العقل على مواضيعهم
    Çeşit çeşit vergi var: Şehir vergisi, eyalet vergisi, sosyal sigorta vergisi. Open Subtitles كلها ضرائب ضمان اجتماعي ضرائب مدينة ضرائب ولاية
    Şey, bu konuda bir muafiyet var, açıktan kazancın vergisi olmuyor. Open Subtitles هناك إعفاء و لا توجد ضرائب على المكاسب الزائدة
    Perakende alıyorsan üzerine 2 bin de satış vergisi ekle. Open Subtitles إن كنت تشتري بالتجزئة أضف 2000 أيضاً ضرائب بيع
    Ne normal vergi ne aşar vergisi var. Zengin fakir ayrımı yok. Open Subtitles ـ بلا ضرائب ولا روابط . ـ لا أحد غني ولا أحد فقير
    Gerçekten başkalarının vergilerini yapacağımı hiç düşünmemiştim, fakat işte buradayım. TED لم أعتقد في حياتي أنني سأنظم ضرائب غيري ولكن ها أنا ذا.
    Harcadığın her kuruşun izini sürecekler. vergilerini kontrol edecekler. Open Subtitles سيتعقبون كل بنس تنفقه ستواجه قضية ضرائب كل سنة
    İstihdam vergilerini ödemeden yarıyıl vergilerini arşivlemiş, Open Subtitles أودع الضرائب الفصلية قبل أن يدفع ضرائب المرتبات
    Kralın vergisini taşıyan araç yarın Londra'ya gidiyor unutmayın. Open Subtitles سيدي , لا تنسي عربة . ضرائب الملك التي ستتوجه إلى لندن غداً
    Ama ilk Başkan Bush'un çıkardığı bir yasa sayesinde bu satışın vergisini ödemesi gerekmedi. Open Subtitles و لكن نتيجة لقانون سبق أقراره فى عهد الرئيس بوش لم يكن عليه أن يدفع أى ضرائب على ذلك
    "Eğer güçlü hükümetler alkolden vergi almasa bunu daha sık yapardım." Open Subtitles لو أن الجمهوريات القوية لم تكن تفرض ضرائب باهظة على الكحول
    Cumhuriyetçi parti daha az vergi, daha fazla silah... ve vergisiz silah anlamına geliyor. Open Subtitles ضرائب أقل، أسلحة أكثر، ونهاية ضريبة الأسلحة
    Yunanistan'dan toplayabileceğimiz vergiyi topladık ve hepsini harcadık. Open Subtitles لقد أخذنا كل النقود على هيئة ضرائب من اليونان و أنفقناها كلها
    Biliyoruz ki ülkende vergiyle başın belada... ve bir ihtimal bir süre hapis yatacaksın. Open Subtitles ،كلنا نعرف أنه يوجد لديك مشاكل ... ضرائب فى دولتك و عليك أن تقضى وقتا ً صغيرا ً فى السجن
    Yoksa bir çete liderinin vergilerinin yazılı çıktısı ile ortalıkta dolaşacağımı mı sandınız? Open Subtitles أم تظنني أتجول وانا أحمل نسخ من ملفات ضرائب رجل نافذ ؟
    gelir denetçilerinin yaptığı tüm soruşturmaları kayıt altına aldıklarını biliyor musun? Open Subtitles ـ هل تستطيع الإحتفاظ بتاريخ كامل بكل إستفسار يحققه مأمور ضرائب
    Sendika yok, asgari ücret yok, vergi yok. Open Subtitles ليس هناك إتحادات، لا الحد الأدنى للأجور ولا ضرائب.
    Bütün şirket faturaları son 90 yıldır yatırılmış görünüyor. Open Subtitles جميع ضرائب الشركات في السجل مدفوعة للـ90 سنة الماضية
    Yatak sayılarını, ortalama faaliyet bütçesini emlak ve işletme vergileriyle imtiyaz vergisi ödemelerini hesaplarsak-- Open Subtitles بتقدير عدد الأسِرِّة، وميزانية العمليات الكاملة، ضرائب المستشفى وأعماله،
    Bak, bu vergileri biliyorum, ama, demek istediğim, ne yapabilirim? Open Subtitles انظروا، أعرف أن هناك ضرائب ولكن ماذا يمكنني أن أفعل؟
    Ücretsiz eğitim veren ve ekonomiye daha çok yetenek kazandıran yüksek vergiler, TED ضرائب مرتفعة، تمنح تعليماً مجانياً ودخول المزيد من المواهب إلى عالم الاقتصاد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more