Bağlar tamamen iyileşti, yine de, sinir ve doku hasarı var. | Open Subtitles | تماصلاحكل الأربطة, مع ذلك , هناك ضرر في الأنسجة و الاعصاب |
Biraz şans biraz da zamanla kalıcı bir hasarı olmayacak. | Open Subtitles | ،لكن بالحظ وبعض من الالتئام فلن يكون هناك ضرر دائم |
Sanırım ikiniz de frijit olursanız ortada sorun kalmayacağını düşünmüş. | Open Subtitles | أظنه رأى إن كان كلاكما بارداً فلا ضرر ولا ضرار |
Her neyse, vakit de epey geç oldu. Bir gece daha beklemenin sakıncası yok. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت , بأية حال لا ضرر من الأنتظار لليلة واحدة |
O tür bir kurşun daha geniş çaplı bir hasara sebep olurdu. | Open Subtitles | الرصاصات في لعبة صيد العيارات الكبيرة ماكان ليسبب أكثر من ضرر بالغ |
Kazma, çok gösterişli bir isim 5 bini var, bakmaktan zarar gelmez. | Open Subtitles | بيكاكس هذا أسم للتباهى ولديه 5 الآلاف للتجارة لا ضرر لالقاء نظرة |
Beyin hasarı yok ki o yüzlerce kez geleceği gördü. | Open Subtitles | لا يوجد ضرر دماغي و قد راودته مئات اللمحات المستقبلية |
Metabolizma sorunları ile sonra uğraşırız yeterince hızlı olmazsak, kalıcı beyin hasarı oluşur. | Open Subtitles | يمكننا التعامل مع استقلابه المنهار لا يمكننا عكس ضرر الدماغ ان تباطأنا كثيرا |
Tabi Chase salak değilse ve bende beyin hasarı yoksa. | Open Subtitles | ما لم يكن بالطبع تشايس غبي و لدي ضرر دماغي |
Felç deyince normal olarak siz sinir hasarı sonucu oluşanı düşünürsünüz, yapılacak birşey yok dersiniz | TED | الجلطة، عادة تعتقدون أنها ضرر في الألياف، لا شيء بوسعك أن تفعله. |
-Beyin hasarı.O bilmiyor. | Open Subtitles | ضرر بالعقل لديه ضرر بالعقل وهو لايعلم ذلك |
En fazla hasarı verebileceği yere. Adamların hemen o terminali boşaltsın. | Open Subtitles | اين سيتسبب اكبر ضرر قل لرجالك ان يخلوا تلك المحطه |
Senin için de sorun olmazsa, bir süre benim evimde kalabilirsin. | Open Subtitles | لو أردت البقاء في منزلي لبعض الوقت فلا ضرر من ذلك |
Size söylememin bir sakıncası olmaz herhalde. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا يمكن تفعل أي ضرر ان اقول لكم. |
%4 retinanızda kalıcı hasara neden olabilir. | Open Subtitles | أربعة بالمائة يُؤدّي إلى ضرر غير قابل للتعديل في شبكة عينيك |
Ama bu işte 25 yıldır büyük başarılar elde etmiş bir adamdan medet ummaktan da bir zarar gelmez, değil mi? | Open Subtitles | ولكن لا أعتقد أن هناك من ضرر في النظر إلى الرجل الذي كان ياخذها الى الحديقة لمدة 25 عاما، أليس كذلك؟ |
Sinir hasarına neden olmamış ancak kesinlikle bağışıklık sistemini çökertmiş. | Open Subtitles | ربما تكون سببت ضرر بالأعصاب لكن دمر هذا جهازه المناعي |
Evet, ama ateşi körüklemekte bir sakınca yoktur. | Open Subtitles | هناك شرارة حب بينهم نعم ولكن لا ضرر إذا ما جعلناها نيران |
Bu patlama, okyanus'un ekosistemlerine tamir edilemez zarara neden oldu. | Open Subtitles | تسبب هذا الانفجار ضرر لا يمكن إصلاحه على النظم الإيكولوجية في المحيطات |
Özetlememe izin verin: Farenin omuriliğinde onu sakat bırakan bir lezyon var | TED | دعوني ألخص: يتم إجراء ضرر يشل في النخاع الشوكي للفأر. |
Orijinal fotoğraf zarar görmüş, zaman içinde olmuş, sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا ضرر حدث بالصورة الأصلية بمرور الوقت |
diyor. Yeni bir teknoloji ile karşılaştığında, dur, zararsız olduğu ispat edilene kadar. | TED | حين تقابل تكنولوجيا جديدة، توقف، حتى يتم إثبات أنه ليس هناك ضرر. |
Oda parası, telefon konuşmaları, odadaki zararlar vesaire. | Open Subtitles | للمكالمات الخارجية، أى ضرر بالغرفة، لهم أجر |
Amerikan halkına büyük kötülük etmektir, çünkü burada onlar adına yapılan şeyler söz konusu. | Open Subtitles | هو ضرر هائل على الشعب الأمريكي، لأن تِلك هي الأشياء التى تتم بإسمُهُم. |
- bir şey olmadı ya? - Benimkini alın. Daha büyüktür. | Open Subtitles | اتمنى الا يكون تسببت فى ضرر هاك, استعملى منديلى, انه اكبر. |
Beyin haritası, beynin kısımlarını araştırıp nöbetlerin kaynağını bulmak ve en az hasarla çıkarmak demektir. | Open Subtitles | تخطيط الدماغ هو حين نحدد مكان منطقة الدماغ حيث تنشأ النوبات ونزيلها مع أقل ضرر ممكن إلى النسيج |