"ضميره" - Translation from Arabic to Turkish

    • vicdanını
        
    • vicdanı
        
    • bilinci
        
    • vicdanın
        
    • vicdanına
        
    • vicdanının
        
    • vicdanından
        
    • onu yiyip
        
    • vicdanında
        
    vicdanını altına satan bir paralı asker, İşverenini yargılamaya çok zor cesaret edebilir. Open Subtitles المرتزقة الذي يبيع ضميره من أجل الذهب، لا يجب عليه أن يحاجج رئيسه
    Bir insan, en iyi rehber olarak vicdanını tayin etmelidir. Open Subtitles لكن ينبغي على رجل يطبق القانون أن يكون ضميره الحي هو أفضل دليل يملكه
    Dorian yaptığı için tedirginlik duyuyordu. Rahatsız vicdanı, tanıdıklarından kaçmasına sebep oluyordu . Open Subtitles إن ضميره المتعب قد جعله يتجنب كل من يعرفهم
    Madem Kral'ın vicdanı rahat değildi, ...bu konuyu daha önce neden gündeme getirmedi. Open Subtitles إذا كان الملك يقلقه ضميره لِم انتظر طويلاً ليثير المسألة؟
    Sonunda bilinci ona oyunlar oynadı, ve kendi kendini öldürmesine neden oldu böylece araştırmamızda son bulmuş oldu. Open Subtitles لقد طارده ضميره حتى أصيب بالهلوسة و أنهى حياته أخيرا و هذا ينهى تحقيقنا عمليا
    Jack Rollins ismi bugünlerde işkence görmüş bir vicdanın... sesi olarak 1965 yapımı Kum Tanesi filminde saygıyla anılıyor. Open Subtitles اليوم اسم جاك رولينز ربما من الأفضل أن يذكر بالمغني المعذب يحارب ضميره في دراما 1965
    Belki de şerefsiz herif sonunda vicdanına yenilip yaptıklarını kaldıramadı. Open Subtitles ربمّا هذا السافل وجد ضميره أخيراً، لم يستطع العيش مع الذي فعله.
    Ama eğer bu tablo onun vicdanının yansımasıysa, onun yol göstermesine izin vermeliydi. Open Subtitles لكن إذا كان هذا الرسم سيظهر له ضميره ، فسوف يسمح له بتوجيهه
    Çok eski rivayetlerden insanı vicdanından kurtarabilecek karanlık güçlerin var olduğunu işitmişti. Open Subtitles في الأساطير القديمة منتدى سينما العرب سمع عن قوى الظلام التي يمكنها ان تحرر الرجل من ضميره
    Majesteleri, Kraliçe Catherine ile olan evliliğini vicdanını rahatlatmak için sorgulamamızı istedi. Open Subtitles لقد طلب فخامته الاستفسار عن طبيعة زواجه من كاترين من آراجون ليهدأ ضميره وتصح روحه
    Papa'ya söyleyin, eğer Kral sonuçtan memnun kalmazsa, vicdanını rahatlatmak ve eşinden ayrılmak için başka yollar bulacaktır. Open Subtitles أخبرا قداسته , إن لم ينل الملك مراده من المحكمة البابوية سيلجأ إلى وسائل أخرى تريح ضميره وتخلصه من زوجته الحالية
    Ufaklığa göz kulak olmak vicdanını rahatlatıyor. Open Subtitles لديك مبتدئ بالجوار يساعد على بقاء ضميره طاهر
    Onun vicdanını temizlemesi gerekiyor ki ikiniz de yolunuza devam edin. Open Subtitles أنه يحتاج... يحتاج فقط أن يصفي ضميره لكي يمكن لِكِلاكما المواصلة.
    Bu tek bir şey için ve o da vicdanını temiz tutmak değil mi ? Open Subtitles تفعل ذلك من أجل شى واحد من أجل أن تنظف ضميره ?
    Uzun zaman önce vicdanını altın için satan bir paralı asker iş verenini zorlukla değerlendiren birisin. Open Subtitles المرتزق الذي يبيع ضميره من أجل الذهب، لا يجب أن يُحاسب أرباب عمله.
    Kötü şeyler yapmaya aç ama vicdanı ve korkusu onu engelliyor. Open Subtitles إنّه متعطّش لارتكاب أمور سيئة لكنّ ضميره و خوفه لا يسمحان له بهذا
    vicdanı uğruna büyük bir risk aldı. Open Subtitles لقد قام بمخاطرة كبيرة من أجل إرضاء ضميره
    Atını terletmeye vicdanı elvermez, ama benim umurumda değil. Open Subtitles إنه يشفق على حصانه في العمل بدافع من ضميره ... على عكسي أنا
    Aramızda vicdanı rahatsız biri var. Open Subtitles هناك شخص من بيننا يأنّبه ضميره
    Ve bugün bilinci yerine geldi ve bana bu ifadeyi verdi. Open Subtitles و إستيقظ ضميره اليوم و أعطانى بيان بما حدث
    Jack Rollins ismi bugünlerde işkence görmüş bir vicdanın... sesi olarak 1965 yapımı Kum Tanesi filminde saygıyla anılıyor. Open Subtitles اليوم اسم جاك رولينز ربما من الأفضل أن يذكر بالمغني المعذب يحارب ضميره في دراما 1965
    Umarım vicdanına sığdırabilirsin bunu. Open Subtitles آمل أن تتمكن من الحصول على مع ضميره.
    - Leland ormanda bebek vicdanının yerinde koca bir delik var. Open Subtitles "ليلند" لا حول له ولا قوة به هوّة شاسعة كان يشغلها ضميره.
    Nihayet kendini vicdanından kurtarmıştı. Open Subtitles وأخيرا تخلص من ضميره
    "Sertliği onu yiyip bitiriyor. İçinde kötülük ve kinden başka bir şey yok." Open Subtitles "تأنيب ضميره يُهلكه، وليس في قلبه من سواد أو مقت"
    Ve vicdanında atması gereken bir yük olduğu da kesin. Open Subtitles و من الواضح لي أن هناك ما يؤرق ضميره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more