| Sevgili Jack, eğer hayatımı yeniden yaşama şansım olsaydı normal bir kız olup, normal bir hayatım olmasını isterdim. | Open Subtitles | عزيزى جاك ،اذا استطعت ان اعيش حياتى من اول و جديد لأردت ان اكون فتاه عاديه تحظى بحياه طبيعيه |
| Ve seni elimden geldiğince normal bir insan olarak yetiştirdim. | Open Subtitles | حاولت بكل ما في وسعي ان اجعلك تعيشي حياة طبيعيه |
| Ağzı avının etrafında gergin bir şekildeyken yılan normal bir şekilde nefes alamaz. | Open Subtitles | ومع تمدد وإتساع الفم بإحكام حول الفريسه لا يستطيع الثـعبان التنفس بطريقه طبيعيه |
| doğal çocuk bezi ve güvenli iğnelerde ısrar eden bendim. | Open Subtitles | كنت أنا الذى أصريت أن تستخدم حفاضات طبيعيه بدبابيس مؤمنه |
| Erkekler, sığınaklarını nehir kıyılarında hem doğal hem de insan yapımı tenha yerlerde kurar ve burayı diğer erkeklere karşı savunur. | Open Subtitles | وتتخذ الـذكور جحـوراً لها سواء إن كانت طبيعيه أو أماكن الصرف الصناعى على ضفاف الأنهار وتدافع عنها ضد كل الـذكور الآخرين |
| Soruşturma dairesi ekibi bunun alışılmadık bir durum olduğunu yani normal olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | ووكالة الامن القومي، انها ليست واحده من تلك الجرائم المعروفه لا تبدو طبيعيه |
| Kan testleri gayet normal ancak duygusal durumundan biraz endişeliyim. | Open Subtitles | نتائج فحوصات الدم جاءت طبيعيه لكن أنا قلق عليها عاطفياً |
| Dürüst olmak gerekirse hala normal bir hayat yaşamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ولكن لـ اكون صريحً معكم مازلت احاول عيش حياه طبيعيه |
| Hayatım boyunca ne zaman normal hissettiğimi hatırlamak gittikçe zorlaşıyor. | Open Subtitles | أتعلمين، الامر يزداد صعوبة بتذكر آخر مرة شعرت بحياة طبيعيه |
| Hiç kimseyle normal bir yaşam kuramazsın. | Open Subtitles | أنت غير قادر على المعيشة .بطريقة طبيعيه مع أى حد |
| Görsel algılayıcılar tekrar aktif halde, ve vücut fonksiyonları normal gözüküyor. | Open Subtitles | المحسسات البصرية عادت بالعمل جيداً ووظائف جسمها تبدو طبيعيه |
| normal bir kız gibi davranamaz mısın. | Open Subtitles | لن تخسرى شيئا اذا ظهرتى بمظهر فتاه طبيعيه |
| Bu gayet normal bir vucüt fonksiyonu.. ..ve kokusuzdur. | Open Subtitles | إنها وظيفه طبيعيه للجسم وهى عديمه الرائحه |
| En azından artık Fred'in normal bir hayat şansı var. | Open Subtitles | على الأقل * فريد * لديها فرصه الأن لحياه طبيعيه |
| Ama gerçek şu ki, ben artık normal biri değilim. | Open Subtitles | لكن الحقيقه انى لم اعد طبيعيه على الإطلاق |
| Beyin dalgaların normal, ama kalbin tekrar tekleyebilir. | Open Subtitles | ان موجات دماغك طبيعيه ولكن قلبك قد ينتكس |
| eğer işini korumak istiyorsan, yürümeye devam et, sesini yükseltme, ve doğal davran. | Open Subtitles | اذا اردت ان تحفظ على وظيفتك استمري بالمشي واخفضي صوتك وتصرفي بطريقة طبيعيه |
| Şunu izleyin. Daha önceden hiç doğal bir yaşlanma görmedim. | Open Subtitles | انظروا الي هذا أنا لم أري عجوز طبيعيه من قبل |
| Aşırı uykunun doğal yan etkileri bunlar. | Open Subtitles | أنها مضاعفات طبيعيه لنوم مستحث طويل جدا او ماشابه |
| Sadece bir doğal afette yolculuk yapmak zorunda kaldım! | Open Subtitles | لقد قابلتك فقط بينما كنت مسافر فى خلال كارثه طبيعيه |
| Ben ancak ikinci dönemdeydim. Tüm uçuş sistemleri normaldi. | Open Subtitles | لقد كنت في الورديه الثانية وكانت جميع أنظمة السفينة طبيعيه |
| Sen doğalsın. Adın ne? | Open Subtitles | انت طبيعيه ، ما اسمك ؟ |
| Evet öyle, ateşi de normale döndü. | Open Subtitles | صحيح، انه يرتفع، وحرارتها طبيعيه |