Hayır. Ben uyumak istiyorum, fakat yatamıyorum çünkü penceremin dışında bir kuş var. | Open Subtitles | أنا أريد أن أنام و لكني لا استطيع لأن هناك طير خارج نافذتي |
Geçen sene bu arazide 600,000 kuş vardı, 250'den fazla tür. | TED | حسناً , السنة السابقة هذه المنشأة إحتضنت 600000 طير مايقارب 250 نوعاً مختلفاً منها |
Bir kuş hastalanırsa eğer, senin kitabına bakabilirim. | Open Subtitles | وإذا طير اصابته علِة فسألقي نظرة إلى كتابك |
Biraz da bir topu atmakla bir kuşu bırakmak arasındaki fark gibi. | TED | هذا يشبه قليلا الفرق بين رمي الكرة والإفراج عن طير ما. |
buraya gel, kanatların çırpıldığını görünce, ne olduğunu merak ediyor, ve geliyor... ..orada şişman ve yaşlı bir kuş görür, ve onun kokusunu duyar... ..o aslında çürümüş balık kokusudur..., o zaman yemek ister... | Open Subtitles | هنا ، عندما يرى خفقان اجنحة السنونو سيفرح عندما يرى طير سمين |
Güzel, burada gerçek bir kuş yuvası var. Ve unutma. | Open Subtitles | حسناً، إنه عش طير حقيقي الطير مزيف، ولا تنسي.. |
Ve o yuvada bir yumurta vardı. Ve o yumurtada bir kuş vardı, ve o kuştan bir tüy düştü. | Open Subtitles | وكان على هذا الغصن عش وكان في هذا العش بيضة وكان بهذه البيضة طير ومن هذا الطير جاءت ريشة |
Ama dahası var: ödlek diye düşündüğün güvercin yırtıcı bir kuş tarafından yakalandı ve öldürüldü! | Open Subtitles | لكن هناك المزيد : الوليف الذي طار بعيداً لقد كان جبان وقد اقتنصه طير جارح |
Burada, benim onayım olmadan bir kuş bile kanat çırpamaz! | Open Subtitles | لا يمكن حتي طير أن يخفق بجناحه هنا بدون إذني... |
Annemle ikimiz ölü bir kedi ya da kuş çıkmasını bekliyorduk. | Open Subtitles | و أنا و أمي كنا نتوقع منهم أن يسحبوا قطة أو طير |
Geçen sene üzeri kuş desenli bir süveter yolladılar. Ne güzel. | Open Subtitles | السَنَة الماضية أرسلوا لي سترة مَع طير محاكَ عليها. |
Ne bir ağaç, kuş, ne de ot var. | Open Subtitles | لا يوجد شجرة، لا يوجد طير لا يوجد ورقة عشب |
Yüce Tanrım, buradan çok, çok uzağa uçmam için beni bir kuş yap. | Open Subtitles | جينى إلهى إجعلنى طير كى أطير بعيداً بعيداً، بعيداً عن هنا |
Ama baba kampa gidemem. Çünkü yavru kuş çıktığında, gördüğü ilk şeye bağlanacaktır. Ve o ben olmalıyım. | Open Subtitles | لايمكنني الذهاب، لأنَّهُ عندما طير صغير يفقس أول شيء يراه، يرتبط معه، أريد أن أكون أنا |
Küçük bir kanepenin çevresinde sizi kovalayan bir kuş vardı. | Open Subtitles | كان هناك a طير كبير مُطَارَدَتك حول a أريكة صَغيرة. |
Karabatak kuşu, kendine akşam yemeği arıyor olabilir ama bir Kirpi Balığını kovalamak tamamen eğlence amaçlı. | Open Subtitles | ربّما يبحث طير الغاق المائيّ عن غدائه، وَ لكن ملاحقة السّمكة الكروية الشائكة ما هو إلاّ ضرب من التسلية |
Dünya'nın diğer bir yanına aşkı bulmak için uçmuş fakat sadece reddedilmiş ve utandırıcı anlar yaşamış bir kuşu düşünüyordum. | Open Subtitles | لا , فقط كنت أفكر بـ طير طار من الجزء الاخر من العالم ليجد الحب فقط ليكون مرفوضاً و يعاني من لحظات محرجة |
Sadece Birleşik Devletlerde yaklaşık 5,750,000,000 kuşun yaşadığı sanılıyor. | Open Subtitles | وهذا يساوي 5,750,000,000 بليون طير يعيش بالولايات المتحده فقط |
Bilirsin, benim departmanım daha çok insanlara yapmaları gereken şeyleri söylemek, şu tarafa Uç, şunu onar, sakın çarpma. | Open Subtitles | تَعْرفُين، إدارتى يخبر الناس فى الغالب عن ماذا يفعلوا طير الى هذا الطريق , إصلح هذا لا تتحطم |
Kuzgun leş yiyen ölü ve çürük şeylerin çektiği bir kuştur. | Open Subtitles | إنّ الغراب طير ميتة... جذب إلى الموت وإنحطاط. |
Diyelim ki Larry Bird ilk çeyrekte on sayı üretiyor. | Open Subtitles | لنفترض أن طير لاري سيحرز عشر نقاط في الريع الأول |
Siz ölümlülere barışın kuşunu sunuyorum böylece yolunuzu değiştirebileceksiniz ve bu yıkıma bir son verebileceksiniz. | Open Subtitles | أعرض عليكما أيها الفانيين طير السلام لعل تفكيركما يتغير وتنهيا هذا الدمار |
Onu yenecek horoz yok. | Open Subtitles | أتعتقد بإنه يإمكانك رمي خارجاً مثل طير عجوز مستخدم؟ |
Sen büyük, şişman, uçamayan bir kuşsun. | Open Subtitles | ..لكني أريد الأحتفاظ به ل- أحتفظ به، أحتفظ به- ! أنت طير سمين كبير لا يطير |
Ama şunu unutuyorlar: gerçek şu ki kuşlar böcekler ile beslenir, kızılgerdan kuşları DDT ye doygun kurtcuklar ile beslenir. | TED | لكن هؤلاء نسوا ان الطيور تقتات على الحشرات وان طير الروبين .. يأكل الكثير من الديدان وهو الان ملوث بالمبيدات الحشرية |
Birkaç hafta içinde, sessiz tepeler üreyen dört milyon deniz kuşunun çığlıklarıyla canlanır. | Open Subtitles | وخلال أسابيع قليلة تعود التلال الصامتة للحياة.. بأصوات 4 ملايين طير بحري يتكاثر |
Ben bir kuşum ve gökyüzünde istediğim gibi süzülüyorum. | Open Subtitles | لو كنت طير أستطيع الطيران في السماء والأنتقال من مكان إلى مكان |
"Anne, bir kuş vardı... uçuyordu... sürekli şakıyordu... omzuma kondu, 1 saat orada kaldı, küçücük bir kuştu!" | Open Subtitles | طير صغير .. طار وغنى هبط على كتفي وجلس هنا لساعة |