Kaldıramayacağını düşündüler ve bu konuda tek kelime etmememi istediler. | Open Subtitles | ظنوا أنك لا تستطيعين تقبل الأمر وتوسلا إليّ ألا افضحهما |
Ama onlar beni çöpmüşüm gibi kapı önüne koyabileceklerini düşündüler. | Open Subtitles | لكنهم ظنوا أنهم يستطيعون أن يرموا بي كقطعة من القمامة. |
Bizi alt ettiklerini sandılar ama beni hesaba katmadılar. | Open Subtitles | لقد ظنوا بأنهم سيتميزون علينا لكن لا يُتكل عليهم بدوني |
Ve iki gün önce, benim eskiden burada çalışmış olduğumu düşünüyorlardı. | Open Subtitles | وقبل يومين، لقد ظنوا بي أنني شخصٌ إعتادَ بأن يعملُ هنا. |
Ya benim, aptal ışık makineleri olan yaşlı bir adam olduğumu düşünürlerse? | Open Subtitles | ماذا إن ظنوا.. انني الرجل المسن ذو اجهزة الضوء السخيفة؟ |
Biraz deli olduğumu düşünüyorlar ama bu başka bir hikaye. | TED | ظنوا أني مصاب ببعض الجنون، هذه قصة اخرى عل أية حال. |
Herkes konuşmam gerektiğini düşündü, ama gelişimsel olarak bilinçli hareket etmiyordum. | Open Subtitles | جميعهم ظنوا انى بحاجة للتحدث لكن تنمويا لم يتم ارشادى بالضمير |
Araştırmak için zahmet etmemişler, çünkü sonik patlama olduğunu düşünmüşler. | Open Subtitles | 15 مساءا ولم يأتى ببالهم ان يتحققوا من مصدر الضوضاء , لأنهم ظنوا انها فرقعات من المطار |
...ama salağın teki, taşrada huzurlu ve sakin bir yer diye toplantıyı Joe Barbara'nın çiftliğinde yapmayı düşünmüş. | Open Subtitles | بعض الحمقي ظنوا ان الاجتماع فكرة جيدة .في مزرعة جو باربرا في الريف هادئة وجميلة |
Sorguya dayanamayacak kadar zayıf olduğunu düşünmüşlerdir. | Open Subtitles | لابد أنهم ظنوا إنه ضعيف ليصمد أمام التحقيق |
Ameliyat başarısız olduktan sonra, ...eğer yanlış bir şey sorarlarsa onun kırılacağını düşündüler. | Open Subtitles | بعد العملية الجراحية التي لم تنجح ظنوا انها ستنهار اذا طرحوا السؤال الخطأ |
Belki de bu yaz sosisinin ahlaki duygularını telafi edeceğini düşündüler. | Open Subtitles | ربما ظنوا أن السجق الصيف شأنه أن يعوض عن مشاعر الأسهم. |
Kaldıramayacağını düşündüler ve bu konuda tek kelime etmememi istediler. | Open Subtitles | ظنوا أنك لا تستطيعين تقبل الأمر وتوسلا إليّ ألا افضحهما |
Gücünü ışığın gücü için kullanabileceklerini sandılar. | Open Subtitles | ظنوا أنهم بامكانهم تسخير قوته لقوات الضوء |
Dolandırıcılar karşılamada bir salak olduğumu sandılar. | Open Subtitles | محتالين أغبياء، هل ظنوا أنهم يتعاملون مع شخص أبله. |
Sanırım bunun önemsiz bir konu olduğunu düşünüyorlardı. | TED | اعتقد انهم ظنوا انها قضية ليس ذات اهمية |
Ya işimi yapmadığımı düşünürlerse? | Open Subtitles | ماذا لو ظنوا انى غير قادر على القيام بعملى |
Üvey çocuklarım benim suçlu olduğunu düşünüyorlar. Hiçbir kanıtları yok. Bu yüzden kendileri uydurmak zorunda kalıyorlar. | Open Subtitles | أولاد زوجتي ظنوا بأنني كنتُ مذنباً لم يكن لديهم دليلاً، لذا لفقوا بعض من القصة |
Bu esnada bazı genç subaylar generalin çok acımasız olduğunu düşündü. | Open Subtitles | وفي ذات الوقت بعض من ضباطنا ظنوا بأن الجنرال لا يرحم |
Beni, onu çıkarmak için bir yol bulma amacıyla kullanabileceklerini düşünmüşler. | Open Subtitles | . ظنوا أنهم سيستخدموننى لإيجاد وسيلة لازالته |
Ordudan ayrılıp, sonsuza dek mutlu mesut yaşayacaklarını mı sanıyorlardı? | Open Subtitles | لقد ظنوا انهم سيخرجون من الجيش ليعيشوا بهناء وسعادة |
Davayı kazandıklarını düşünüyor olsaydılar sen bize bu teklif ile gelmezdin. Bu kadar basit | Open Subtitles | انت لن تحصل علي عرضا الا لو ظنوا ان قضيتهم انتهت بهذه البساطه |
Aya ayak basmanın yalan olduğunu düşünen çatlakları biliyor musun? | Open Subtitles | اتعلم الأغبياء الذين ظنوا ان الهبوط على القمر كان مزيفا؟ |
Annem ve ablam, seninle orada buluşacağımızı düşünüp orayı bozdular. | Open Subtitles | أمي وأختي ظنوا أنني سأقابلك فيها لذا تخلصوا منها |
-Bilmiyorum bazıları ölmüş olduklarını düşünüyordu. | Open Subtitles | لا أعرف ولكن البعض ظنوا أنهم قد لقوا حتفهم |
Ve meslektaşlarım beni oldukça çılgın sandı ama pek çok kişi, devam ederek sezdiklerimi gerçekleştirdi. | TED | وكثيرون من الأشخاص في مجال عملي ظنوا أنني مجنون تماما لكن العديد من الأشخاص وقتها سعوا ونفذوها. |