"عرّاف" - Translation from Arabic to Turkish

• büyücü
• Başbüyücü
• Kahin
• falcı
• falcıya
• büyücüyü

Hiç kimse, Baş büyücü bile...
لاأحد، ولا حتى عرّاف من المرتبة الأولى. من هذهِ ؟

Evet. Ancak bir büyücü tarafından yollanabilecek bir lanet.
أجل ، و واحدة كهذهِ لا يمكن أنّ يتم إرسالها إلا من قبل عرّاف.

Sadece bir Başbüyücü tarafından atanabilen büyük bir kahraman.
من يكون؟ بطلعظيميُمكنأنيُسمىفقط، من قبل عرّاف من المرتبّة الأولى.

Richard'ın Confessor Ana ve Başbüyücü'nün güvenini kazanması için Gardiyan'ın birkaç yaratığını öldürmekten daha güvenli bir yol var mı?
أيّ طريقة أفضل لكسب ثقة المؤمنة المعترفة و عرّاف المرتبة الأولى ، من.. ذبح بضع مواليين للباحث؟

Söylediklerini yapmayacağım Kahin.
أنا لَنْ أَحْلَّ محلكَ، عرّاف.

Senin Kaynak olduğundan daha uzun zamandır Kahin'im.
أنا كُنْتُ a عرّاف أطول منك كَانَ المصدرُ.

Onu götürdüğüm falcı, kötü şeyler görmüştü bu da onu çok etkiledi.
أخذتها إلى عرّاف الذي تنبأ بمصيبة و صدمها بقسوة

Dün bir falcıya gittim annemin biriyle olduğunu söyledi.
بالأمس ذهبتُ الى عرّاف, وقال أن والدتك لديها رجل.

Hikâyede anlatılana göre kıyım ancak bir büyücü, yaratığı bir mezar odasına hapsettiğinde durmuş.
أدلت القصص بأنّ؛ المجزرة توقفت حينما قام عرّاف بحبس المخلوق فى مقبرة.

Aydindril'deki İkinci Seviye büyücü.
إنـّه عرّاف من المرتبة الثانية ، من "آندندريال".

Ben gerçekten büyücü değil--
أنا لست عرّاف فعلياً.

Sen cadısın, bense büyücü.
انتِ ساحرة, وانا عرّاف.

Endişelenmeyin, yeni bir Arayıcı'mız olacak. Yeni bir Arayıcı'yı ancak bir Başbüyücü atayabilir ve şansımıza ben öyleyim. Kimi atayacaksınız?
لا تقلقوا سنجد باحثاً آخر فقط عرّاف من المرتبة الأولى هومنيمكنهتكليفواحداًولحسن الحظ،أناعرّاف .

Ama önce sen ve Başbüyücü gerçeği görmelisiniz ki Başbüyücü yeni bir Arayıcı atayabilsin sen de benimle, korunabileceğin bir yere gelmeyi kabul et.
لكن قبل أنّ أفعل ذلك ، أودكِ أنتِ و عرّاف المرتبة الأولى أن تريا الحقيقة. حتى يُكلـّف باحثاً جديداً ، و أنّ توافقى علىالمجيءمعيإلى قصرٌ.. حيثستكونيفى حمايةهناك..

Başbüyücü, bir Mord Sith üzerinde sihir kullanamayacağını bilir diye düşünmüştüm.
أظن أنّ عرّاف من المرتبة الأولى يعلم أنه لا يمكنه إستخدام سحره أمام "مورد-سيث".

O bir şarlatan değil , o bir Kahin olduğunu.
. إنه ليس دجالاً ، بل عرّاف

- O bir Kahin olduğunu. - O bir şarlatan olduğunu.
. إنه عرّاف - . إنه دجّال -

Bence adam Kahin bir Druid'di.
-أظُنّ أنّه كان عرّاف (درويي )

...ve böylece Bijou ...Elena için, içinde çığ gibi büyüyen şefkat duygusu ile ...onu bir falcıya götürdü.
ولذا جوهرة، الحسّاس نَمُو شفقة لإلينا، أَخذَها مَعها لرُؤية عرّاف...

Kötü bir büyücüyü ancak kötü bir büyüyle durdurabilirsin.
حسناً, سنحتاج إلى تعويذة مُظلمة من أجل إيقاف عرّاف مُظلم.