"عزيزي أنا" - Translation from Arabic to Turkish

• hayatım
• ben
• bebeğim
• duyuyorum

hayatım, onun gibi özgür ruhluları bilirim. Vassar da okudum.
عزيزي أنا أعرف المعنويات الحره مثلها أنا ذهبت لفاسار

Bunu sen halledersin hayatım. ben yatağa dönüyorum.
أنت تولى هذا الامر,يا عزيزي,أنا راجعة للنوم

Anlayış göstermeye çalışıyorum, hayatım. Gerçekten. Ama golf de nereden çıktı?
أنا أحاول أن أكون متفهما هنا عزيزي أنا حقا أحاول لكن الجولف

- Leon, eğer iş için geldiysen... - ...sana söz vermiştim, ben...
لكن يا عزيزي أنا في قلب حفل عشاء هام للغاية

Özür dilerim, bebeğim. Bunu görmek zorunda kaldığın için üzgünüm.
أنا آسفة يا عزيزي أنا آسفة يا عزيزي لرؤيتكَ هذا

Tatlım, seninle çok gurur duyuyorum ama yatma saatini uzatmak için yeterince büyüdüğünü hala kanıtlayamadın.
عزيزي أنا فخورة بك لكنك لم تثبت لي أنك كبير بما يكفي أنك كبير بما يكفي لتذهب الى النوم

Seni arayalım dedim ama... Sorun değil, hayatım. Anlıyorum.
آسف يا ليل ، كنت أفكر في الأتصال بك لا عليك يا عزيزي أنا أتفهم

Çok cesursun, hayatım. Seninle gurur duyuyorum.
أنت شجاع جداً يا عزيزي أنا فخورة جداً بك

hayatım bunun sana şok edici gelmeyebileceğini biliyorum.
عزيزي أنا أعلم أن هذه لا يمكن أن تكون كـ صدمة كاملة

hayatım, anlıyorum, ama başka bir şeyler düşünebilirdin.
عزيزي , أنا أفهمُ ولكِ ألا يمكِنُك إيجاد شيء آخر ؟

hayatım, Ryan'la yattığım için özür dilerim.
واسمعني يا عزيزي أنا آسفة اني نمت مع ريان

Ama hayatım ben bu kadar aptal bir şey söylemem.
و لكن عزيزي, أنا لم أكن لأقول شىء بمثل هذه السخافة!

hayatım senden koca bir gardırop istemiyorum.
عزيزي , أنا لا أطلب خزانة ثياب جديدة

hayatım seninle gurur duyuyorum, orda çok yakışıklı gözüküyordun. 416 00:51:50,300 -- 00:51:54,300 Pete. İyi haberlerim var.
يا عزيزي , أنا فخورة جدًّا بك, تبدو وسيم جدًّا .

Olmaz ben alışverişe gidiyorum. Çok uzakta.
لا يا عزيزي أنا ذاهبة للتسوق إنه بعيد جدا..

Canım. ben yaşadığına şükrediyorum.
يا عزيزي أنا سعيدة فقط لكونك على قيد الحياة

Aslında, bebeğim, bekar sayılırım. Çünkü kocam ölüm infazını bekliyor.
حسناً, عزيزي, أنا عزباء تقريباً زوجي حكم عليه بالإعدام

Biraz ağır ol. Hayır, hayır, bebeğim. O divan.
على مهلك , اسحاق لا , لا يا عزيزي , أنا هنا

bebeğim, söylememeni tercih ederim, cidden yorgunum.
عزيزي , أنا افضل ألا تقوم بذلك فأنا متعبة

Bu konuda senden daha fazla endişe duyuyorum tehlikede olan benim param.
عزيزي أنا قلق أكثر منك بخصوص ذلك أنا من سيكون الخاسر