100 metre uzakta ve o pilleri değiştirmesi en az On saniye sürer. | Open Subtitles | إنه على بعد مئة متر وسيتطلب منه تغيير البطاريات عشر ثوان على الأقل |
Tüm evreni On saniye geriye yollayan cep boyutunda bir cihaz! | Open Subtitles | جهاز بحجم الجيب يقوم بإعادة الكون كله عشر ثوان إلى الوراء |
Eh, böyle bir şey. yani -yaklaşık On saniye demek. | Open Subtitles | حسنا، شيء من هذا القبيل. حتى القول، نحو عشر ثوان. |
on saniyede kapıya kadar koşabilirsin. | Open Subtitles | يجب ان تصلى الى البوابة في غضون عشر ثوان |
on saniyen var. On saniye sonra şu kapıdan çıkarım ve beni bir daha asla göremezsin. | Open Subtitles | لديك عشر ثوان , وبعدها سأخرج ولن تري وجهي مجدداً |
Çünkü sadece On saniye kadar kaldı. | Open Subtitles | فيجب أن تسرعوا إذ لم يتبق من هذه السنة سوى عشر ثوان |
On saniye sonra piknik masasında hepsini anlatırım. | Open Subtitles | بيت، وتلبية لي على طاولة نزهة في عشر ثوان. سأقول لكم كل شيء عن ذلك. |
On saniye içinde kocanız size Raj Malhotra'nın görev dosyası konusunda bilgi verdi. | Open Subtitles | ـ نعم فى عشر ثوان كان زوجك قد أعطاك معلومات عن سجل خدمة راج مالهوترا |
On saniye içinde aziz mi yoksa şeytan mı olacağımıza karar vereceksin. | Open Subtitles | عليك أن تقرر إنْ كنت ترغب فى تحوّلنا قديسين أو شياطين. فى عشر ثوان. أفهمت ؟ |
Dial-up bağlantısını yaklaşık otuz kere denedim sadece On saniye sonra düştüm hep. | Open Subtitles | لقد حاولت الإتصال 30 مرة فقط ليقطع بعد عشر ثوان |
Evet, bu yüzden de sana On saniye veriyorum. | Open Subtitles | نعم هذا هو السبب انني سوف اعطيك عشر ثوان كأسبقية يارفيقتي في الغرفة |
Hayır dur! On saniye geriye, çatıda olduğum ana döneceğim! | Open Subtitles | لا انتظر, سأعود إلى الوراء عشر ثوان عندما كنت على السطح |
Ama bunu senin yardımın olmadan yapamayız. Sayın bakanım On saniye içinde kilitleniyoruz. | Open Subtitles | السيدة الوزيرة ، لدينا القفل في عشر ثوان. |
Fakat ister inanın, ister inanmayın bu uçak On saniye içinde Coughlan hava sahasına giriyor. | Open Subtitles | ولكن هذا طائرة تدخل المجال الجوي كولان في أقل من عشر ثوان ما إذا كنت تعتقد لي أم لا. |
Hatırlarsın, On saniye önce olanları anlatmak için sana piknik masasında buluşalım demiştim. | Open Subtitles | ولعلكم تذكرون عشر ثوان قبل، وأنا طلبت منك أن تنضموا إلي هنا من الجدول نزهة... لذلك يمكنني أن أقول لك ما يجري. |
On saniye önce, bana yardım edemeyeceğinizi söylediniz. | Open Subtitles | منذ عشر ثوان قلت أنك لن تساعدني |
Yüz ileriye doğru, kırmızı düğmeye bas, sprey On saniye sürecek. | Open Subtitles | -إذن... وجهك للأمام,اضغط على الزر الأحمر يستمر الرذاذ لمدة عشر ثوان |
Başkasının kocasını öpsem, güler ve on saniyede unuturlardı. | Open Subtitles | وأعتقد أنه إذا قبّلت زوج أي شخص أخر فإنه سوف يضحكّ وثم ينساها بعد عشر ثوان |
Girişteki adamlarıma kendini göstermen için on saniyen var. | Open Subtitles | لديك عشر ثوان لإظهار نفسك لرجالي في الخارج. |
Tamam, bu kadar yeter. On saniyeniz var, bayan. | Open Subtitles | حسناً , هذا يكفي سيدتي أمهلك عشر ثوان |
- on saniyeden kısa sürede fikirlerini değiştirebilirim. | Open Subtitles | يمكنني جعلهم يغيرون رأيهم في أقل من عشر ثوان أجل أجل صحيح |