"عظمي" - Translation from Arabic to Turkish

    • kemik
        
    • iskelet
        
    • kemiklerim
        
    • kemiğinde
        
    • kemikli
        
    • iskelete
        
    • kemiği
        
    • kemiklerinde
        
    Uzun boylu, geniş omuzlu, bir deri bir kemik gibi inceydi. Open Subtitles كان طويلاً بأكتاف عريضة و كان رفيعاً رفيعاً جداً كأنه عظمي
    Kayıp ruhlara aldırış etmediği için iskelet gibi bir deri bir kemik kalmıştı. Open Subtitles كما انه كان ضعيف كهيكل عظمي . لانه لم يتنبه للارواح التي فُقدت
    kemik iliği nakli olduğun için daha iyisin, değil mi? Open Subtitles و انت بخير لانك اجريت عملية زرع نخاع عظمي, صحيح؟
    Şişko değilim ben, kemiklerim iri. Open Subtitles أنا لست بدين لديّ هيكل عظمي كبير
    Maktulün sağ skapula ve uyluk kemiğinde ölüm anında oluşmuş kesikler buldum. Open Subtitles وجدتُ كشوطاً مُسننة تسبق زمن الوفاة على عظمي الكتف والعضد الأيمنين للضحية.
    ve kanserli kemik iliği aldı. Ve birkaç hafta içinde, her ikisinin de gen haritasını çıkarttı. Zor birşey değil. TED ونخاع عظمي مسرطن، وسلسل الجينوم الكامل لكليهما خلال بضعة أسابيع، ليس مشكلا كبيرا.
    İskeletinizdeki birçok büyük kemiğin içinde yumuşak kemik iliğiyle dolu oyuk bir çekirdeği vardır. TED في داخل العظام الكبيرة من هيكلك العضمي توجد نواة مجوفة. مليئة بنخاع عظمي ليِّن.
    Onun yakın akrabaları olduğumuz için bize tahlil yapmak istiyorlar, çünkü belki kemik iliğimizle onun hayatını kurtarabiliriz diye... Open Subtitles ولأنها أقرب أقربائها يريدون أن نجري الفحوصات لأن هذا قد ينقذ حياتها بزراعة نخاع عظمي
    Henüz ne olduğunu bilmiyor fakat bebeğin omurgasında ve kafatasında bazı kemik büyümeleri var. Open Subtitles هي لا تعرف لحد الآن لكن هناك بعض النوع نمو عظمي على العمود الفقري وجمجمة الطفل الرضيع.
    205 kemik ve iskelet. Open Subtitles حسناً، 205 عظمات أخرى ويكون عندنا هيكل عظمي كامل
    Taramada, görsel sinirleri zorlayabilecek küçük bir kemik kırığı farkettim. Open Subtitles أظهرت الأشعة جزء عظمي صغير جداً قد يضع ضغط على الأعصاب البصرية
    Burada kimse benim lanet olası kemik iliğimi istemiyor. Open Subtitles لا أحد هنا يطلبني أن أعطيه نخاع عظمي اللعين
    Eğer osteomiyelit varsa, enfeksiyon kemik zarına basıyordur. Open Subtitles قد يكون ذات العظم والنقي إنتان عظمي يأكل سمحاق العظم
    Kötü haberse röntgen çektik ve vücudunuzda garip bir iskelet adam var. Open Subtitles الخبر السيئ أننا صورناك بالأشعة وجسمك يحوي على هيكل عظمي مخيف لرجُل
    Bizim gibi omurgalıların, vücutlarımızı hareket etmemizi sağlayacak eklemlerle destekleyecek sert bir iskelet yapıları vardır. TED كما أن الفقاريات مثلنا لديها هيكل عظمي صلب لتدعم أجسامنا، مع وجود المفاصل التي تسمح لنا بالحركة.
    Bu, güney kıtalarından ilk iskelet, şu işe bak - siz oturup hazırlıyorsunuz. TED هذا أول هيكل عظمي من قارة جنوبية. وخمنوا ماذا يحصل؟ تبدأون بتحضيره.
    - Ayakların büyükmüş evlat. - kemiklerim iri. Open Subtitles ـ تملك قدم كبير، يا فتى ـ أنا عظمي كبير
    Her iki kaval kemiğinde de gerilme çatlakları var Open Subtitles كسور نتيجة الضغط في كلا عظمي الساقين الأكبرين
    500 milyar yıl önce, ilk kemikli balık denizde evrim geçirdi. Open Subtitles قبل 500 مليون عام، تطور أول سمك عظمي في البحار.
    Bir iskelete de dönsen gitmene izin vermeyeceğim, tamam mı? Open Subtitles وأنا لن أتركك تذهب حتى لو كنت هيكل عظمي, أفهمت؟
    Orta parmak kemiği olmadığına göre insan iskeletine ait bir baş parmak sanırım. Open Subtitles نظراً لوجود قطعة الأصبع هذه أظن أنها بقايا هيكل عظمي لصبعة إنسان
    El tırnaklarında ve yakın parmak kemiklerinde düz kemik şişleri var. Open Subtitles ورم عظمي حميد مسطح على المشط الأول و قاعدة السلاميات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more