"عقب" - Translation from Arabic to Turkish

    • baş
        
    • üst
        
    • izmariti
        
    • altını
        
    • ters
        
    • sonrasında
        
    • dönmüş
        
    • getirin
        
    • getirdi
        
    • izmaritini
        
    • üstüne
        
    • sonrası
        
    Yedi tanesi tamamen aynı, ve sekizincisi baş aşağı çevirilmiş. TED يتطابق سبع منهم تماما لكن الثامن مقلوب رأسا على عقب.
    Şuna bak. Ne kadar aptal görünüyor baş aşağı, değil mi? Open Subtitles إنظر إليه يبدو أحمق و هو رأسا على عقب اليس كذلك؟
    İşte aynı metin satırı bir çeşmenin etrafında dolanıyor alt üst olabilen ve her iki yönde de okunabilen bir ilüstrasyonda. TED ها هنا نفس السطر من النص يلتف حول نافورة في صورة يمكن قلبها راسا على عقب و قراءتها في كلا الاتجاهين
    Şu son iki gün içinde olan olaylar yüzünden hayatım alt üst oldu. Open Subtitles أنا فقط أشعر أن حياتى كلها إنقلبت رأساً على عقب فى اليومين الماضيين
    9 milimetre. Ayrıca cesedin yakınında sigara izmariti ve kırmızı iplik bulmuşlar. Open Subtitles 9ملليمتر ، جمعت أيضاً مع عقب سيجارة وبعض الألياف في جميع أنحاء الجثّة
    Buranın altını üstüne getirdim ama 25 numara burada yok. Open Subtitles لقد قلبت المكان رأساً على عقب و 25 ليست هنا
    Biz de belki bu planı ters yüz etmeliyiz diye düşündük. TED هكذا اعتقدنا أنّه ربّما علينا قلبُ هذا الغلاف رأسا على عقب.
    Açıkçası ondan sonrasında yaşanan her şey de dört dörtlük değildi. Open Subtitles ولأكون صريحاً ليس كل ما سيحدث عقب ذلك سيكون مثالياً أيضاً
    Bu noktada baş aşağı o evde açık değil mi? Open Subtitles الم نقلب ذلك البيت رأساً على عقب بخصوص تلك النقطة؟
    Zordu, çünkü iki hafta boyunca neredeyse her gün baş aşağı asılıydım. Open Subtitles وكان الخام، لكان معلقا رأسا على عقب تقريبا كل يوم لمدة أسبوعين
    ve önemli olan budur. Dünyanın geleceği bir ağ olacak, bir piramit değil, baş aşağı dönmüş bir piramit değil. TED مستقبل العالم سيكون من خلال شبكة تعارف، وليس هرما، هرما مقلوبا رأسا على عقب.
    Düşüncelerini, en kötü kabuslarını biliyor ve dünyanı bir anda alt üst edebilir. Open Subtitles , انه يعرف أفكارك و كوابيسك و يمكنه قلب عالمك رأساً على عقب
    Teorime göre, bu etki anlarında öyle yoğun şimşekler çakıyor ki, hayatımızı alt üst etmekle kalmayıp kim olduğumuzu da tanımlıyor. Open Subtitles و نظريتي تفترض أن لحظات الصدمات تلك هي ومضات عاطفيه مركزه تقلب حياتك رأساً على عقب بل تتسبب في تحديد شخصيتنا
    Yeni bir dil öğrendikten ve yeni bir işe sahip olduktan sonra bile tüm dünyaları aniden alt üst olabilirdi. TED حتى بعد تعلم لغة جديدة والحصول على عمل يمكن أن ينقلب عالمهم رأساً على عقب في لحظة
    Sigara izmariti, DNA örneği için aldım. Open Subtitles عقب سيجارة, لأرى إن كان باستطاعتنا سحب أي حمض نووي منها
    Ya fotoğraf çekildikten sonra izmariti koydularsa? Open Subtitles ماذا لو قامو بتعديل الصورة بطريقة ما ؟ ماذا لو قامو بوضع عقب السيجارة تلك بعد أن قامو بأخذ الصور ؟
    Sığınağın altını üstüne getirdim İngiliz Harflerin Adamları ile ilgili bir şeyler aradım. Open Subtitles لقد قلبت المخبأ رأسًا على عقب باحثًأ عن أي مرجع أو ما شابه
    Fikir, bu belgesel işinin yönünü değiştirmek, ters yüz etmekti. TED كانت الفكرة لتأخذ شكل عمل وثائقي يقلبها رأسا على عقب.
    İkinci Dünya Savaşı'nın teknolojik gelişmeleri sonrasında makineleşmiş biçerdöverler geniş ölçüde yaygın hâle geldi. TED عقب التطورات التكنولوجية بعد الحرب العالمية الثانية، توفر الحصادات الميكانيكية على نطاق واسع.
    ters dönmüş sevdiğin birinin sana ihanet edeceği anlamına gelir. Open Subtitles الصورة المقلوبة رأساً على عقب تعني خيانة من شخص تحبينه
    Beklentileri boşa çıkarın; sınırlamaları uçurumdan aşağı itin ve sonlarını getirin. TED اقلب التوقعات رأسًا على عقب وارمِ القيود من أعلى جرف لتلقى حتفها.
    Bu düğün evin altını üstüne getirdi ve sadece sana hatırladığımızı söylemek için aşağıya indim. Open Subtitles إن هذا الحفل قد قلب هذا المنزل رأساً على عقب. وقد نزلتُ للأسفل فقط لكي أخبركِ أننا قد تذكّرناه.
    Asker, o sigara izmaritini derhâl at. Open Subtitles أيها الجندى ، التقط عقب السيجارة هذا و تخلص منه
    Tost reçelli tarafının üstüne düşer, çocuklar masalara çarpar ve insanlar zarar görür. Open Subtitles الخبز ينقلب رأساً على عقب , الأطفال يتم إختفائهم والإناس يتم إذائهم أيضاً
    2008'de medya sansürü oldu, Kenya'da seçim sonrası şiddet olduğu zaman. TED كان هناك تعتيم اعلامي سنة 2008 بعد أحداث العنف عقب الانتخابات في كينيا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more