"علاقته" - Translation from Arabic to Turkish

    • ilişkisi
        
    • ilgisi
        
    • bağlantısı
        
    • ilişki
        
    • alakası
        
    • ilişkisinin
        
    • olan ilişkisini
        
    • terk
        
    • ayrıldı
        
    • ilişkisinden
        
    • bağlantısını
        
    • ilişkiyi
        
    • ayrılmış
        
    • Onunla
        
    • terketti
        
    Onunla ilişkisi olduğunu ve onun ölümünde kullanılan arabanın, onun olduğunu. Open Subtitles أن نكتشف عن علاقته مع جيني هيرن وأن سيارته كانت تقتلها.
    Yapay zekâ ile olan ilişkisi, onun gerçek insanlarla iletişim kurmasını sağlıyor. TED ذلك رجل علاقته بالذكاء الاصطناعي تساعده علي الحصول على علاقات مع أشخاص حقيقيين.
    Ha bire Allah'ın adını duymaktan sıkıldım. Onun bunlarla ne ilgisi var? Open Subtitles سئمت من سماع الحديث عن الرب طيلة الوقت ما علاقته بأي شيء؟
    Bay Cotton, geçmişiyle irtibatını kesmiş olabilir, ama oğlunun bu cürümle bağlantısı bize, günahlarımızı alenen itiraf etmek ve kefaretini ödemedeki başarısızlığımızı hatırlatıyor. Open Subtitles السيد كوتون ربما قد أشار إلى أنه قطع علاقته بهم لكن ابنه متورط في هذه الجريمة هذا يذكرنا بفشلنا
    Fish'de bu kıç varken daha iyi bir ilişki yaşayamazdı zaten. Open Subtitles حسنا, فيشر كانت علاقته أقل من أن تكون طبيعية مع تلك المؤخرة
    Cihazın nasıl çalıştığına veya seninle ne alakası olduğuna dair hiçbir şey yok. Open Subtitles لا شيء به عن طريقة عمل ذلك الجهاز أو علاقته بك
    Arron Banks'ın Rus hükûmetiyle saklı ilişkisi hakkında söylediği yalanlara hiç değinmeyeceğim bile. TED ولن أخوض في أكاذيب أرون بانكس بشأن علاقته السرية بالحكومة الروسية.
    Unutmayın, bu cinayet suçlamasıyla ilgisi hariç... ..sanığın Madam Grandfort'la ilişkisi hakkındaki görüşleriniz esasında... ..sanığı yargılamanız söz konusu olamaz. Open Subtitles تذكروا أيضا أنكم لن تجعلوا الوضع شاق على المتهم بسبب أى وجهة نظر لديكم بخصوص علاقته بمدام جرانفورت
    - Asıl endişe verici olan Senatör Duvall'in CIA ile yakın ilişkisi. Open Subtitles الذي يقلقنا هو علاقته الوطيدة بالمخابرات المركزية.
    Mafya babası Paul Zapatti ile olan ilişkisi, kesinlikle araştırılacaktır. Open Subtitles ان علاقته برئيس المافيا بول زباتي سيتم التحقيق فيها
    Herhangi şekildeki bir piyanonun gemideki bir hayaletle ne ilgisi var? Open Subtitles حتى لو كان هذا البيانو موجود .. ما علاقته بالموضوع؟
    Bu işin Kongre Üyesiyle bağlantısı nedir? Open Subtitles هذا الرجل كان يطير بالمروحية من أجل معيشته ، ما علاقته برجل كونغرس أمريكي ؟
    Çünkü Vincent Nelson cinayetinde zanlı konumundaydı ve biz de Bay Nelson'la bağlantısı hakkında birkaç soru sormak istiyorduk. Open Subtitles لأنه كان احتمال تشتبه في أن القتل فنسنت نيلسون وأردنا أن أسأله الأسئلة عن علاقته مع السيد نيلسون.
    Seninle tamamen profesyonel bir ilişki içerisinde, sana bir iş arkadaşı ve doktor olarak saygısı var yine de sana baktığında aklına seksten başka bir şey gelmiyor. Open Subtitles علاقته بك مهنية تماماً يحترمك كزميلة و طبيبة و رغم ذلك لا يمكنه النظر إليكِ دون التفكير بالجنس
    Bu az görünür bir güç fakat bunun komployla alakası ne? Open Subtitles تلكَ قوة نادرة لكن ما علاقته بالمؤامرة ؟
    Bir kadın, kocasının ilişkisinin intikamını almak için bebeğini öldürüyor. Open Subtitles زوجة تقتل طفلها لتنتقم من زوجها بسبب علاقته الغرامية
    Telefon görüşmelerini, mesajlarını kızla olan ilişkisini biliyorum. Open Subtitles معى مكالماته و رسائله النصيه و معي علاقته بالفتاه
    Gelen istihbarata göre annesiyle çok yakınmış ama bu ortalama iki yıl önce, annesi onu terk etmeden önceymiş. Open Subtitles لا ندري، تشير المعلومات إلى أن علاقته بأمه كانت وثيقة لكن كان هذا قبل تركها له قبل عامين تقريبًا
    Caroline, bunu yapma. Aman Tanrım, adam senden ayrıldı. Onun araması gerek. Open Subtitles لا تقومي أبداً بذلك لقد قطع علاقته بك, عليك تركه يتصل بك
    Lucy Chapman ile olan ilişkisinden sonra yeni bir hayata başlamak istiyordu. Open Subtitles لقد كان الخطاب بشأن علاقته ب لوسى شابمان لأنه اراد ان يطويها ويبدأ صفحة جديدة فى حياته
    Aklına hiç, kendisinin bağlantısını örtmek için böyle yapmış olabileceği geliyor mu? Open Subtitles هل خطر لك فى أى وقت مضى أنه ربما يحاول إخفاء علاقته بالأمر عنك ؟
    O iğrenç ilişkiyi onaylıyorum anlamına gelir. Open Subtitles سوف يعتبر ذلك موافقة مني على علاقته المثيرة للسخرية
    - Sanırım erkek arkadaşı ondan ayrılmış mı, öyle bir şey olmuş. Open Subtitles - أظن أن صديقها- قطع علاقته بها، أو شيء من هذا القبيل
    Bu bahaneyle Joong Won'a Onunla ilgili ne düşündüğünü soracağım. Open Subtitles سوف استغل هذه الفرصة لاسأله عن علاقته الفعلية بتلك الفتاة
    Bu moron seni terketti ve sen de eski dostun rahibi yanına çağırdın. Open Subtitles ذاك الأحمق قطع علاقته بك فإتصلت بصديقك القديم القس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more