Ayrıca, gerçek bir diva gibi ömürleri boyunca çoklu gardırop değişikliklerine sahipler. | TED | علاوة على ذلك، مثل طلات المشاهير، يتغيّر شكلها مرات عديدة طيلة حياتها. |
Ayrıca, sana ne tür bir etki yapacağından haberimiz yok. | Open Subtitles | علاوة على اننا لا نعرف كيف سيكون تاثير ذلك عليك |
Ayrıca bu ortadan kaybolmaların ünlü toplu cinayet suçlusu Sirius Black'in işi olduğuna dair ikna edici kanıtlarımız var. | Open Subtitles | علاوة على ذلك، لقد عثرنا على الدليل أن الشخص المتسبب في هذه الاختفاءت هو القاتل سيء السمعة سيريوس بلاك |
Şimdi patron olduğuna göre, eğer kendine zam yapmak istersen... | Open Subtitles | الآن ، كونك المدير إذا أردت أن تمنح نفسك علاوة |
İşi zamanından önce bitirdiğimiz için yüklü bir ikramiye aldığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | يبدو بأنني سأطلُب علاوة عالية لأنني أنهيتُ العمَلَ قبل الموعِد المُقرَر |
Peki, gözden çıkarayım, ya da çıkarmayayım. O öldü! Ayrıca, Jim burada. | Open Subtitles | حسنا , اطلقت ام لا ,انه مات علاوة على, لدينا جيم هنا |
Sadece bu değil, polise yakalanmaması için Ayrıca onu korumam gerekiyor. | Open Subtitles | علاوة على ذلك، علي حمايتها من الشرطة حتى لا يُقبض عليها |
Evet. Ayrıca, seni asla böyle aptal bir rekabet uğruna sırtından bıçaklamazdım. | Open Subtitles | علاوة على أنّني لنّ أطعنكِ في ظهركِ، من أجل هذهِ المنافسة السخيقة. |
Ayrıca iş sorunlu insanlarla ilgilenmeye geldiğinde, ben tam bir uzmanım. | Open Subtitles | علاوة على أنّني خبيرة حينما يتعلق الأمر بالتعامل مع مشاكل النّاس |
Ayrıca, seni asla böyle aptal bir rekabet uğruna sırtından bıçaklamazdım. Rahatladım. | Open Subtitles | علاوة على أنّني لنّ أطعنكِ في ظهركِ، من أجل هذهِ المنافسة السخيقة. |
Ayrıca bir şey buldum. Rol almak istediğim bir gösteri. | Open Subtitles | علاوة على أني وجدت شيئاً, عرض أريد أنك أكون فيه |
Belki bundan sonra zam alırım O zaman neye param yeteceğini kim bilir? | Open Subtitles | ربما احصل على علاوة بعد المؤتمر من يدري ما بامكاني ان اقدم بعدها؟ |
Bence bu çok adil. O hiçbir zaman bir zam almadı. | Open Subtitles | حسناً، أظن ذلك مبلغاً عادلاً فهو لم يحصل على علاوة قط |
Koruyucu meleğiniz kim, bilmiyorum ama maaşına zam yapsanız, iyi edersiniz. | Open Subtitles | لا أدري من كان ملاكك الحارس، لكن عليك أن تمنحه علاوة. |
Sanırım 91'de Blockbuster'da çalışırken daha fazla ikramiye almıştım. Bekle. | Open Subtitles | تلقّيت علاوة أضخم عندما عملت لمحل بيع الأشرطة في 91 |
Dahası, teknolojinin bizim kültürel tüketim ile ilgili varsayımlarımızı değiştirmiş olmasından endişe duymaktayız. | TED | علاوة على هذا، نحن نخشى الآن أن التكنولوجيا غيّرت إفتراضاتنا عن الإستهلاك الثقافي. |
Yeni tutuklu hakkında bilgi istiyorum. Büyük olması dışında. | Open Subtitles | أما الآن فأريد أن أعرف عن النزيل الجديد علاوة عن حجمه الضخم. |
Çocukları hizada tutmak için bir milyon dolarlık bonus alıyorsunuz. | Open Subtitles | لقد حصلت على مليون دولار علاوة لتجعل هؤلاء الفتية أسوياء |
Başkasına kiraladım bile! Hem yeni kiracılar daha fazla kira ödüyorlar. | Open Subtitles | علاوة على أن المستأجرين الجدد يدفعون أكثر |
Üstelik, dışarıda benim gibi çok fazla açgözlü insan var. | Open Subtitles | علاوة على ذلك، هناك الكثير من الناس الطمّاعين مثلي هناك. |
ek olarak, onlara bu ayrıcalık için izinli oldukları süre için maaşlarını alacaklarını da söyleyeceksin. | Open Subtitles | علاوة على ذلك ستخبرهم انهم سيردون الدين من اجل هذه الاجازة وهذه الاعانة المالية |
Eğer buradan sağ çıkarsak bir zammı hak ediyorum. | Open Subtitles | , إذا خرجنا من هنا أحياءِ . علي أن أحصل على علاوة |
Yalnız bir şey soracağım yılbaşı ikramiyesi de verelim mi? | Open Subtitles | السؤال الوحيد الذي لديّ هو: هل نعطيهم علاوة عيد الكريسماس؟ |
Artı dört otelin hepsinin de aylık brüt gelirlerinin yüzde beşi, Bay Corleone. | Open Subtitles | علاوة على 5 بالمائة من الإيراد الشهري للفنادق الأربعة يا مستر كورليوني |
Kahretsin, kontratı imzaladığım için imza bonusu alacak mıyım? | Open Subtitles | اللّعنه, هل سأحصل على علاوة مقدماً لتوقيعى على هذا القعد ؟ |
Şu hamur tatlısı haricinde, faturadaki seri numarası DVD oynatıcınınkiyle aynı değil. | Open Subtitles | علاوة على، هذه القطعة المتجمدة الأرقـام التسلسلية،على هذا الديفيدي والإيصال غـير متطابقان. |
Bir aktörün menajerini beklemekten başka yapacağı şeyler de var. | Open Subtitles | ثمة أمور أخرى في متناول الممثل، علاوة على انتظار وكيله |