"على أيّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • - Her
        
    • olsa
        
    • yine
        
    • Bu arada
        
    • Her neyse
        
    - Her neyse, belki bir gece bir içki veya yemek için birlikte olabiliriz. Open Subtitles على أيّة حال ، ربما يجدر أن نجتمع مع بعضنا ليلة من الّليالي . لأجل شرابٍ أو عشاء
    - Her neyse, düşünüyordum da madem sabahımız boş, aklımda şuradaki boya tentesini kaldırmak vardı. Open Subtitles على أيّة حال، كنت أفكر، بما أنّنا متفرغين في الصباح، كنت سأنقل ذلك الغطاء هناك.
    Dokuzunu kendimize ayıracağız. Nede olsa senin adamın. Open Subtitles وتقاسم ال 9 الباقية هذا رجلك على أيّة حال
    Hadi içki içelim, nasıl olsa bir şekilde ölüyoruz. Open Subtitles .. دعينا نحتسي شراباً بما أننا نحتضر على أيّة حال
    Ona saat 02:00'ye kadar işten çıkamayacağımı söyledim. yine de gelmemi söyledi. Open Subtitles وأخبرتُها أنّي لن أنهي عملي حتّى الثانية فأمرتني بالحضور على أيّة حال
    Deniyorum. Bu arada, silahlar hakkında bu kadar şeyi nereden biliyorsun? Open Subtitles أنّى لك تلك الخبرة الواسعة في الأسلحة الناريّة، على أيّة حال؟
    Her neyse, sizin adınıza kötü adam oldum ve onları sepetledim. Open Subtitles على أيّة حال, قمت بدور الرّجل الشرّير بدلاً عنك ورميتهم خارجاً
    - Her neyse, ben dün gösterdiğin anlayışa çok hayran kaldım, bu yüzden kampanyan için sana bir çek yazmak istiyorum. Open Subtitles على أيّة حال، لقد انبهرت جداً ! بشأن طريقة معالجتك للأمور البارحة
    - Her neyse, ne kaçırdım? Open Subtitles لذا، على أيّة حال، ماذا فاتني؟
    - Her neyse, galiba komisyon... Open Subtitles حسنٌ، على أيّة ..
    - Her iki durumda da, sag ol. Open Subtitles على أيّة حال، أنا مُمتن
    - Kes şunu Henry. - Her neyse, Thompson'ın şerefine. Open Subtitles (توقفّ، (هنري - (على أيّة حال، هذا نخب لـ (طومسن -
    Her şey aranızda kalacak. Kimseye anlatamaz nasıl olsa. Open Subtitles كلُّ شيءٍ محصّن إنه لايستطيع إرجاعها على أيّة حال
    Nasıl olsa kimseyi dinlemiyor. Open Subtitles على أيّة حال، هي لا تستمع لأي أحد.
    Ah, evet, orayı çok sever kuzenlerinden biriyle evlenmeyerek geleneği bozmuş olsa da. Open Subtitles على أيّة حال، خالف العرف بإمتناعهِ عن زواج إحدى بنات عمّه!
    İstedikleri her şeyi almışlardı ama yine de öldürdüler onu. Open Subtitles حصلوا على جلّ ما يُريدون، لكنّهم قتلوه على أيّة حال.
    Çok acıtıyordur ama kadınlar yine de giyiyor. Neden mi? Open Subtitles الأغلب أنّهم يُؤلمون بشدّة، لكنّ النساء يرتدينهم على أيّة حال.
    Bu durumu pek çoğunuzdan iyi bilirim. Ama yine de bunun hakkında konuşacağım. TED أعلم هذا جيداً، ولكنّني أنوي النقاش فيه على أيّة حال.
    İnanıImazdı. Sen kimsin Bu arada? Open Subtitles لقد كانَ أمرًا لا يصدق، من أنتَ على أيّة حال؟
    Bu arada, beni nasıl iyileştireceksin? Open Subtitles على أيّة حال، كيف تعتقدي أنّ بإمكانك تحسيني ؟
    Bu arada yaşlı bir adam seni arıyordu. Open Subtitles أوه، على أيّة حال ، هنالك رجلٌ كبيرٌ في السن يبحث عنك
    Her neyse, mutlu olmalısın. Nişanlandın. Open Subtitles على أيّة حال, ينبغي عليك أن تكون سعيداً أنت في مرحلة خطوبة
    Her neyse, bunların üzerinden 10 farklı şekilde geçtim siz bir hesapta gelir göstermişsiniz... Open Subtitles على أيّة حال، لقد قمت بمراجعة ذلك بطرق مختلفة
    Her neyse, bu ciddi bir şey. Bu bir zulüm. Open Subtitles على أيّة حال, هذا أمرٌ جدي هذه أمورٌ وحشية, لا مزيد من الابتسامات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more