"على الأقل أنت" - Translation from Arabic to Turkish

    • En azından sen
        
    • Hiç değilse
        
    • - En azından
        
    • En azından bir
        
    • En azından senin
        
    En azından sen cinayet üretmeye çalıştığında elinde bir şüpheli oluyor, Eddie. Open Subtitles على الأقل أنت تحاول تركيب قضية قتل و لديك مشتبه به معتقل
    En azından sen Magic School tüm zaman israf değildir. Open Subtitles حسناً ، على الأقل أنت لا تقضين . معظم وقتك في مدرسة السحر
    Sana aldığım hediyeyi çaldılar ama En azından sen iyisin. Open Subtitles لقد أخذوا الهدية التي جلبتها لك لكن , على الأقل أنت بخير
    - Ziyaret hiç aklıma gelmezdi. - Hiç değilse dürüst birisin. Open Subtitles على الاقل زيارتهم حسنا , على الأقل أنت صادق
    - En azından ejderhalar hakkında uyardım. Open Subtitles على الأقل أنت فزت على التنين هاجريد هو الذى أخبرنى عن تنين
    En azından bir suçlunun nerede kaldığını biliyorsun. Open Subtitles على الأقل أنت تعلم مآل أمرك معهم.
    En azından senin hatun dans etmen yüzünden tek çıkış yolu olan tuvaletin penceresinden kaçmadı. Open Subtitles حَسناً، على الأقل أنت لم تَأخذ فتاتك للخارج للرقص فقط لتهرب خارجاً من نافذة الحمام
    Ama En azından sen hayattasın. Lanet seni almamış. Open Subtitles ولكن على الأقل أنت ما زلت حياً لم تنالك اللعنه
    En azından sen babanı tanıyorsun. Open Subtitles على الأقل أنت تعرفه، والدي قد يكون أيّ أحد من عشرة رجال
    En azından sen bir şey başardın. Balık aldın. Open Subtitles على الأقل أنت أنجزت شيئاً، إشتريت سمكاً
    En azından sen dünyadaki diğer aptal erkekler gibi değilsin. Open Subtitles على الأقل أنت لست كالحمقى الآخرون
    En azından sen üçüncü meme başı değilsin. Open Subtitles على الأقل أنت لست الحلمة الثالثة
    En azından sen çoğu zaman bir galaksi uzaktaydın. Open Subtitles على الأقل أنت معظم الوقت في مجرة بعيدة
    En azından sen çoğu zaman bir galaksi uzaktaydın. Open Subtitles على الأقل أنت معظم الوقت في مجرة بعيدة
    En azından sen iyisin. Senin için endişelenmiştim. Open Subtitles ولكن على الأقل أنت بخير كنت قلقة عليك
    En azından sen liseye gitmişsin. Open Subtitles على الأقل أنت إستطعتَ الذهاب للثانوية
    En azından sen seçimlerinle yaşıyorsun. Open Subtitles على الأقل أنت يمكنك العيش مع اختياراتك.
    En azından, sen hâlâ gençsin. Open Subtitles على الأقل , أنت مازلت شابا
    En azından sen arkadaşımsın. Open Subtitles على الأقل أنت صديقي.
    Hiç değilse annem gibi saklamadın. Open Subtitles على الأقل أنت لا تستمر في الأنكار مثل أمي
    - En azından dürüstsünüz. - Pekala, Bayan Joshua var mı? Open Subtitles على الأقل أنت صادقة هل توجد سيدة "جوشـوا" ؟
    En azından bir sebepten ötürü buradasın. Open Subtitles على الأقل أنت هنا لسبب
    En azından senin bana ihtiyacın var, patates çuvalı. Open Subtitles على الأقل أنت بحاجة إلي يا كيس البطاطس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more