Ama beni kenara itti ve kardeşimin göğsüne bastırmaya başladı. | Open Subtitles | ولكنه دفعني بعيدًا عن الطريق وبدأ بالضغط على صدر أخي |
Evet, doğru. Sanki tavuğun göğsüne 40 kağıt harcayacakmışım gibi. | Open Subtitles | نعم صحيح وكأنني سأنفق اربعون دولاراً على صدر دجاجه |
Mercury'nin göğsüne pençe atmış. | Open Subtitles | . آثار أياديه !"الضخمة اللعينة على صدر "ميركوري |
Bak! Kız başı Krishna'nın göğsünde ağlıyor. | Open Subtitles | (وهي بكت ورأسها على صدر (كريشنا |
"Karın, başı Krishna'nın göğsünde ağlıyor" | Open Subtitles | "(إنها تبكي على صدر (كريشنا" |
Evet, harf ve rakamlar, yani B 32.156 piskoposun göğsüne kazınmıştı. | Open Subtitles | نعم, الحروف و الأرقام **ب 32 - 156** المنقوشة على صدر القس |
Ve sonra da adamın göğsüne oturdu ve yumruklamaya başladı. | Open Subtitles | ومن ثَمّ، وضع ركبته على صدر الرجل وبدأ بضربه... |
Adamın göğsüne web sitesinin adı kazınmış. | Open Subtitles | قام بنقش إسم الموقع على صدر الرجل |
Adamın göğsüne web sitesinin adı kazınmış. | Open Subtitles | قام بنقش إسم الموقع على صدر الرجل |
Düzeneğin kapatma anahtarını cam bir tüple Kelly'nin göğsüne yerleştirmiş. | Open Subtitles | زر إغلاق السي فور موجود على صدر كيلي |
Pabuçlara elektrik sağlamak için rezonatörü kullanacağım sonra da onları, deneğin göğsüne koyarak şok ile kalbi attırmayı deneyeceğim. | Open Subtitles | سأستخدم كاشف الموجات كي يولد لي تيار كهربائي، لزوج من المجاذيف الكهربائية، ثم أضعهم على صدر التجربة، وأحاول أن أحرك القلب. |
Şimdi telefonu annenin göğsüne koy. Sesi duymam gerek. | Open Subtitles | حسنٌ، الآن ضعي الهاتف على صدر أمكِ |