Kır hayatını seviyor, burada bir iş onun için harika olur. | Open Subtitles | ولكنه يحب الريف وان استطاع الحصول على عمل هنا سيكون مثالي |
- Sana bir iş bile buldum. - Bana bir ev bulman gerekiyordu! | Open Subtitles | ـ حَصلتُ لك على عمل جيد ـ يُفْتَرَضُ بك أن تجهز شُقَّةُ لي |
Üzgünsün. öylemi, bu durumda, kendine yeni bir iş bul! | Open Subtitles | أنت آسف. حسنا, في هذه الحالة, أعثر على عمل آخر. |
Kesinlikle düşünmüyordum, hey, burada yeni bir işim var. | TED | أنا بالتأكيد لم أكن أفكر، مهلاً، حصلت على عمل جديد هنا. |
Beni etkilemek istiyorsan, bir iş bul ve ayakkabılarıma sürünmeyi bırak. | Open Subtitles | اذا اردت أن تذهلني أعثر على عمل مفيد وكفاك عبثا بأحذيتي |
Belki orada benim için bir iş var mı bir bakarsın adamım. | Open Subtitles | لربّما أنت يمكن أن ترى إذا يمكن أن أحصل على عمل هناك |
bir iş bulurum ve biraz para biriktiririm diye düşünüyordum... | Open Subtitles | أعنى أننى كنت أريد الحصول على عمل وادخار بعض المال |
- Evet. Ben bir iş bulana kadar yardım edecekti. | Open Subtitles | نعم ، قالت أنها ستهتم بي حتى أحصل على عمل |
Abimin eşinin yanında ona bir iş ayarladık, mutfakta çalışıyor. | Open Subtitles | لا أعلم لقد حصلت له على عمل عند زوج شقيقي |
bir iş bulacağını söyle, eğer onları ikna etmek istiyorsan. | Open Subtitles | اخبريهم فقط بأنك ستحصلين على عمل هذا اكثر اقناعًا بكثير |
Herkes bundan faydalanıyor, tabi, işe alınanlar, çünkü bir iş buldular ve haysiyet. | TED | كل شخص يستفيد من ذلك -- طبعا العاملون لأنهم يحصلون على عمل وكرامة. |
Kayıt olan üç kişiden ikisi tatminkâr bir iş bulamayacak. | TED | اثنين من كل ثلاثة يلتحقون سوف لن يحصلوا على عمل ملائم. |
Liberya hükümetiyle bir sözleşme yaptık, ona maaş bağladık, ve gerçek bir iş sahibi olma şansını verdik. | TED | وبمعية الحكومة الليبيرية، وقعنا عقدا، ودفعنا لها راتبا وأعطيناها فرصة الحصول على عمل حقيقي. |
Serbest zamanlı yaptığım işimi kaybettim. Tam zamanlı bir iş bulmak zorundaydım ki faturalarımı ödeyebileyim. | TED | عملي الحُر أنتهى. وتوجب عليّ الحصول على عمل بدوام كامل. لدفع الفواتير. |
Peki ya daha iyi bir işim, daha iyi bir evim olursa? | Open Subtitles | ماذا لو حصلت على عمل أفضل ومكان أفضل للسكن؟ |
- Saol benim bir işim var | Open Subtitles | أنت لا تعمل شكرا لك.. لكنى سأحصل على عمل |
Çok genç yaştan itibaren iyi bir işin ve kazancın zor durumdaki aileler için büyük bir fark yarattığını gördüm. | TED | وقد رأيت منذ طفولتي ان الحصول على عمل محترم و دخل ملائم كان الفيصل في الحالات الاجتماعية لتلك العائلات التي كانت تعاني |
Dinle bir işe girmeden önce belki 1000 tane görüşmeye gideceksin. | Open Subtitles | أسمعى 1000 ستذهبين الى أكثرمن مقابلة قبل أن تحصلى على عمل |
bir iş bulup faturaları ödemeye başladıktan sonra bana soru sorabilirsin. | Open Subtitles | عندما تحصلين على عمل وتدفعين أحد هذه الفواتير بعدها تستطيعين أن تسألين أسئلة |
Başkasının işi için övgü görmek isteyen ilk sen değilsin. | Open Subtitles | أتعلم، لستَ أوّل معجب ينال الفضل على عمل أحد آخر |
Bir dahaki sefer internetten iş teklifi alıp kabul etmeden önce birkaç soru yöneltmen fena olmaz. | Open Subtitles | في المرة القادمة التي تحصل فيها على عمل عبر الانترنت لعلك تقوم بسؤال بعض الأسئلة قبل قبولك للعمل |
Şimdi, o sitelerden birinde işe girmek, grafik tasarım yapmak istiyorum. | Open Subtitles | ما أريده الآن هو الحصول على عمل في أحد هذه المواقع |
Bu kadının yaptığı işleri yok etmek için senden bu kadın gibi davranarak derindekileri ziyaret etmeni istiyorum! | Open Subtitles | أريدك أن تذهبي إلى هؤلاء الذين في الاعماق من أجل أن تقضي على عمل نموذجك الأصلي |
Genç Siyah azınlık için iş bulmanın ne kadar zor olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | أنا فاهم صعوبة الوضع على العبيد في الحصول على عمل, |
Ocak ayı uğurlu geldi: çocuğumuz doğdu ve sen de iş buldun. | Open Subtitles | شهر يناير مُبارك وُلد الطفل و حصلتَ على عمل |