"على كوكب" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir gezegende
        
    • bir gezegene
        
    • bir gezegen
        
    • gezegenindeki
        
    • üzerinde
        
    • gezegendeki
        
    • daki
        
    • bir gezegendeyiz
        
    • dünyada
        
    • yeryüzünde
        
    • gezegeninde
        
    Bayanlar ve baylar, yılda kullandığımızın 5,000 katı enerjiyle yıkanan bir gezegende yaşıyoruz. TED سيداتي وسادتي، نحن على كوكب يعوم بطاقة أكثر 5000 مرة مما نستخدم سنوياً.
    Bu kolluklar çok uzak bir gezegende kalıntılar arasında bulundu. Open Subtitles هذه عصابات اذرع وجدت بين خرائب قديمة على كوكب بعيد
    Mayısın 25'inde, buradaki batı sahili saatine göre tam da 5 civarlarında, gerçekte diğer bir gezegene iniş yapmış olacağız. TED أي في 25 أيار حوالي الساعة الخامسة بتوقيتنا هنا على الساحل الغربي، و سنقوم في الواقع بالهبوط على كوكب آخر.
    Mars'ın Kuzey Kutup'unun yakınlarına yapılacak çalışacak ilk görev bu olacak, ve aslında başka bir gezegen yüzeyinde suya erişip dokunmaya çalışacağımız ilk görev olacak TED إنها المهمة الأولى التي ستحاول الهبوط بقرب القطب الشمالي للمريخ، و هي المهمة الأولى التي ستحاول البحث و استخلاص عينات من المياه على كوكب آخر
    Bu yüzden önümüzdeki bir kaç dakika içinde anlatacağım umulmadık doğayı düşlediğinizde, bizim dünya gezegenindeki maddelerden meydana geldiğimizi hatırlayın. TED لذا فعندما تفكرون فى عدم إمكانية ما سأخبركم به فى الدقائق التالية، فقط تذكروا، نحن جئنا من أشياء على كوكب الأرض.
    Ama-Ama bu yaratılışın sebepleri için, haydi bunu Dünya üzerinde söylendiği gibi söyleyelim. Open Subtitles لكن لكن للأغراضِ هذا الإستجمامِ، دعنا فقط نَدْعوه الذي يَدْعونَه على كوكب الأرضِ.
    Sadece maymunların yaşadığı bir gezegendeki tek insan olduğunu düşün. Open Subtitles تخيل أنك الإنسان الوحيد تسكن على كوكب يسكنه القرود فقط
    Bu kadar uzaktaki bir gezegende rastladığımız ilk medeniyet belirtisi. Open Subtitles أنها أول علامة لوجود حضارة على كوكب هنا فى الخارج
    Kimse onunla başka bir gezegende hayatının geri kalanını geçirmek istemiyordu. Open Subtitles لا أحد كان يتطلع لقضاء بقية حياتهم معه على كوكب آخر
    O yüzden kendimizi tam da bu uzaklıktaki bir gezegende buluyoruz çünkü bizim yaşam formumuz için hayatî olan koşulları sağlıyor. TED لذا فقد وجدنا انفسنا على كوكب على هذه المسافة المحددة لانها ببساطة تتحصل على ظروف حيوية لشكل الحياة التي نحياها
    Üçüncü ve son soru ise: Korunan ekosistemli bir gezegende biyo-çeşitliliği nasıl yönetiriz? TED والسؤال الثالث والأخير هو، كيف يمكننا إدارة التنوع البيولوجي على كوكب الأنظمة البيئية المحمية؟
    Güneş, Dünya'yı bir kartopuna döndürmeden önce insanlar muhtemelen ya başka bir gezegene taşınmış olur ya da yeryüzünden silinmiş olur. Open Subtitles وربما يكون البشر قد إنتقلوا وقتها للعيش على كوكب آخر أو إنقرضوا قبل أن تُحول الشمس الأرض إلى كرة من الثلج
    ...ama her ne olduysa... ...sanki başka bir gezegene düşmüş gibiyim. Open Subtitles ولكن أياً كان ما حصل كأن بي وقعت على كوكب آخر
    Ekibinizle birlikte antik bir gezegene zorunlu iniş yaptınız. TED اضطررت مع فريقك على الهبوط اضطرارياً على كوكب سحيق
    Yani benim emirlerim, bizi geceliğine misafir etmeyi sorun yapmayacak dost bir gezegen bulmak. Open Subtitles أوامري هي أن نعثر على كوكب ودود يسمح باستضافتنا لهذه الليلة
    Tam anlamıyla sadece bir tane Dünya benzeri bir gezegen bulabilirsek evrende başka dünyaları bulmanın işaretini yakalayabileceğiz. Open Subtitles العثور على كوكب واحد فقط شبيه حقًا بالأرض سيكون دليلاً أن الكواكب الشبيهة بالأرض شائعة الوجود في الكون
    Kripton gezegenindeki çocuklari bile tehlikeye atmistir. Open Subtitles هددت حتى حياة الأطفال على كوكب كريبتون نفسه
    Hepimiz, bizi hissizleştirmeye yetecek kadar trajedi yarattık ve gördük şu dünya üzerinde. TED وأنا أعلم أننا رأينا مايكفي من الصور لتجعلنا مخدرين من المآسي التي ارتكبت على كوكب الأرض.
    Planet'in ikinci görevi ise gezegendeki tüm nesneleri zamana göre dizinlemek ve internette aranabilir kılmak. TED مهمة الكوكب 2 هي فهرسة جميع الكائنات على كوكب الأرض مع مرور الوقت وجعلها قابلة للاستعلام.
    At Heatrow daki her terminali birleştirdiğinizde TED إنه ماديا أكبر مشروع على كوكب الأرض في الوقت الراهن.
    Eminim olursun ama şimdilik, yeni kuralları olan yeni bir gezegendeyiz. Open Subtitles أنا متأكدة أنك تستطيع, لكن الآن نحن على كوكب جديد مع مجموعة جديدة من اللوائح
    Bu arada, burada yani dünyada daha önceki hallerinden dolayı aldığı 17 çeşit ilacın biri kazara kaçınılmaz olanı yavaşlatıyordur. Open Subtitles أو في الوقت نفسه، العودة إلى هنا على كوكب الأرض، ربما واحد من 17 عقار الذي استخدام لعلاج حالة سابقة
    yeryüzünde bu güne dek yapılmış olan en büyük gemiler orada tam da benim sokağımın sonunda yapılmıştır. TED إن بعض أكبر السفن التي بنيت على كوكب الأرض تم بناؤها عند نهاية شارعي.
    Şey, sibernetik elinle onun göğsünü ezip bir uzaylı gezegeninde ölüme terk etmiştin. Open Subtitles حسنا،لقد حطمت صدره بيدك الإصطناعية و تركته في عداد الموتى على كوكب فضائي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more