"عليك أن تقول" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylemek zorunda
        
    • söylemene gerek
        
    • söylemek zorundasın
        
    • demeliydin
        
    • demen gerekiyor
        
    • söylemen gerekiyordu
        
    • demelisin
        
    • demene gerek
        
    • anlatmalısın
        
    • söylemen gerek
        
    • söylemen lazım
        
    • olduğunu söylemelisin
        
    Ama en kötüsü gerçeği söylemek zorunda olduğunuz andır. Open Subtitles ولكن أسوء شيئ هو عندما يكون عليك أن تقول الحقيقة
    Hiçbirşey söylemek zorunda değilsin, Sorulduğunda mahkemede faydana olabilecek şeyleri konuşmaman savunmanı zor duruma sokacaktır . Open Subtitles لا يتوجب عليك أن تقول شيئا و لكن لن ينفعك أن تخفي عنا أي شيء الآن حتى لو ذكرته في المحكمة
    Bir şey söylemene gerek yok. Benim için bir zevkti. Gitmem gerek. Open Subtitles ليس عليك أن تقول أي شيء مندواعيسروري،حسناًيجبأن أذهب.
    Bir şey söylemene gerek yok. Üzüldün, biliyorum. Open Subtitles ليس عليك أن تقول أى شئ أنك آسف، فأنا أعلم هذا
    Onlara kim olduğunu söylemek zorundasın. O zaman, seni bırakırlar. Open Subtitles عليك أن تقول لهم من أنت إذا فعلت ، سيطلقون سراحك
    Mat dedin.Sah mat demeliydin. Open Subtitles لقد قلت ملك , عليك أن تقول كش ملك
    Ama bazen "Canı cehenneme" demen gerekiyor sanırım. Open Subtitles بعض الأحيان عليك أن تقول "ما الذي فعلت بحق الجحيم؟"
    Eğer senin evini düşünmemi istiyorduysan, öyle söylemen gerekiyordu! Open Subtitles اذا أردتني أن أذهب الى وطنك كان عليك أن تقول ذلك
    Bir şey söylemek zorunda değilsin. Senin suçun değil. Open Subtitles لاينبغي عليك أن تقول شيئاً فإنها ليس خطئك
    Eğer istemiyorsan, bir şey söylemek zorunda değilsin. Open Subtitles لايجب عليك أن تقول أي شي إذا لم تكن تريد التحدّث.
    Hiçbir şey söylemeyin. Hiçbir şey söylemek zorunda değilsiniz. Open Subtitles لا تقل لي أي شيء لا يجب عليك أن تقول لي أي شيء
    Bunu her zaman söylemek zorunda mısın? Open Subtitles هل يجب عليك أن تقول ذلك في كل مرة تذهب إلى منزل؟
    söylemene gerek yoktu. Pat diye bırakabilirdin de. Open Subtitles تعلمين , لم يكن عليك أن تقول لى هذا فقط كنت أختفى
    söylemene gerek yoktu. Pat diye bırakabilirdin de. Open Subtitles تعلمين , لم يكن عليك أن تقول لى هذا فقط كنت أختفى
    Bana ne kadar tuhaf olduğunu söylemene gerek yok. Bunu çok iyi biliyorum. Open Subtitles لم يكن عليك أن تقول لي بكم أنك غريب الأطوار أنا أعرف كم أنت غريب الأطوار!
    Evet ama bunu söylemek zorundasın değil mi? Müsaadenizle. Open Subtitles أجل، ولكن يجب عليك أن تقول هذا أليس كذلك؟
    Turner'ın zeki olduğunu söylemiştin McGee, halbuki süper zeka demeliydin. Open Subtitles (قلت أن (تيرنر) كان ذكياً يا (ماغي بينما في الواقع كان عليك أن تقول إنه رائع
    Hoşça kal demen gerekiyor. Open Subtitles عليك أن تقول وداعا.
    Hayır. Hayır, böyle konuşamazsın. Kahramanca bir şey söylemen gerekiyordu. Open Subtitles لا، لا ألا ترى بأنه ليس عليك قول ذلك من المفروض عليك أن تقول شيء جيد
    "Belki de bunun yerine 'Ne kadar şanslıyım ki olanlar beni yıldırmadı ve bundan sonra olacaklardan da korkmuyorum.' demelisin." Open Subtitles ربما عليك أن تقول: كم أنا محظوظ أنني لم أنكسر بسبب ما حدث لي وأنني لست خائفًا مما على وشك الحدوث
    Bir şey demene gerek yok. İltifat ettim. Open Subtitles ليس عليك أن تقول أي شيء, إنه إطراء,
    - Sen anlatmalısın, Kenai. - Ne? Open Subtitles عليك أن تقول هذا ، كيناي ماذا ؟
    - Kürtaj günahtır. - Sen Cumhuriyetçisin. Böyle söylemen gerek. Open Subtitles الإجهاض خطيئة - أنت جمهوري عليك أن تقول ذلك -
    Kıza söylemen lazım. Koca adam oldun artık. Open Subtitles لا ، يجب عليك أن تقول لها ، لقد نضجت الآن
    Bana sihirli sözcüğün ne olduğunu söylemelisin. Open Subtitles يجب عليك أن تقول لي ما هي الكلمة السحرية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more