Yani bu müşterilerin sen ne almalarını istersen alıyorlar mı? | Open Subtitles | إذاً هؤلاء عملائك ؟ مهما أرتديهم أن يشتروا , سيشتروه فحسب |
Bak, Barry, sen bu hackerların senin bazı müşterilerini çarptığını söyledin, değil mi? | Open Subtitles | انظر باري لقد قلت أن بعض عملائك ضربوا من قبل هؤلاء الهكر صحيح؟ |
Ben senin altında olmak için para veren müşterilerinden değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ احد عملائك الذين يدفعون لكي ليتم السيطرة عليهم |
Eğer böyle tokat atmakta ustalaşabilirsen müşterilerinin gizlenmelerine gerek kalmaz. | Open Subtitles | والآن لو تعلمت ان تصفع هكذا فلن يحتاج عملائك أن يُزجروا |
Anlıyorum. müşterilerinizin listesini vermenizi onaylamazlar mı? | Open Subtitles | و هل تظن انهم لن يوافقوا على أعطائى لائحه بأسماء عملائك ؟ |
müşterin en kaliteli malzemeyi istiyor. Nereden bulayım? | Open Subtitles | إن عملائك يطالبوني بمواد خام عالية الجودة، كيف يفترض بي توفيرها؟ |
Ne demek oluyor bu? Ajanlarınız geçenin bir yarısı karşıma çıkıp beni buraya getirdiler. | Open Subtitles | ماكل هذا عملائك ظهروا في منتصف الليل و قاموا بجري إلى هنا |
Bay Perkins, ajanlarınızdan birini kaybettiniz, suikast konusunda eğitim görmüş birini. | Open Subtitles | مستر بيركنز ، لقد فقدت واحده من عملائك والتى تضمن تدريبها ، بالإضافه إلى أشياء أخرى ، عمليات الإغتيال |
müşterilerine de e-posta olarak yolladık. Ama bu kısım sadece zevk içindi. | Open Subtitles | كما أرسنا بريداً إلكترونياً لكل عملائك ولكن هذا الجزء فقط للمرح |
Size müşterilerinizden biri hakkında soru sormak istiyoruz Richard Gaines. | Open Subtitles | اه، نود أن نسألك عن أحد عملائك ريتشارد جاينز |
Tüm müşterilerin Japon olduğu sürece senin o hoş sarışın çevirmeninin sözüne karışmamayı unutma. | Open Subtitles | ما دام كل عملائك يابانيين فلا تنس مكافأة مترجمتك الشقراء الجميلة |
Bakalım, onunla müşterilerin arasında bir bağlantı bulabilecek miyim? | Open Subtitles | لأجد إذا كان هناك علاقة بينه وبين أحد عملائك |
Sen bütün müşterilerini kaybettin, yatırımlarımızla bile, beş parasızız. | Open Subtitles | لدينا آلاف الفواتير القانونية خسرت كل عملائك |
müşterilerini toplamaya başlamalısın. Gittiğin yere onlar da gelir. | Open Subtitles | عليك أن تبدأ بجمع عملائك , سيتبعونك لأي مكان |
Sorun ne, Alicia? müşterilerinden, avukatlık firmasını değiştirmek isteyen var mıdır? | Open Subtitles | هل يريد أي من عملائك تغيير شركات المحاماة الخاصة بهم ؟ |
Onları senin müşterilerinin yanına bile yaklaştırmam. | Open Subtitles | لم أكن لأدعهم في أي مكان بالقرب من عملائك |
Artık müşterilerinizin ödemelerini dert etmenize gerek yok. | Open Subtitles | يجب عليك إلا تقلق بعد الآن بشأن مشاكل الدفع مع عملائك |
Balveer, onların senin müşterin olduğunu asla unutmamalısın. | Open Subtitles | بالفير. يجب أن تتذكر دائمآ إنهم عملائك |
Ajanlarınız benimle neden konuşmak istediğinizi söylemedi. | Open Subtitles | لكن عملائك لم يخبروني لما أردت الحديث معي. |
Ortalığı velveleye vermek istemiyorum ama ajanlarınızdan birine Diane Fowler'ın ortadan kayboluşunu araştırma görevi verdiğiniz bilgisi elime ulaştı. | Open Subtitles | اسمع الآن، لا أريد إطلاق أي أجراس إنذار لكنني أصبحت مدركا لحقيقة أنك كلَّفت أحد عملائك |
müşterilerine yapacakları bağışlardan daha fazlasını verdik sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أننا منحنا عملائك أكثر مما يستطيعون منحه لنا |
Size müşterilerinizden biri hakkında soru sormak istiyoruz Richard Gaines. | Open Subtitles | اه، نود أن نسألك عن أحد عملائك ريتشارد جاينز |
Bu davayı aldığından beri müşterilerinle konuşmuyorsun... telefonlara cevap vermiyorsun... kendini kaybettin artık! | Open Subtitles | ،منذ أن توليت هذه القضية توقفت عن التحدث مع عملائك ولا تجيب الهاتف أنت مهووس |
Siz yeni satış temsilcisisiniz ve müşteri, hesapların sizin gibi güzel de olsa genç bir hanımın elinde olmasından pek hoşlanmadı. | Open Subtitles | لدي شعور بأنك مملثة المبيعات الجديدة و عملائك لم يفاجئوا بحقيقة أن أمراءة شابة بمثل روعتك كمسؤولة عن الحسابات |
Ve sen de ajanlarını oraya gönderip onlara göz kulak olacaksın. | Open Subtitles | و أنت على وشك إرسال عملائك إلى هناك لحراستهم |
Hayır, ben senin yakınında olmak istiyorum. Ya da en azından gizli ajanlarından birine. | Open Subtitles | كلا, أريد أن أكون قريبة منك أو على الأقل قريبة من أحد عملائك السريين |
Çünkü Müvekkiliniz için tam dokuz yılımı harcadım ve daha az vasıflı erkekler emrinde terfi üstüne terfi bekledim. | Open Subtitles | لانني قضيت تسع سنوات لإرضاء عملائك ولم احصل على ترقيه وغيري يحصل على ترقيه تلو الترقيه في صالح اشخاص اقل خبره مني |