"عندما أدركت" - Translation from Arabic to Turkish

    • zaman anladım
        
    • fark ettiğimde
        
    • fark edince
        
    • anladığımda
        
    • öğrendiğimde
        
    • anladığım zaman
        
    • farkına varınca
        
    O zaman anladım ki bir makineyi ne kadar karmaşık yaparsanız tamamen beklenmeyen bir sebepten dolayı başarısız olma ihtimali o kadar artar. TED هذا عندما أدركت أنه كلما زادت درجة تعقيد الآلة التي تصنعها، كلما زادت فرص فشلها بسبب أمر غير متوقع تماماً.
    İşte o zaman anladım ki, öyleyse kız hayran haykırışları bir süper güç gibiydi. TED وذلك عندما أدركت أن صراخ المعجبة ليس إلا قوة عجيبة.
    Otelden ayrıldıklarını fark ettiğimde küçük bir kaçamak yaptıklarını sanmıştım. Open Subtitles عندما أدركت أنهم يغادرون الفندق خطر لي، أنهم قـد يهربون
    BAYANLAR 1 979'dan beri hiç bayan müşteri olmadığını fark ettiğimde burayı ofise çevirdim. Open Subtitles لم أدخل هنا من قبل. عندما أدركت أن النساء لم يأتين منذ 1979، حوّلته إلى مكتب.
    İyi ve kötünün gri olduklarını fark edince, hikayeler de büyüsünü kaybetti. Open Subtitles عندما أدركت أن الخير والشر كانا رماديين فقدت القصص سحرها
    Toplumun girmemi istediği dar kalıba girmeyeceğimi anladığımda özgür hissetmeye başladım. TED شعرت بأنني تحررت عندما أدركت أنني لن أكون أبدا مناسبة للقالب الضيق الذي يُريدني المجتمع أن أتكيّف معه.
    Hamile kaldığımı öğrendiğimde sana söylemenin çok gereksiz olduğunu düşündüm. Open Subtitles لذلك عندما أدركت انني حبلى لم أرى فائدة من إخبارك
    Ve sizi temin ederim, bu kariyerimde çok önemli bir andı. büyük liderin gençlere ve yeni fikirlere inandığını anladığım zaman. TED وأقول لكم كانت تلك لحظة مهمة في حياتي المهنية عندما أدركت أن القائد العظيم يؤمن بالشباب والأفكار الجديدة
    Ama gelmeyeceğinin farkına varınca yalan söyledim. Open Subtitles لكن عندما أدركت بأنك لن تأتي أستعتدت قواي
    O zaman anladım ki, kayıtların üzerinde onun kim olduğunu veya nereli olduğunu gösteren hiçbir şey yok. Open Subtitles وذلك عندما أدركت أنه لا شيء في هذه التسجيلات يخبرنا عن هويته . أو عن مكانه
    İşte o zaman anladım, başka bir yol yoktu. Open Subtitles ذلك عندما أدركت بأنه كانت هناك طريقة وحيدة للخروج من هذا
    İşte o zaman anladım bir tanrıça ile evli olduğumu. Open Subtitles عندما أدركت أني متزوج من الالهة
    Seni sevdiğimi o zaman anladım. Open Subtitles هذا عندما أدركت أني وقعت في حبك
    Havada olduğumu, ve neredeyse boş bir havuza atladığımı fark ettiğimde... Open Subtitles عندما أدركت أنني في الهواء أقفز في بركة شبه خالية
    Söndüremeyeceğimi fark ettiğimde kaçtım. Open Subtitles و عندما أدركت ما حولي لم أستطع إطفاء الحريق، فهربت
    Bunu fark ettiğimde, diğer çocuktan ayrıldım ve... Open Subtitles , و عندما أدركت ذلك . . قطعت علاقتي مع الشاب الآخر
    Bilmediğini fark edince sana kibarca anlatmaya çalıştım. Open Subtitles عندما أدركت أنك تجهل حاولت أن أريه لك برقّة
    Gilda olduğunu anladığımda çok şaşırmıştım. Open Subtitles عندما أدركت أنها غيلدا كنت متفاجئاً كما كنت متأكد أين كنت
    ABC vitaminlerinin gerçekte ne olduğunu öğrendiğimde sonunda onların ne olduklarını farkettiğimde tüm dünyam zifiri karanlık olduğunda... Open Subtitles عندما أكتشفت ماهي حبوب الفيتامينات تلك . عندما أدركت ماذا كانت .. عندما عالمي كله تحول الى ظلام دامس
    Evliliğimiz kocamın üçüncü aşkı olduğumu anladığım zaman bitmişti. Open Subtitles الزواج كان قد إنتهى عندما أدركت أنني كنت ثالث حب في حياة زوجي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more