"عندما نتحدث" - Translation from Arabic to Turkish

    • konuştuğumuzda
        
    • konuşurken
        
    • konuştuğumuz zaman
        
    • bahsederken
        
    • düşündüğümüzde
        
    • bahsettiğimizde
        
    • söz ettiğimizde
        
    • bahsettiğimiz zaman
        
    İş arkadaşları ve hastalarla konuştuğumuzda bir şey duyacak mıyız? Open Subtitles عندما نتحدث مع زملائه ومرضاه فلن نسمع عن أيّ شيء؟
    Kadınlardan konuştuğumuzda, onlar ya reddedilmesi gereken istisnalar ya da görmezden gelinmesi gereken anormallikler. TED ولكن عندما نتحدث عن النساء . . دوما نظن انهن استثناء يجب غض البصر عنه او انحرافات يجب تجاهلها
    Terörizmden konuşurken çoğunluk senin Rusya'daki durumunu oldukça korkutucu bulacaktır. TED عندما نتحدث عن الإرهاب معظم الناس يجدون الوضع الذي أنت فيه الآن في روسيا مخيف جدًا.
    İyi bir ülke hakkında konuşurken, 'iyi', 'çok iyi', 'en iyi' dersiniz. TED عندما نتحدث عن بلاد خيّرة، يمكنك أن تكون حسن أو أحسن أو الأحسن.
    Ceza yargılaması reformundan konuştuğumuz zaman, biz, toplum olarak, üç şeye odaklanıyoruz. TED عندما نتحدث عن إصلاح العدالة الجنائية، نحن نركز على ثلاثة أشياء.
    Tabii bu işin güzel yanı şu ki, temiz ulaşımdan ve alternatif ulaşımdan bahsederken uzaklarda ütopik bir yerden bahsetmiyoruz. TED الخبر الجيد أنه عندما نتحدث عن نقل نظيف و حركة مختلفة، نحن لا نتحدث عن مثالية بعيدة
    Bilgi işlem açışından düşündüğümüzde, hemen beyni bir bilgisayara benzetiriz. TED عندما نتحدث عن الإدراك فإننا نقيس الدماغ بجهاز الكمبيوتر ، لامشكلة في ذلك
    Çünkü bence, şehirlerden bahsettiğimizde medeniyeti ve kültürü dünyaya getiren politik kurumlardan bahsediyor oluyoruz. TED والسبب في نظري هو أننا عندما نتحدث عن المدن فإننا نتحدث عن منظمات سياسية ولدت في ثقافتها وحضارتها.
    Beyin hakkında konuştuğumuzda, tek boyutlu ya da basit ya da indirgemeci olmanın tam tersini yapıyoruz. TED عندما نتحدث عن الدماغ، إنه أي شيء لكن أحادي أو مبسط أو إختزالي.
    Yozlaşma hakkında konuştuğumuzda, aklımıza gelen tipik insan türleri vardır. TED عندما نتحدث عن الفســـــاد، هنــــــاك أصناف نمطية من الأفراد تتبادر إلى الذهن.
    Gelişmekte olan ülkelerin şehirleri hakkında konuştuğumuzda, yayalar ve otomobiller arasında gerçekten büyük bir çatışma var. TED هناك حقا صراع ضخم، عندما نتحدث عن مدن البلدان النامية، بين المارة والسيارات.
    Ses telleri, nefes aldığımızda ayrılırken, konuştuğumuzda birbirleriyle çarpışırlar. TED تنفصل الطيات عندما نتنفس، ولكنها تنطبق عندما نتحدث
    Kadınların ihtiyaçları hakkında konuştuğumuzda, yaşadığımız diğer kimlikleri de düşünmek zorundayız. TED عندما نتحدث عن احتياجات المرأة، علينا أن ننظر بعين الاعتبار إلى الهويات الأخرى التي نعيشها.
    Durum bu, fakat yükselen deniz seviyeleri hakkında konuştuğumuzda, bunun zaman içinde, yavaş oluştuğunu düşünüyoruz. TED وهذا ما يحدث، ولكن عندما نتحدث عن ارتفاع مستوى البحار، نعتقد بأنه أمر يحدث بتدرج.
    Fakat o diyalog aşamasına ulaşmak zor, özellikle siyaset hakkında konuşurken. TED ولكن الوصول إلى هذا المستوى من الحوار الحقيقي أمر صعب، خاصة عندما نتحدث عن السياسة.
    Ayrıca konuşurken başka bir yere baktığımı ya da konu dışı bir şey söylediğimi fark edebilirsin. Open Subtitles ،و ربما سوف تلاحظ هذا عندما نتحدث ربما أنظر إلى إتجاه آخر أو أقول أشياء خارجة عن الموضوع
    Biz ölüm hakkında konuşurken, genellikle birisinin ölümünden bahsederiz. Open Subtitles عندما نتحدث عن الموت، نشير في العادة إلى موت شخص ما
    Ama açık etkilerini konuştuğumuz zaman, aslında çok basit olan gerçek bir meseleye bakıyoruz. TED لكن عندما نتحدث عن هذه العوامل الواضحة، فنحن ننظر لمشكلة حقيقية يمكن حلها ببساطة.
    Jamii Bora bunu anlıyor. Ve yoksulluk hakkında konuştuğumuz zaman her sosyal sınıftan insanlara bakmak zorunda olduğumuzu anlıyor. TED جامي بورا تفهم ذلك. وتفهم أنه عندما نتحدث عن الفقر، علينا أن ننظر إلى كافة الناس على امتداد الطيف الاقتصادي.
    Fakat açıkçası, anlık olarak sağlık ürünleri dağıtımından bahsederken, en önemli unsur hastalardır. TED ولكن من الواضح، عندما نتحدث عن تقديم المنتجات الطبية على الفور أكثر شيء له أهمية هو المريض
    Bunu en iyi şekilde açıklamak için bulduğum yol şu ki tahta ile ilgili düşündüğümüzde hepimiz ikiye dört inşaata alışkınız. TED وجدت أن أفضل طريقة لشرح هذا هو أننا جميعاً معتادين على مبنى اثنين في أربعة عندما نتحدث عن الخشب.
    "Bu" fizik olduğunda? Fark ettim ki toplumda fizikten ve imajından bahsettiğimizde onunla yapabileceğimiz şeyleri dâhil etmiyoruz. TED وأدركت أننا عندما نتحدث عن الفيزياء في المجتمع وصورتها في أذهاننا، نحن لا نضمن الأشياء التي يمكننا فعلها عندما نعرفها.
    İkincisi, başarılı olan erkeklerden söz ettiğimizde onların simgelerini ya da öncülerini ya da yenilikçilerinin taklit edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. TED وثانياً .. عندما نتحدث عن الرجال الذين نجحوا دوما نعدهم رموزاً و رواداً و مخترعين ويجب الحذو حذوهم
    Ama biz nükleer enerjiden bahsettiğimiz zaman, aslında bunu kastederiz. Open Subtitles لكن عندما نتحدث عن الطاقة النووية فإننا نعني هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more