Bu, dünyanın gece görüntüsü ve gezegenimizi küresel bir boyutta nasıl etkilediğimizin en çarpıcı örneklerinden birisi de bu. | TED | هذه هي أرضنا في المساء، وذلك واحد من أكثر الأمثلة إثارة عن كيف أثرنا على كوكبنا على نطاق عالمي. |
Ve bu soru şekil değiştirerek hepimiz yapmaya çalıştığımızda nasıl iyi oluruza döndü. | TED | ثم يصبح سؤالا عن, كيف يمكننا جميعا أن ننجح فيما نحاول فعله ؟ |
İnsanlar bana nasıl savaş haberleri yapmaya devam ettiğimi ve bunu yapmaya neden devam ettiğimi sorduklarında, işte nedeni bu. | TED | ولذا ؛ فإنه عندما يسألني الناس عن كيف أواصل تغطية الحرب ، ولماذا أستمر بعمل ذلك ، فإليكم السبب .. |
Demek istediğim, konuşmaya gökada kümelerinin nasıl yararlı olduğunu ve bunun bazı nedenlerini anlatarak başladım. Ama gerçekte neye yararları var? | TED | أقصد أنّني بدأت المحادثة بالحديث عن كيف أنّ عناقيد المجرات مفيدة وأعطيت بعض الأدلة على ذلك، لكن ما هي فائدتها الأصلية؟ |
Onun yerine aramızın ne kadar iyi olduğu hakkında bir kompozisyon yaz. | Open Subtitles | بدلاً من ذلك, اكتبِ مقالة عن كيف انا و انتِ على وفاق. |
İyi bir kardeş olma konusunda bana ders verebileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظنين ان بإمكانك القاء محاضرة علي عن كيف اكون اخت جيدة؟ |
İşte başka bir çizim ve bu da bir araştırmacının HIV virüsünün hücreye nasıl girip çıktığını düşündüğünün çizimi. | TED | هنا رسم إيضاحي آخر، وهذا رسم عن كيف يمكن أن يتصور الباحثون دخول فيروس الإيدز لداخل الخلية والخروج منها. |
Bir vatandaş gazeteciliği platformuna giriş yaptım iReport isminde, ve Bangalore'da manzaranın nasıl olduğuna dair bir video kaydettim. | TED | سجلت في صحيفة تعنى بالمواطن تسمى آي ريبورت، وقمت بتصوير مقطع فيديو عن كيف بدا ذلك المشهد في بانغالور. |
Bugün nasıl bu kadar rahat hissettiğimi ve korkumu nasıl yendiğimi anlatmak istiyorum. | TED | اليوم أود أن أتحدث عن كيف كنت أشعر بالراحة وكيف تغلبت على خوفي. |
Ancak tikleri nasıl deneyimlediğime dair komik bir şey var. | TED | ولكن هناك شيء مضحك عن كيف أعاني من التشنجات اللاإرادية. |
Bunu, nasıl yaptığını kaç tane yaptığını ve kimlere sattığını söyleyeceksin. | Open Subtitles | ستقوم بإخباري عن كيف صنعت هذه؟ وكم صنعت منها؟ ولمن بعتها؟ |
Im, Ben bu işlemden sonra nasıl gözükeceğimi tahmin edebileceğimi sanıyordum. | Open Subtitles | أن أحصل على فكرة عن كيف سيكون شكلي بعد هذه العملية |
Büyünün nasıl yapıldığını da, kaldırıldığını da ne yazık ki bilmiyorum. | Open Subtitles | ليس لدي فكرة عن كيف فعلتها ، وكيف أعكسها ، أسفة |
5 milyon dolarımı nasıl ve ne zaman alacağımı konuşalım istersen. Konuşacağız. | Open Subtitles | ربما علينا أن نتحدّث عن كيف ومتى سأحصل على مالي. وسنفعل ذلك. |
Bu çalışmaları nasıl karşıladığına dair bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | هل لديك أي فكرة عن كيف كانت تدفع لهذه التجرُبة؟ |
Diyelim ki kendini bir köpeğe nasıl sevdireceğini araştırmadın, ama ben araştırdım. | Open Subtitles | سوف أفترض أنك لم تبحث عن كيف تجعل كلبا يحبك لكنني فعلت |
Kuzenim, tüm tahliye süreci boyunca nasıl aklı başında davrandığını anlattı. | Open Subtitles | إبن عمي أخبرني عن كيف كنت قائدا متزنا إثناء الإخلاء بإكمله |
Bu bölüm bir kara büyücünün başka birinin bedenini nasıl ele geçirebileceğinden bahsediyor. | Open Subtitles | وهذا الجزء يتحدث عن كيف لساحره شمطاء أن تدخل جسم أحدهم وتتحكم به |
Bash, bu dünyada kadın olmanın nasıl bir şey olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | باش ليس لديك فكره عن كيف تعيش الفتاة في هذا العالم |
Onun ne kadar güçlü olduğu hakkında bir fikrimiz yok, Natasha. | Open Subtitles | نحن ليس لدينا فكرة عن كيف هو حقا قوي , ناتاشا |
Öldürme konusunda ne kadar iyi olduklarının dışında bir şey yok efendim. | Open Subtitles | وبصرف النظر عن كيف جيدة هؤلاء الرجال في قتل؟ لا يا سيدي. |