"عيب" - Translation from Arabic to Turkish

    • sorun
        
    • kusur
        
    • yanlış
        
    • kusuru
        
    • utanılacak
        
    • hata
        
    • hatası
        
    • kötü
        
    • Kusursuz
        
    • sorunu
        
    • ayıp
        
    • suçu
        
    • kusurlu
        
    • kusurun
        
    • leke
        
    Eşcinsel ya da biseksüel olmakta bir sorun yok ki... Open Subtitles لأنه لا عيب في أن تكون شاذ أو ثنائي الجنس
    Fakat sorun şuydu, gördüğünüz gibi, fikrimin ölümcül bir hatası vardı, ve hata şuydu. TED والمشكلة كانت، كان لفكرتي عيب واحد قاتل وهذا العيب هو
    Doktor, ikizlerimizden, Thomas'ın ölümcül bir kusur olan anasefalisi olduğunu söyledi. TED شرح الدكتور أن واحدًا من التوأمين، توماس، كان لديه عيب خلقي مميت يُدعى انعدام الدماغ
    Eğer daha iyi hissetmemi sağlıyorsa seks yapmamın nesi yanlış? Open Subtitles . ما عيب ممارسة الغزل لو أنه يجعلني أشعر أفضل؟
    Adam zekiymiş ama, onun da bir kusuru varmış. Open Subtitles رغم أن ما صنعه كان شديد الذكاء، إلا أنه كان به عيب.
    Artık yaşIı bir hizmetçi olmakta utanılacak bir şey olmadığını kabullenmem gerek. Open Subtitles على أن أبدأ بإخبار نفسي أن لا عيب بأن أصبح عذراء عجوز
    İlk önce bunun filmden kaynaklanan bir hata olduğunu düşündüm. Open Subtitles فى البدايه أنا أعتقدت أن ذلك مجرد عيب فى الفيلم
    Samanlığımda hiçbir sorun yok. Kale gibi sağlam. Open Subtitles لا يوجد عيب في حظيرتي,انها مصقولة كالدولار
    Uzaktan kumandanın pillerinde bir sorun vardır. Open Subtitles حسناً، حسناً، لا بد من وجود عيب في البطاريات التي في الريموت كنترول
    Galiba beyinlerinde bir sorun olduğunda garip şeyler görüyorlar. Open Subtitles هناك شئ يحدث لعقول بعض الناس عندما يكون بها عيب
    Bir kadına ancak kusur bulmak için bakan şu adam! Open Subtitles الذي لا ينظر الى النساء ابدا الا لرؤية عيب فيهن!
    Çok kez bir kusur olur yaradılışında. Open Subtitles الذين يولدون وفى خلقهم عيب طبيعي او تشويه
    ..teşebbüslerinizde hiçbir kusur bulamadık. Open Subtitles نحن لانجد أي عيب في محاولاتك لتحسين نوعية الحياة الذي حولك
    Bu çok albenili bir mesajdır, çünkü belirlemenin yanlış bir tarafı yoktur; aslında çok tatmin edicidir. TED وهذه رسالة رائعة، لأنه لا يوجد عيب في القياس فهو في الواقع مُرضٍ.
    Ve ben de düşüncelerimi ortaya koyabiliyorum çünkü kamyonumu kapitalizmdeki bu inanılmaz kusur boyunca sürüyorum açgözlülük kusuru. Open Subtitles عيب الطمع. الشيء الذي يقوله الرجل الغني سأبيع لك الحبل لتسليم نفسه معه
    Biliyorum yönetici işi için başvurmuştun, ama geri adım atmakta utanılacak birşey yok. Open Subtitles أعلم أنك كنت تريد وظيفة مشرف لكن لا عيب في بعض التنازل
    Stratejik olarak düşünmüyorlar. İnanıyorum ki bu ölümcül bir hata olacak. Open Subtitles إنهم لا يفكرون بشكل إستراتيجي أعتقد أن هذا سيكون عيب قاتل
    LHC deki 9 bin mıknatıs arasındaki bağlantılardan birinde bulunan üretim hatası TED في أحد المفاصل بين أكثر من تسعة آلاف مغنطيس في مصادم الهدرونات الكبير كان هناك عيب مصنعي
    İnsanın standardının olması kötü bir şey değil, değil mi? Open Subtitles وليس هناك عيب في التمسك ببعض المعايير ، أليس كذلك؟
    Kusursuz olmayan bir taş dünyanın en güzel ellerine takılmaz. Open Subtitles هل ترين ، لا يمكنك وضع حجر ذو عيب على أجمل يد فى العالم
    Bir komünistte tanım olarak mantık sorunu vardır. Open Subtitles الشيوعي، بحكم التعريف، لديه عيب في العقل.
    ayıp sana. Biraz saygılı davran. Gidin buradan. Open Subtitles عيب عليكم، استحوا، اخرجوا من هنا، سأتصل بالشرطة
    Kulak zarlarım patlayacak. Bu hep rock and roll'un suçu. Open Subtitles انه يقتل طبلات اذني هذا هو عيب الـ روك رول
    Bence buradaki önemli nokta hepimizin kusurlu olduğunu kabullenmek. TED وأعتقد أن النقطة الهامة هنا هو الاعتراف بأن كل واحد منا لديه عيب
    Tek bir kusurun var, aniden kontrolden çıkıveriyorsun. Bu gece örneğin. Open Subtitles إنك لا تملك سوى عيب واحد ، الطريقة التى بدأت بها فجأة أن تطلق الرصاص بشكل خارج عن السيطرة
    Yüzünde Tek Bir leke Bile Olmayan Bayan, ki olsaydı kim bilir kaç ödül kazanacaktım. Open Subtitles التي لا استطيع مسك عيب صغير عليها مهما كانت الجوائز التي ربحتها، هي فعلت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more