"غالبية" - Translation from Arabic to Turkish

• çoğu
• çoğunu
• çoğunluğu
• çoğunun
• çoğunlukla
• genelde
• çoğunluk
• büyük kısmı
• çoğunluğunun
• ağırlıklı olarak
• birçok

Şehir tasarımında çalışıyorum ve beklendiği gibi, çoğu şehir yetişkinler tarafından tasarlanıyor.
أعمل في مجال التصميم الحضري، وليس مفاجئًا أن غالبية المدن يُصمّمها البالغون.

Antarktika'yı kaplayan buzun çoğu bölümü dört kilometreden daha kalın.
يصل سمك غالبية الجليد الذي يغطي أنتاركتيكا إلي 4 كيلومترات

Gerçek şu ki, çocuklar çoğu için, hiçbir şeyden iyidir.
في الحقيقة، غالبية الرفاق يظنون أن القليل أفضل من لاشيء

Adamların ve atların çoğunu Chernigovka'ya gönderdim.
أرسلت غالبية الرجال و الخيول إلى تشيرنيجوفكا

Çünkü Amerikanın çoğunluğu gerçekle yüzleşmek zorunda kalmazsa yalnızca kürtajı destekler,
لأن غالبية الأميركيين يدعمون الإجهاض إذا لم يكن عليهم مواجهة واقع

Amerika'daki seçmenlerin çoğunun beyaz olduğu şaşılacak bir şey değil.
إنه لن يفاجئكم أن غالبية الناخبين في أمريكا بيض

Ülkemizdeki sanıkların çoğu devlet tarafından atanan avukatlar tarafından temsil ediliyor.
إن غالبية المدعَى عليهم ببلدنا يَمثُـلونَ من خلال محامين معينين من طرف الحكومة.

Ve öğrendik ki öğretilen anatomi derslerinin çoğu diseksiyon laboratuvarına sahip değil.
علمنا ان غالبية الصفوف التشريحية، لم يكن لديهم مختبر لتشريح جثة.

Geleneksel olarak tıpta tedavi yöntemleri büyük gruplarda test edilir ve çoğu kişide hangi yöntemin etkili olduğuna karar verilir.
تقليديا، كانت العلوم الطبية عن إختبار العلاجات على مدى واسع لتحديد مايمكنه مساعدة غالبية المرضى

çoğu çocuk yakın bir kafede pahalı bir öğle yemeğini karşılayamaz.
ولا يستطيع غالبية الأطفال تحمل نفقات وجبة غداء مكلفة في مقهًى قريب.

Ülkelerin çoğu yerinde sayıyor ya da geriye gidiyor ve Brezilya, Hindistan, Çin, Bangladeş gibi büyük ülkelerin tamamında kayda değer gerilemeler yaşanmış.
غالبية الدول ثابتة في مكانها أو تتراجع، والدول الكبيرة كالبرازيل والهند والصين وبنغلادش أظهرت تراجعًا حادًا.

medeniyetlerin çoğu artık aramızda değil.
غالبية الكائنات وكل الحضارات التي وجدت الآن موجودة في كتب التاريخ.

Ama çoğu devlet memuru oldukça düşük ücret alıyor ve çaresiz hayatları var.
ولكن غالبية الموظفين يتقاضون أجورًا متدنية جدًا ويعيشون حياةً بائسة.

ve çoğu yoksul ülkelerde birçok oldukça temel şeyler nadirdir.
وفي غالبية الدول الفقيرة، فإن الوصول إلى الاحتياجات الأساسية هو أمر نادر.

Çatışma hâlindeki ülkelerin çoğu, kitlesel şiddet mağdurlarına adil bir süreç sunmakta sıkıntı çekiyor.
غالبية الدول في حالة حرب لا تستطيع إنصاف ضحايا العنف الجماعي.

Ama adam, vaktinin çoğunu uyuyarak geçiriyor.
لكنه يمضي غالبية وقته في النوم على أي حال

Evet, bir son sınıf ekonomi öğrencisi olarak vaktimin çoğunu burada geçiriyorum.
إذن، بصفتي رائد في علم الإقتصاد هذا المكان الذي أقضي فيه غالبية وقتي

Geleneksel olarak tutucu olan kırsal kesimlerde ve siyasetin büyük bir çoğunluğu memnun etmediği yerlerde de görüyoruz.
وأيضًا في مجتمعات ريفية شديدة التحفظ، ولكنها حيث تسكن غالبية المخذولين من السياسة.

Hayır, genç öğretmenlerden çoğunun grevden haberi bile yok.
كل، إن غالبية المعلمين الشباب لا يعلمون أى شىء بشأن ذلك الإضراب.

çoğunlukla rüyalar yerine getirilemeyen arzularla baş etmenin yoludur.
غالبية الأحلام تساعد العقل على تسيير الرغبات الغير مشبوعة

Şimdi benim genelde nasıl hissettiğimi anladın.
الآن أنت تشعر بما أشعر به فى غالبية الوقت

Büyük çoğunluk elektrik akımıyla oluşan ısının sebep olduğu yanıklar fakat sol kolundaki bir yanık daha çok kimyasal yanığa benziyor.
وكانت غالبية الحرارية. لكن حرق واحد على ذراعها الأيسر هو أكثر يتفق مع حرق الكيميائية.

Bu ekibin büyük kısmı 10 yıldan fazladır bir arada.
الآن، غالبية هذا الفريق ظلوا سوياً لما ينوف على عقد

Birleşmiş Milletler dünyanın çoğunluğunun karşılaştığı bu sorunla burun buruna gelmişti; detaylı haritalara sahip olmamak.
وقعت الأمم المتحدة في المشكلة التي يواجهها غالبية سكان العالم: عدم وجود خرائط تفصيلية.

Bu semt eskiden ağırlıklı olarak beyazdı ama 80'lerden beri büyük ölçüde İranlı göçü alıyor.
غالبية سكان الحي من البــِـيض.. لكن منذ الثمانينات تم تدفق الايرانيين

Bana birçok çocuk böyle bir özgürlük ister gibi geliyor.
تبدو لي مثل غالبية الصغار وترغب بذلك النوع من الحرية