"غريب لأن" - Translation from Arabic to Turkish

    • garip çünkü
        
    • tuhaf çünkü
        
    Bu garip, çünkü bir kaltak olmak için çok genç! Open Subtitles هذا غريب لأن هذا صغير في العمر لكي تكون وغدً
    Daha önce hiç gelmemiştim, garip çünkü yataklar ve kahvaltılar en sevdiğim iki şeydir. Open Subtitles لم أكن في واحد من قبل أبداً، وهذا غريب لأن السرير والفطور هم أفضل شيئين عندي
    Bu garip çünkü burada bir gazete makalesi var tren istasyonunda oğlunuzu karşıladığınız bir fotoğrafla beraber. Open Subtitles هذا غريب لأن لدي هنا مقال صحفي، وبه صورة لك بمحطة القطار ترحبين بها بابنك
    Bu çok tuhaf. Çünkü tüm erkeklerin tek derdi işini bitirebilmektir. Open Subtitles ذلك غريب , لأن جميع الشبان يهتمون بالقذف
    Evet, bu çok tuhaf çünkü ekonomi programıydı. Open Subtitles و كان الأمر غريب لأن البرنامج كان إقتصادياً
    Bu biraz garip çünkü oynayanların hepsi erkek ve bir şeyleri okuman gerekmiyor. Open Subtitles و هذا غريب .. لأن كلّها أولاد و لا تحتاجُ لقراءة.
    Garip. Çünkü fantezilerinin detayları ona çok anlam ifade ediyor. Open Subtitles وهذا غريب, لأن تفاصيل تخيلاتها تعني لها الكثير.
    Bu çok garip çünkü tüm bu olaylar silah sendeyken, son 6 ay içinde gerçekleşmiş. Open Subtitles هذا غريب لأن كل هذا حدث في الست اشهر الماضية عندما امتلكته
    Bu biraz garip, çünkü... Open Subtitles كل ما في الأمر أنه... إنه لأمرٌ غريب, لأن...
    Ki, çok garip... çünkü bütün Latin Star platformları karada. Open Subtitles وهذا غريب... لأن كل حفارات النفط التابعة للاتين ستار منصوبة على اليابسة
    Çok garip çünkü kış değil. Open Subtitles و هو أمـر غريب لأن الشتـاء لم يحـلّ بعد
    Aslında bu garip, çünkü aslında herkesin en çok Dwight'le ilgili şikayeti var. Open Subtitles و هو أمر غريب لأن بقيتنا واجه مشاكل مع (دوايت)
    Bu garip, çünkü Courtney işine çok bağlı bir çalışandır. Open Subtitles (و هذا غريب لأن (كورتني موظفة واعيةٌ جدا.
    Pekâlâ, anlaşılan bu Götkafa eselerini sergilemek için Dumbo'da yepisyeni bir galeri almış ki bu da çok garip, çünkü Genevieve bunun borç batağında olduğunu söylemişti. Open Subtitles حسناً , علمى مايبدوا ان السيّد احمق اشترى للتو معرضاً فى (دامبو) ليعرض به لوحاته. والذى بدوره امرٌ غريب لأن (جينيفيف) قالت انه كان دوماً مديوناً
    Bu da garip çünkü Jenna'nın annesi çok nazikti. Open Subtitles وهو أمر غريب لأن أم (جينا) كانت لطيفة حقاً
    Bu çok garip çünkü Claire hiç içmez. Open Subtitles . وهو أمر غريب لأن (كلاير) لا تشبهه ابدًا
    Fotoğrafını çekmemişler ki bu çok tuhaf çünkü artık herkesin yanında her zaman fotoğraf makinesi var. Open Subtitles لاحظت أنهم لم يحصلون على صورة له وهذا غريب لأن الجميع في هذه الأيام لديهم كاميرات
    - Bu tuhaf çünkü Cumartesi akşamı senin burada tek başına kaldığın gündü. Open Subtitles هذا غريب لأن... السبت هو الليلة التي قضيتها هنا لوحدك
    Ki bu çok tuhaf çünkü uğraştığım birçok insan, çok kelime kullanır. Open Subtitles وهذا أمر غريب لأن معظم الاشخاص الذين أتعامل معهم كما تعرفين ... ..
    Çok tuhaf çünkü mektup açıcı 90 derecelik açıyla giriyor sonra sanki bir şey arıyormuş gibi 60 derecelik açıyla beynine gidiyor. Open Subtitles هذا غريب لأن الفتاحة دخلت بزاوية 90 درجة ثم إنحرفت بزاوية 60 درجة إلىمخهأعلىوكأنه... كان يبحث عن شيء ..
    Bu da tuhaf, çünkü bu orman Çupakabra'yla dolu olsaydı en azından birinin, yüz millik alandaki tek keçiye saldırmasını beklerdiniz. Open Subtitles و هذا غريب, لأن هذه الغابة (يُفترض أن تعج بالـ(شوباكابرا ستعتقدون أن على الأقل واحد منهم سيهجم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more