Çünkü senin için isteyeceğimiz son şey Öfkeni pasiften agresife dönüştürmek... | Open Subtitles | لأن اخر شئ نريد لك .. أن يكبر غضبك العدواني العدائي |
Bir şekilde, Öfkeni odaklayacağın bir yer olarak, benimle hesaplaşıyorsun. | Open Subtitles | أنا أعنى ، حتى أنا بطريقة ما كمكان لتركيز غضبك |
öfken nefrete dönüşürse ve dönüştüğünde, bilmelisin ki, paylaştığımız bu evde buna yer yok. | TED | وحين يتحول غضبك إلى كره، فلتعلم من فضلك أن لا مكان لذلك في بيتنا المشترك. |
Diğer bir deyişle, ben mahkemeye öfke sorunlarının giderildiğini söyleyene dek burada kalacaksın. | Open Subtitles | لذلك بمعنى أخر أنت هنا حتى أعلم المحكمة أن مشكلة غضبك قد حْلت |
Bana saldırmak yerine, Öfkeni aslında kızgın olduğun kişiye yönlendirsen daha iyi olur. | Open Subtitles | ربما بدلاً من التهجم علي يجب أن توجه غضبك على الشخص الذي أغضبك |
Bir şeye kızgınsın da sinirini benden çıkarmaya mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل أنت غاضبة مني بسبب شيء ما وتنزلين غضبك بي؟ |
Yıllardır bastırdığın öfkenin dışa vurumu bu. | Open Subtitles | هذه الفوضى إستدعاء جسدي لسنوات من غضبك الداخلي |
Biliyor musun, bu Öfkeni kontrol etmeni sağlayacak etkili birkaç teknik biliyorum. | Open Subtitles | تعلمي , أنا اعرف طريقة ستساعدك في تهدئة غضبك هذا إنها جيدة |
Karanlık tarafı seçtin, Öfkeni ve güç arzunu beslemesine izin verdin. | Open Subtitles | لقد اخترت الجانب المظلم و سمحت لان تغذي غضبك ورغبتك للقوة |
Seni hapsettiğim o kafesin de bana karşı olan Öfkeni hafifletmediğini sanıyorum. | Open Subtitles | و أتخيل أن حبسك في ذلك الممر لم يخفف من غضبك تجاهي. |
Öfkeni faaliyete çevirmelisin, acını güce ve yenilgini hayatının sonraki aşamasının başlangıcına çevirmelisin. | TED | لابد أن تحول غضبك إلى نشاط أن تحول ألمك إلى طاقة وانتكاستك الى انطلاقة فيما هو قادم فى حياتك |
Bu öfken Tanrının sana verdigi beyni kullanmanı engelliyor. | Open Subtitles | غضبك يوقف كل ما بداخل هذا الدماغ الذي أمن الله له عليك |
öfken beni eğlendiriyor. Benim dengim olduğuna inanıyor musun? | Open Subtitles | غضبك هذا مسلي هل تعتقدين أنك على قدم المساواة معي ؟ |
Tabii, öfke nöbetin sende hal bıraktıysa. | Open Subtitles | هذا ان لم تكن تشعر بالارهاق من نوبة غضبك |
Ben öfke anlıyorum. Şimdi yerimizi anlamak gerekir. Biz tarafsız bir partiyiz. | Open Subtitles | أنا أتفهم غضبك ، و الآن أريدك أن تتفهمى موقفنا |
Atley anlattı. Konu avanssa, kızgın olmanı anlıyorum. | Open Subtitles | آتلي اخبرني،إذا كان بشأن ماقدّمته،فإنني أفهم غضبك |
Onların birlikte olmasına dayanamıyorsun ve sinirini benden çıkartıyorsun. | Open Subtitles | لا تستطعين احتمال كونهما معاً وتنفسين عن غضبك عليّ |
En önemli olan şey, yapman gereken en önemli şey öfkenin, nefretinin ve acılarının seni karatmasına izin vermemektir. | Open Subtitles | الشئ الحاسم الوحيد والمسؤوليه التى لديك أن لا تتركى غضبك واستياءك واشمئزازك يظلمك |
kızgınlığını biliyorum. Söze olan inancını kaybetmenin, nasıl olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعرف غضبك اعرف كيف هو الشعور بأن تفقد ايمانك بالكلمه |
Böyle hissetmen için bir nedenin var ve öfkeli olmakta da haklısın. | Open Subtitles | إنك لديك سببا لما تشعر به كما أن غضبك مبرر |
Neden bu kadar sinirli olduğunuzu anlıyorum efendim ama gerçekten bir hata yaptığımı düşünmüyorum. | Open Subtitles | أعلم سبب غضبك سيّدي، لكن لم أعتقد بأنّي سأقترفُ خطئاً. |
öfkene yenik düşüp gerçek kılıç kullanarak onu öldürmeye çalıştın. | Open Subtitles | لقد استخدمتَ سيفاً حقيقياً وحاولتَ قتله في ثورة غضبك |
1'den 10'a kadar puan verecek olsan, bana ne kadar kızgınsın? | Open Subtitles | على مقياس من 1 إلى 10، كم يبلُغ غضبك مني تحديدًا؟ |
Yani artık konuşabilirsiniz." "Kötüleyin ve öfkenizi kusun, Twitter ve Facebook sayfanızda." | Open Subtitles | لذا يمكنك الآن الكلام بسوء عنه و ♫ ♫ التنفيس عن غضبك |
Uyursanız, ruh halinizdeki ani değişimler, stresiniz, sinir seviyeleriniz, dürtülerinize hakim olamamanız ve içki içip uyuşturucu kullanma eğiliminiz azalır. | TED | حين تنام لما يكفي، تتقلص تغيرات مزاجك وشعورك بالقلق، ومستويات غضبك واندفاعيتك وميلك للشرب وتعاطي المخدرات. |
Bize, sürekli hastalarina ne anlattigini söylüyorsun, fakat kendi yasindan, öfkenden ve kaybindan bahsediyorsun. | Open Subtitles | أنت تظل تخبرنا ما تقوله لمرضاك لكنك تتحدث بشأن حدادك أنت غضبك أنت, خسارتك أنت |
Bunun acısını bir kez görüştüğün bir kızdan çıkartma. | Open Subtitles | لا تنفث غضبك على فتاة إلتقيتها مرة واحدة فقط |