"غير محدود" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sınırsız
        
    • sonsuz
        
    • limitsiz
        
    • sonsuza dek hatasız
        
    Duygularımız ve hislerimiz adeta Sınırsız bir çeşitlilik içinde, üstüne üstlük hepimiz birbirimizden farklıyız. TED نحن نملك ما يقارب مدىً غير محدود من المشاعر، وعلاوة على ذلك، نحن كلّنا مختلفون.
    Diyeceğim o ki, burada keşfedebileceğimiz Sınırsız sayıda dünya olacak. TED فالحقيقة سيكون لدينا عدد غير محدود من العوالم يمكن أن تكتشف هنا، الان سنذهب إلى المستقبل،
    Sınırsız kredi. İşte anlamı bu. Geri ödemesi olmayan bir açık kredi hesabı. Open Subtitles إئتمان غير محدود هذا ما أعنيه حساب دائن مفتوح بدون ضرائب
    Geçmişte 14 milyar yıl var, ya da 100 milyar köpek yılı, ama geleceğindeki süre sonsuz. TED أربعة عشر بليون سنة في الماضي، مائة بليون سنة بعمر الكلاب، و لكن برقم غير محدود من السنين في المستقبل.
    Bu yüzden limitsiz depolayabilme, limitsiz bant genişliği -herzaman için- şansını bir kütüphaneye ait olan bir şeyi paylaşmak isteyen herkese ücretsiz olarak verdik. TED لذلك فنحن وفرنا مساحات تخزين غير محدودة, مدى حزمة غير محدود للابد مجاناً لأي شخص لديه شيئاً ليشاركه في المكتبة
    Çünkü bir erkek Sınırsız sayıda kadın alabiliyordu. Open Subtitles لأن الرجل كان يستطيع الزواج بعدد غير محدود من النساء
    Sınırsız bir ölçekte daha önce dünyada olmayan yeni kimyasallar. Open Subtitles على نطاق غير محدود المواد الكيميائية الجديدة التي لم تكن موجودة من قبل
    Ayrıca diyor ki, "Ömür boyu telif ücreti Sınırsız fıçı bira ve Duff şirket jetini Sınırsız kullanma hakkı alacağız." Open Subtitles ويقول العقد أيضا سنحصل على أموال حقوق إلى الأبد برميل جعة بلا قاع واستخدام غير محدود لطائرة الشركة
    Sınırsız tarife zaten 200 dolar. Git şunu Sınırsız tarifeye geçir! Open Subtitles يمكنك ان تحضر له نظام غير محدود بـ200 أحضر له النظام غير محدود
    Su içildikten sonra, hiç kuşkusuz deliğin onarılması gerekmektedir ama ayaklarınız neredeyse Sınırsız ipekle doluyken, onarmak işten bile değil. Open Subtitles بالطبع يجب أن يتم إصلاح الثقب بعد الشرب، لكن هذا سهل جداً عندما يكون لديك مخزون غير محدود من الحرير بسيقانك.
    -Çabalamadan Sınırsız orgazmik enerji kaynağı. -Mükemmel iş. Open Subtitles مصدر غير محدود للذّة النكاح، بدون كل التصعيد، ضربة موفّقة
    Ayrıca size, bütün dinlenme tesislerimize Sınırsız erişim hakkı vereceğiz, Open Subtitles و سنمنحكم أيضاً وصول غير محدود إلى كل وسائل الراحة والأستجمام
    Temyiz davanda kullandın, hala senin avukatın... ve sana ulaşması için Sınırsız hakkı vardı böylece kopya cinayetlerini planlayabilirdiniz. Open Subtitles ولكنها لا زالت محامية فلديها وصول غير محدود لك لكي تخططا للقاتل المقلد معاً
    Üstün kaliteli, çok satıyor, Sınırsız kaynak. Open Subtitles نعم بلفعل الأشد طلباً، توفير للمياه غير محدود
    Sadece askerî alandaki uygulamaları bile sonsuz. Open Subtitles التطبيقات العسكرية لوحده سيكون غير محدود.
    Devam eden bir genişleme sonsuz evren fikrini de oluşturuyor. Open Subtitles الطريقة التي نفكر بها حول التضخم هي تعطينا كون غير محدود حقا
    Kuantum mekaniği Sınırsız sayıda evren olduğunu farzediyor ki bu da bu konuşmayı yapan benden ve beni dinleyen senden sonsuz sayıda var demek oluyor. Open Subtitles ميكانيكا الكم نظريته أن هناك عدد غير محدود من الأكوان، مما يعني ان هناك جعل هذا الحديث كمية فوضي لا حصر لها
    limitsiz olmadığınız sürece şefkati idare edemezsiniz limitsiz olmadığınız sürece ve kimse limitsizleşemez. ya öylesinizdir, ya değil. TED لا يمكنك أن تأمر بالتراحم الا اذا أصبحت غير محدود, ولا يمكن لأحد أن يصبح غير محدود, إما أن تكون محدود, أو لا.
    Nokta. Ve limitsiz olmamanın da bir yolu yoktur. TED نقطة. وكذلك فانه ليس هناك أي طريقة لتصبح غير محدود.
    Sana limitsiz bir kredi verecekmiş. Değil mi Nastasya? Open Subtitles فإن سيدة المنزل ستمهلك امهالا غير محدود, هل هذا صحيح نستاسيا؟
    Diziyi, sadece biraz daha karmaşık bir düzen içinde sonsuza dek hatasız olarak devam ettirebiliyorlardı. Open Subtitles و صحيحة تماماً لكي يكمل السلسلة و لكن بتبرير معقد بشكل غير محدود

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more