"فاذا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Eğer
        
    Eğer sayfaların üzerinde herhangi mürekkep kalıntısı kalmışsa program okunur hale getirecek. Open Subtitles فاذا كان هناك اي بقايا للحبر موجودة على الصفحات ستظهرها لنا لقراءتها
    Evet. Eğer yumurta kubbenin güç kaynağıysa yagi onu bulmamıza yardım edebilir. Open Subtitles هذا صحيح فاذا كانت البيضة هي مصدر طاقة للقبة فالجهاز سوف يتعقبها
    Eğer bu beyefendi holistic bir eğitim almış olsa orada oturuyo olur muydu? TED إذاً فاذا تلقى هذا الشخص تعليماً شاملاً، هل كان سيكون هناك جالساً؟
    Ve Eğer araba ve şöförü yeterince iyi ise, yarışı kazanırdınız. TED فاذا كان اداء السيارة و السائق جيد بما فيه الكفاية ، عندها يمكنك الفوز بالسباق
    Eğer vatandaşlık seçme şansınız yoksa, o zaman erkek bir Hintli olmak istersiniz. TED فاذا كان ليس بوسعك أن تختار قوميتك, ستختار في حينها أن تكون رجلاً هندياً.
    Yani Eğer gelecek yıllarda haberlere hükmedecek bu gruplarla konuşmayı reddersek, radikalleşmeyi daha da ileri götüreceğimize inanıyorum. TED فاذا رفضنا الحديث الى تلك الجماعات الجديدة والتي سوف تكون مهيمنه على الاخبار لسنين قادمة سندعم التطرف اعتقد ذلك
    Yani, Eğer birisi bize karşı gerçekten güçlüyse, kendimizi küçültme eğilimi gösteririz. Onların hareketlerini yansıtmayız. TED فاذا كان هنالك شخص ما، يتعامل معنا بقوة، نحن نميل الى أن نجعل انفسنا اصغر ، نحن لا نقلدهم
    Eğer bilgelik arıyorsak, bunu da nasıl yapacağımızı öğrenmemiz gerekiyor. TED فاذا كنا نبحث عن الحكمة، فاننا نحتاج أن نتعلم ذلك أيضا.
    Eğer Mandarin Çincesi öğrenecek olursanız ve ustalaşırsanız: "Bilirsin, onu nerede buldum? TED فاذا رغبت أن تعلم تلك الجمل باللغة الصينية، حينها يتعين أن تقولها بهذا الشكل، بإمكانك أن تعلم؟ فعلت أين هو أجد؟
    Eğer bu sizin sorumluluğunuz olsaydı, bunu nasıl yapardınız? TED لذا فاذا كانت هذه هي مسؤليتك، كيف ستقوم بالامر؟
    Şöyle ki Eğer bir şef olarak bunu menünüze koyarsanız, saldırılmayı göze alıyorsunuz demektir. TED فاذا كنت طاهيا ووضعتها في قائمتك فانت عرضة للهجوم
    Yani, Eğer mikrofona konuşursanız, kulaklıklarınızdan müzik sesi duyacaksınız; Eğer telefona konuşursanız, o zaman video oynayacak. TED فاذا تكلمت في الميكروفون، ستسمع موسيقى في سماعات الرأس، وان تكلمت في الهاتف، ستشاهد فيديو مصورا
    Pekala, Eğer buraya Fransız kahvesinin beynimize nasıl mutluluk salgıladığını anlatmak için geldiyseniz, bu çok iyi bir seçim. TED لذا فاذا جئتم إلى هنا لمحادثة حول كيف أن القهوة الفرنسية ستنشر السعادة في أدمغتنا، فذلك سينجح.
    Eğer diğerlerini de kaybedersek... Gel ve beni bul. Open Subtitles فاذا تفرقنا عن بعضنا البعض تعال وابحث عني
    Eğer bu iki mesajı da kendisine ulaştırabilirsen, ikimiz de sana minnettar oluruz. Open Subtitles فاذا اوصلت هذه الرسائل سنكون كلانا ممتنين لك
    Eğer bunu durdurmak isterse, veya çok gergin olursa, O sinyal verebilir. Open Subtitles فاذا ارادت ان توقف التجربة او اذا اصبحت الامور شديدة التوتر يمكنها ان تعطينا اشارة فنوقف التجربة
    Eğer köpek halatı kemiriyorsa, bunun nedeni bundan hoşlanmasıdır. Open Subtitles فاذا قطعت الحبال فذلك لانها تحب قطع الحبال
    Eğer şimdi ona vurursanız size karşı doğruları söylemeye her zaman korkacak. Open Subtitles فاذا ضربته سيخاف من اخبارك الحقيقة طوال حياته
    Eğer öyle olmasaydın, muhtemelen baban şimdiye ölmüş olurdu. Open Subtitles , فاذا لم يكن كذلك.. ربما كان والدك ميت الان
    Eğer bir şey çıkmazsa müvekkilim suçunu kabul edecek Open Subtitles فاذا خباب مسعاي فإن موكلي سوف يدان خلال المنصة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more