"فتاك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Adamın
        
    • ölümcül
        
    • Oğlun
        
    • oğlan
        
    • adamına
        
    • oğlanı
        
    • adamını
        
    • çocuğun
        
    • Sizin
        
    • Seninki
        
    • Senin çocuk
        
    • senin evladın
        
    Senin Adamın yenilirse cebin galibiyete göre daha fazla para görür. Open Subtitles و إن خسر فتاك سيصبح هنالك المزيد من المال في جيبك
    Şimdi, Adamın yeni bir tedarikçi aradığını söylemişti ve ben de bu yüzden buradayım. Open Subtitles ،الآن، فتاك الكائن هنا قال بأنّك تبحث عن مموّن جديد، وهذا سبب وجودي هنا
    Penis sadece iğrenç bir çıkıntı değil aynı zamanda ölümcül bir silahtır. Open Subtitles القضيب ليس مجرد نتوء قبيح في جسم الرجل إنه سلاح فتاك أيضاً
    Hâlâ senin Oğlun olacak ama sorumluluk onda olacak. Open Subtitles سيبقى ابنك .. فتاك ولكنّها ستتحمل مسؤوليته
    Şüphelimizi yakalamakta senin oğlan epey yardımcı oldu. Open Subtitles إن فتاك ساعدنا للغاية . يإعتباره مشتبهنا الرئيسي
    200 kişinin senin adamına karşı hiçbir şansı olmadığını mı söylüyorsun? Open Subtitles أتقول أن 200 رجل ضد فتاك هذا و لا يعني النصر؟
    Ben senin Adamın değil, göt deliği. Open Subtitles أولاً: أنا لست فتاك أيها الأحمق.
    Adamın gitmek istiyorsa, gidebiliriz. Open Subtitles إذا أراد فتاك القتال، يمكنني القتال
    Umarım Adamın yakışıklı olduğu kadar teslimat işinde de iyidir. Open Subtitles ، أتمنـّى أن يكون فتاك قام بعملية ...التوصيل، أفضل من أن يكون لطيفاً
    Bu küçük bir kira davası değil. Adamın oyuna geliyor. Open Subtitles اليس هذا نزاع الايجار فتاك سيذهب للشقه
    Dua et de Adamın sandığın kadar bu işe hakim olsun. Open Subtitles من الأفضل أن يكون فتاك بارعاً كما تعتقد
    Kişisel stresin ve toplumsal damganın etkileri ölümcül bir kombinasyon. TED إن آثار الضغط الشخصي والوصمة الاجتماعية مزيج فتاك.
    - Bu iyi değil! Bu, ölümcül! - ölümcül değil hayatım. Open Subtitles هذا ليس جيد، هذا فتَاك هذا ليس فتاك عزيزتى.
    Bir ölümcül mantar daha. Saçlı hücre lösemisiyle ilişkili bir bulgu daha. Open Subtitles فطر آخر فتاك مرتبط بخلايا النسيج البيضاء
    Oğlun aleyhine tanıklık etmemi engellemek istiyorsun. Open Subtitles جئت لتوقفني من الشهادة ضد فتاك ؟
    Sanırım, Oğlun Doyle kimler için çalıştıkları bilgisine sahip. Open Subtitles أعتقد فتاك " دويل " قام بتغطية من يعملون لديه
    Çünkü.Senin oğlan bana tapusunu imzaladığından beri, sahibiyim. Open Subtitles لانه منذ أن وقع فتاك الصك لي فأصبح المكان لي
    Senin oğlan Trakyalı'dan hoşlanıyor, değil mi? Open Subtitles فتاك يرفه عن الثراسي, أليس كذلك؟
    adamına etrafta çok dolaşmamasını söyle. Open Subtitles أخبرك فتاك أن يتوقف عن التحرك كثيرا
    oğlanı ortaya mindere çıkart. Open Subtitles دع فتاك يدخل الحلبة، وإلا فأنا وأنت سنواجه مشكلة
    Senden bahsediyorduk ve dedik ki belki de senin adamını, bizim dövüşlerden birine koymalıyız. Open Subtitles لقد كنا نتحدث عنك و ذكرنا هذا ربما علينا أن نضع فتاك في إحدى قتالاتنا
    -Sakin ol, ninecik. Altın çocuğun emin ellerde. Şimdi izninle. Open Subtitles استرخِ يا جدتي فتاك الذهبي بأمان معي
    Sizin şu öldürülen çocuk onlardan biri olabilir mi sizce? Open Subtitles هل تعتقد أن فتاك المقتول رُبما يكون واحد منهم ؟
    Seninki böyle şeylerden hoşlanıyor mu? Open Subtitles هل يفضل فتاك مثل هذه الأشياء أو.. ؟
    Senin çocuk kamyonunda kitle imha silahıyla dolanıyor. Open Subtitles فتاك يتنقل حاملا سلاح دمار شامل في صندوق سيارته.
    İlk önce ben senin evladın değilim ve sana bakışım nefret dolu çünkü senden iğreniyorum. Open Subtitles أولا انا لست فتاك و هذه النظرة التي على وجهي هي نظرة احتقار لانك تقرفني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more