Bazı insanların benim hayatımı iğrenç bulmalarına rağmen ben başardığım işten gurur duyuyorum. | Open Subtitles | لكنني فخوره بما أنجزته رغم ذلك , أفترض بعض الناس سيعتبرون حياتي مقززه |
Ve benimle gurur duyacağına söz verdi, Ve bu hiçbir fark yaratmayacak. | Open Subtitles | واكدت لى انها فخوره بى وان هذا لن يشكل فرقا |
ilk üç kitabımla oldukça gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا في الحقيقه فخوره جداً بأول ثلاثة كتب |
Biraz garip geliyor, hem gurur duyuyorum, hem de utanıyorum. | Open Subtitles | أنا اشعر بالغرابه, انا اقصد أنى فخوره بذلك, ولكن محرجه بعض الشىء |
Oh Hayatım, yaptığın iş gerçekten çok güzel! Seninle gurur duyuyorum! | Open Subtitles | يا للعجب، أنت تعمل مهنة شريفة أنا فخوره بك |
- Sen daha aşağılıksın. Bu gurur verir. | Open Subtitles | لقد مصصتيه لقد مصصتيه جيداً انا فخوره بك |
Onunla ne kadar gurur duyduğumu söyleyemediğim için üzülüyorum. | Open Subtitles | ما يحزننى هو عدم تمكنى من قولى له كم أنا فخوره به |
Eğer tek bir anneye bunun ne için olduğunu açıklayabilseydik, haberlerden gurur duyardı ama biz Ahmet'i bir kumarda kaybettik. | Open Subtitles | إذا أمكننا أن نوضّح فقط إلى أمّ ماذا ربحنا منها ؟ لأخبرناها لجعلها فخوره لكنّنا فقدنا أحمد في مُقامرة |
Onunla o kadar gurur duyuyorum ki. Haftalardır ağzına bir damla alkol koymadı. -Bu yol da izlenebilir tabii. | Open Subtitles | أنا فخوره به، فهو لم يشرب الكحول منذ أسابيع. |
Bugün iyi iş çıkardın. Kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | لقد فعلتي عملا ً جيدا ً اليوم يجب أن تكوني فخوره |
Bunu yaparsam annem benimle gurur duyar. | Open Subtitles | ستكون فخوره بي إذا فعلت ذلك و أطفالي أيضاً .. |
Bunu yaparsam annem benimle gurur duyar. | Open Subtitles | ستكون فخوره بي إذا فعلت ذلك و أطفالي أيضاً .. |
Çok rahatladım. Seninle gurur duyuyorum, canım. | Open Subtitles | هذا رائع, ياله من شيء مُبشر انا فخوره بك, عزيزتي |
Bu gerçekten önemli bir şey. Kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | أنها موضوع كبير حقاً يجب أن تكوني فخوره بنفسك |
Tüm bu hengamede seninle gurur duyardı. | Open Subtitles | لكانت ستكون فخوره بك دائماّ .. تتدخلين فى أمور أخرين |
Söylemek isterim ki İngiliz hükümeti Harriet ve Yüzbaşı Mayers'ın bu olağanüstü kavuşmasında küçük ama önemli bir rol üstlendiği için büyük gurur duymaktadır. | Open Subtitles | اود ان اقول ان الحكومة البريطانيه انها فخوره بالدور الاعلامي الصغير لنشر اللقاء الرائع بين الآنسه هاريت و الكابتن مايرز |
Yine, "Seninle çok gurur duyuyorum!"da bırakabilirdik. | Open Subtitles | مرة اخرى , نستطيع فقط ان نتوقف عند انني فخوره بك |
- Kendinle gurur duyuyor musun? - Paramızı birleştirmek isteyen sendin... | Open Subtitles | فخوره بنفسك انت الشخص الذي يرديد ان يسحب |
Sen hiç son derece gurur duyduğun bir eser yazdın mı? | Open Subtitles | هل سبق لك كتبتي مجموعه من الاعمال انك كنتي فخوره بشكل استثنائي |
-Onunla çok gururlanıyorum. | Open Subtitles | -أنا فخوره بها |
O çok gururlu bir kadın ve çok gururlu bir şofördü. | Open Subtitles | لقد كانت أمرأة فخوره جداً بنفسها وسائقه فخوره جداً |