| Üzgünüm, hiç saç tokası veya diş fırçası yok maalesef. | Open Subtitles | انا اسف ليس لدي اي دبابيس الشعر أو فرشاة الأسنان |
| Bir saç fırçası bulsalar anlardım. Bu arada fırçanı bulup onu sana getireceğim. | Open Subtitles | يمكننى تقبل فكرة فقدان فرشاة للشعر، و بالمناسبة سوف أعثر عليها لك قريبا |
| Sadece diş fırçamı ve havaalanından aldığım mayomu getirdim. | Open Subtitles | كل الذي حصلت عليه ، فرشاة أسناني و ثوب سباحة ابتعته من المطار |
| Pire fırçanı kullanmama izin verdiğin için sağ ol, Buck oğlum. | Open Subtitles | الشكر على السماح لي استخدام فرشاة برغوث الخاص بك، باك الصبي. |
| Diş fırçasını kullanmanın ve çöpü atmamanın ötesinde bir şeyler olduğu kesin. | Open Subtitles | يبدو أنه يتعدى كونك استخدمت فرشاة أسنانها و أنك لا تخرج القمامة |
| Birinin eline fırça tutuştur, ve derhal bir sanat eseri iste. | Open Subtitles | إذا وضعتِ فرشاة في يدّ شخص ما وسألتيه أن يبدع فورا |
| Sen sormadan önce söyleyeyim. Burada bir dişçi fırçam falan yok. | Open Subtitles | وقبل أن تسأل انا لا امتلك دُرجاً هنا أو فرشاة أسنان |
| Çünkü diş çürüğüm yok ve muayeneden sonra diş fırçası veriyor. | Open Subtitles | لكن ذلك لانه ليس لدي تجويفات أعلم أنه سيعطيني فرشاة أسنان |
| Birinin ucunu koparıp, eriterek, diş fırçası değil de bir bıçak yaptığından eminim. | Open Subtitles | قام أحدهم بانتزاع رأسها، وأذابه بحيث صار أبعد عن فرشاة الأسنان وأقرب للسكين |
| Hayır, banyoda sadece bir tane diş fırçası vardı ve o da benimdi. | Open Subtitles | لا ، لم يكن هناك إلا فرشاة أسنان واحدة في الحمام وكانت تخصني |
| Hayır, banyoda sadece bir tane diş fırçası vardı ve o da benimdi. | Open Subtitles | لا ، لم يكن هناك إلا فرشاة أسنان واحدة في الحمام وكانت تخصني |
| Sizde hala eşyalarından var mı, diş fırçası ya da tarak gibi? | Open Subtitles | هل مازلت تملكين بعض أغراضه مثل فرشاة أسنان أو فرشاة شعر ؟ |
| Kasanın arkasında bir diş fırçası ve temiz sütyen bile tutuyordum. | Open Subtitles | حتى أنني تركتُ فرشاة أسنان وصدرية نظيفة خلف ماكينة تسجيل النقود |
| Diş fırçamı bulamıyorum. Galiba arabanda düştü. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أجد فرشاة أسناني اظنني أسقطتها في سيارتك |
| Yani, bende kalmasına izin verdim. Diş fırçamı kullanmasına izin verdim. | Open Subtitles | لقد تركته يبيت، تركته يستعمل فرشاة أسناني |
| Makyaj fırçanı, ...ve aynanı al, ve kaşlarını yukarı doğru tara. | Open Subtitles | خذي فرشاة مكياجكِ وخذي المرآة ثم ابدائي بتمشيط رموشكِ الى الأعلى |
| Ben sadece dinlenmek istedim orada, yatağa yatıp uyumak saç fırçasını kullanmak. | Open Subtitles | فقط اردت ان ارتاح هناك لأنام على السرير ان استخدم فرشاة الشعر |
| İdeogram fırça boyaması gibidir, Japon fırça boyaması gibi. | TED | الايديوغرام يشبه فرشاة الرسم, فرشاة رسم يابانية. |
| Sadece diş fırçam var, kendim taşırım. | Open Subtitles | أنا عندي فقط فرشاة أسنان لكي أحملها و أعتقد أنني أستطيع أن أتدبر أمري |
| Kullanabileceğim yedek bir diş fırçan var mı? | Open Subtitles | هل لديك فرشاة أسنان الفراغ ل يمكن استخدام؟ |
| Kıçını ikna edebilirsen, daha büyük bir diş fırçasına sahip olabilirsin. Anal yollardan... | Open Subtitles | تابع الكلام من مؤخرتك و ستحتاج إلى فرشاة أسنان أكبر , حقيقة شرجية |
| Ben onun yerine, diş fırçasıyla ilişkiye girmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أعتقد قد لا يجب أن أكون مع فتاة فرشاة الأسنان |
| Ve diş fırçasının ağız içindeki etkisinin ne olacağını anlamak için şunları zihnimde canlandırmam gerekiyor: "Bu ağzın sahibi kimdir?, | TED | ولفهم ماذا سيكون تأثير فرشاة الأسنان في الفم، لابد أن أتخيل: من يملك هذا الفم؟ |
| Evet, şey, bilirsin, en azından hapishanede diş fırçasından bıçak oyabilirsin, anlarsın ya. | Open Subtitles | صحيح ,انت تعلم على الأقل في السجن يمكننا صنع سكين من فرشاة الأسنان |
| Pekala, cümlelerden etkilenerek, fırçayı kullanmaya karar verdim. | TED | حسنا، و من وحي هذه الجُمل، قررت أن استخدم فرشاة الرسم. |
| Bu eldivenler tuvalet fırçamla beraber beleşe geldi. | Open Subtitles | هذه القفازات جاءت مجاناً مع فرشاة المرحاض |
| Basitçe bir dalın üzerine fırçanın arkasını bağladım. | TED | لقد قمت ببساطة بوصل نهاية فرشاة الى غصين. |