Eğer seçmezseniz, beni memnun edecek daha fazla sayıda alırım. | Open Subtitles | لو لم تختاروا أنتم ، فسآخذ أنا أعداد أكبر بكثير |
Her neyse, eğer silaha ihtiyacım olursa, seninkini alırım. | Open Subtitles | ,على اية حال.. إن احتجت لواحد فسآخذ مسدسك |
Kaybedersen tüm kazandığını alırım. | Open Subtitles | و إذا خسرت، فسآخذ كل ما فزت به |
Bitirdiğim zaman, bu şişeyi alacağım ve o lanet karpuz kafasının üstünde kıracağım! | Open Subtitles | و عندما أنتهى ..فسآخذ هذه الزجاجه و أكسرها على البطيخه المستديره التى هى رأسه اللعينه |
Saçmalama. Yalnızca sizin ekipten alacağım. | Open Subtitles | لا تكوني حمقاء، فسآخذ البطاقتين من فريقك فقط. |
Tek bir yanlış daha yaparsan, ben de kızını alırım. | Open Subtitles | إن قمت بحركة خاطئة أخرى فسآخذ إبنتك |
Seni yalnız bırakırsa yerini alırım dedim. | Open Subtitles | أنه إذا ترككِ وحيدة فسآخذ مكانه |
Ama tek bir bahiste bile bulunursan, ben de seninkini alırım. | Open Subtitles | لكن لو قمت برهن واحد... فسآخذ شيك أجرة عملك. |
Madem koyuyorsun bir yudum alırım o zaman. | Open Subtitles | إن كنتَ ستصبه فسآخذ رشفه |
Yenilirsen sol kolunu alırım. | Open Subtitles | إن خسرتِ، فسآخذ ذراعك الأيسر. |
Çünkü eğer onu kafasını alamazsam seninkini alacağım. | Open Subtitles | لأنك إذا لم تأتني برأسه فسآخذ رأسك |
- Kendin hazırla o zaman. Ben bir duş alacağım. | Open Subtitles | حسناً، اصنعه بنفسك فسآخذ حماماً |
Sen benden aldın, ben de senden alacağım! | Open Subtitles | فطالما أخذت منّي فسآخذ منكَ! |
Ben dürüst bir adamım ama yürümeyeceksen ayakkabılarını alacağım. | Open Subtitles | {\pos(190,220)} ... إنّي رجل نزيه، لكن إن فرغت من المشي، فسآخذ أحذيتك. |