| Birlikte yürüdüğünüz bu zamanlarda başka şeyler de yaptınız mı? | Open Subtitles | حسناً خلال سيركما وحدكما هل فعلتما شيئاً أكثر من الكلام؟ |
| Bunu daha önce yaptınız mı? | Open Subtitles | لقد فعلتما هذا من قبل , صحيح؟ بالطبع , كثيراً |
| Lütfen, tartışmayın. Elinizden geleni yaptınız siz. | Open Subtitles | من فضلكما , لا تتجادلا لقد فعلتما ما يكفي |
| Ama eskiden yaptığınız gibi sonunu yapabilmenize hiç imkan yok ki. | Open Subtitles | يستحيل أن تكونا قد قدمتما العرض الختامي كما فعلتما سابقاً |
| Anne ve babası olmamanıza rağmen, onlar için çok şey yaptınız. | Open Subtitles | بالرغم انكم لستم ابائهم فعلتما الكثير لاجلهم |
| Hayır, tam da istediğim şeyi yaptınız. | Open Subtitles | لا، لا، لا، لقد فعلتما بالضبط ما أردت منكما فعله. |
| Siz ikiniz sonunda bir kez olsun doğru bir şey yaptınız. Nasıl bir hismiş? | Open Subtitles | وأخيرًا فعلتما شيئًا صائبًا لمرّة، كيف تشعران حيال ذلك؟ |
| Size çok kızgın. Sizden yapmamanızı istediği her şeyi yaptınız. | Open Subtitles | إنّه مستاء جدا منكما، لقد فعلتما كل ما طلب منكما ألا تفعلانه. |
| Nasıl yapıyorsunuz bilmiyorum. Ya da nasıl yaptınız... 30 senedir her gün. | Open Subtitles | لا أعرف كيف تفعلون هذا أو كيف فعلتما هذا يومياً طوال 30 سنة |
| Laboratuvardaki arkadaşlarıma ne yaptınız? | Open Subtitles | رفيقاي الذان كانا في المختبر، ماذا فعلتما معهما؟ |
| İyi deneme, ama ikiniz çocuğu çıkarmak için bir şeyler yaptınız ve toplumda bir arada görünerek o şeyin açığa çıkmasını istemiyorsunuz. | Open Subtitles | محاولة جيدة، لكنكما فعلتما شيئاً لإخراجه ولا تريد انتباه الناس إلى ذلك بالظهور سوياً علناً |
| Kocaman bir şey yaptınız ama kimsenin haberi yok. | Open Subtitles | لقد فعلتما شيئاً كبيراً جداً ولا أحد حتى يعرف بذلك |
| Kucağına oturdunuz! Başka ne yaptınız? | Open Subtitles | جلستِ بحجره، وماذا فعلتما أيضًا؟ |
| Siz çocuklar dün ne yaptınız bakalım? | Open Subtitles | اذاً,ماذا فعلتما البارحة يا اولاد؟ |
| yaptınız. Bu sabah seviştiniz. | Open Subtitles | لقد فعلتما مارستماه هذا الصباح |
| Doğru şeyi yaptınız ve sizin gibi vatandaşların bu şekilde.. | Open Subtitles | حسناً، لقد فعلتما الصواب، وشكراً على تعاون أمثالكما من المواطنين... أجل، أجل. |
| İşte. Gerçekten üzgünüm. Orada yaptığınız neydi? | Open Subtitles | تفضلي، آسف جداً. ماذا فعلتما بالداخل بحق السماء؟ |
| İkinizinde bunları neden yaptığınızı ve ilişkinizi ileriye taşımayı isteyip istemediğinizi çözelim. | Open Subtitles | اكتشاف لما كلاكما فعلتما ما قمتما به سيسمح لهذه العلاقه بالمضي قدماً |
| İyi iş çıkardınız.Onları doğrudan buraya getirmeyi başardınız. | Open Subtitles | حسناً فعلتما لقد جذبتموهم إلى هنا |
| Evet. Çaldınız! | Open Subtitles | بلى فعلتما |
| - Sırtından mı vursaydık? - Yok, doğru olanı yapmışsınız. Tanrı'ya şükür hiçbiriniz yaralanmamışsınız. | Open Subtitles | كلا، لقد فعلتما الصواب، حمدًا لله أنكما على ما يرام |
| Benim için bunu yaptığınıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أكاد أصدّق أنكما فعلتما ذلك من أجلي. |
| Yani eğer dediklerimi yaparsanız polise gerek kalmaz ve hiç bir sorun çıkmaz. | Open Subtitles | ... إذن , إن فعلتما ما أطلبه منكما بالضبط لن تأتى الشرطة ... ولن تحدث مشاكل |