Sana bir şey yaptılar, belki ikimize de uzun zaman önce biz çocukken. | Open Subtitles | فعلوا شيئاً بك وربما بنا معاً، مند مدة طويلة حين كنا أطفالاً. |
Karım hamileyken ona bir şey yaptılar. | Open Subtitles | لقد فعلوا شيئاً لزوجتي عندما كانت حاملاً. |
Bana bir şey yaptılar değil mi? | Open Subtitles | لقد فعلوا شيئاً لى , الم يفعلوا ؟ |
Eğer sana zarar verecek bir şey yapmış olsalardı, sen fark ederdin bence. | Open Subtitles | أعتقد انك كنتِ لتعلمي لو كانوا فعلوا شيئاً عدوانياً بحق |
Jericho'nun politik krize yol açan bir şey yapmış olmasıydı. | Open Subtitles | فعلوا شيئاً أدى إلى أزمةٍ سياسيه |
Bellingham'a çok kötü bir şey yapmışlar. | Open Subtitles | وقد فعلوا شيئاً سيئاً جداً في حق بيلينجهام. |
Bu o değil. Bu benim kocam değil. Ona bir şey yapmışlar. | Open Subtitles | ليس هو، ليس زوجي لقد فعلوا شيئاً به |
Hizmetçinin cesedi bulunan kadar hiç bir şey yaptıklarını isptalayamazsın. | Open Subtitles | لايمكنك إثبات أنهم فعلوا شيئاً حتى العثور على جثة الخادمة |
Sürekli yanlış bir şey yaptıklarını düşünürler ve genellikle mobilyaları olur. | Open Subtitles | دائماً يعتقدون أنهم فعلوا شيئاً خاطئ وعادةً يأتون مع أثاث |
Ne yaptıklarını bilmiyorum ama bir şey yaptılar. | Open Subtitles | لا أعلم ما فعلوه ولكنهم فعلوا شيئاً. |
Bize bir şey yaptılar. | Open Subtitles | لقد فعلوا شيئاً لنا |
Oğluma bir şey yaptılar. | Open Subtitles | لقد فعلوا شيئاً لابني. |
Çünkü korkunç bir şey yaptılar, | Open Subtitles | لأنهم فعلوا شيئاً فظيعاً |
- Bana bir şey yaptılar. | Open Subtitles | هل تأذيتِ؟ - لقد فعلوا شيئاً بي... |
Jason, ona bir şey yapmış olmalılar. | Open Subtitles | (جيسون)، لابد أنهم قد فعلوا شيئاً به. |
Ona bir şey yapmışlar. | Open Subtitles | حسناً , إنظري إليه , لقد فعلوا شيئاً له |
Bu odaya bir şey yapmışlar. | Open Subtitles | لقد فعلوا شيئاً بهذه الغرفة. |