"فعليهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • zorundalar
        
    Organizasyonu ara. Neyi olduğunu biliyorlarsa yardım etmek zorundalar. Open Subtitles اتصلي بالمنشأة , لو عرفوا فماذا أخطأوا فعليهم أن يساعدوكي
    İşte, bu tarihsel toplum, kardeşim. Onu asmak zorundalar. Open Subtitles هذا مُجتمع مُهتم بالتاريخ لذا فعليهم تعليقها
    Böylece bu yavrulara iyi bir başlangıç vermek için bu bolluğu, burada olduğu sürece kullanmak zorundalar. Open Subtitles ،لذا، لإعطاء هذه الأشبال بداية جيّدة فعليهم الاستفادة قدر الإمكان من هذا الكنز الثمين وهو موجود هنا
    Yetişkin olduklarında, cevizi tek başlarına kırmak zorundalar. Open Subtitles لو أرادو الاستقلال فعليهم أن يتعلّمو كسر جوزاتهم
    Hayır, İranlılar gücü ellerinde tutmak istiyorlarsa, bana ödeme yapmak zorundalar. Open Subtitles كلا ، إذا كان الإيرانيون يريدون إمتلاك القوّة فعليهم أن يدفعوا لي
    Bu şarkıyı duyduklarında, içeceklerini bitirip kıyafetlerini çıkarmak zorundalar. Open Subtitles عندما يسمعون تلك الأغنية فعليهم أن يشربوا ويخلعوا كل ملابسهم
    Eğer Skwerkel okulu istiyorsa... önce beni almak zorundalar. Open Subtitles إن كانت سكويركل تريد هذه المدرسة، فعليهم اجتيازي للحصول عليها.
    Ama hikâyeyi tamamlamak için, gerçek bir kovalamacayı çekmeli ve bunu yapmak için havada olmak zorundalar. Open Subtitles لكن لإكمال القصّة، يحتاج الطاقم تغطية مطاردة فعلية وليقوموا بذلك فعليهم الطيران
    Eğer evi yeniden mühürlemek isterlerse başka birine imzalatmak zorundalar. Open Subtitles وإن أرادوا إعادة حجب المنزل، فعليهم تسجيل عقد البيت باسم شخص آخر.
    Başları beladaysa kendi başlarına bir çaresini bulmak zorundalar. Open Subtitles لذا لو كانوا واقعين في ورطة فعليهم أن يحلوا الأمر بأنفسهم.
    Ama burayı istiyorlarsa, bedelini ödemek zorundalar. Open Subtitles ولكن إن أرادوا هذا المكان ... فعليهم دفع ثمنه
    Beğenmiyorlarsa benimle halletmek zorundalar. Open Subtitles إذا لم يعجبهم ذلك... فعليهم ان يتعاملوا معي.
    Tamam ama yetki tamamen bende, beni dinlemek zorundalar. Open Subtitles -إذاً أنا مسئول كلياً فعليهم إطاعتي
    Hayatta kalabilmek için devam etmek zorundalar. Open Subtitles ليحيو، فعليهم المواصلة
    Kendi yollarını bulmak zorundalar. Open Subtitles فعليهم ان يجدوا طريقهم
    Yine de vergilerini ödemek zorundalar. Open Subtitles وبالتالي، فعليهم دفع الرسوم !

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more