hiçbir şey yapmamak fazla maliyet ve daha da kötüsü azalan zaman demektir. | TED | عدم فعل أي شيء يعني تكلفة أكبر، وأسوء من ذلك، تعني وقتاً أقل. |
Evet, ama biz bir şey yapmadan Büyü Okulundan... okulundan gitmeyecekler. | Open Subtitles | نعم ، لكنه ابتعد عن مدرسة السحر قبل أن نستطيع فعل أي شيء |
- ...her şeyi yapabilirsin - Tamam, güney aksanını bırakırsan belki. | Open Subtitles | قادرة على فعل أي شيء حسنا , قلل من اللهجة الجنوبية |
Eğer onun için yapabileceğin birşey varsa, hemen yapılmasını istiyorum. | Open Subtitles | إذا تستطيع فعل أي شيئ لها, فأنا أريد ذلك حالاً. |
Tek yapmam gereken... her seferinde ufak bir adım atmak, ve böylece her şeyi yapabilirim. | Open Subtitles | كل ما يجب أن أفعله هو أن أخطوا خطوات صغيرة بكل وقت وأستطيع فعل أي شئ. |
Herhangi biri bile tehdit edici bir hareket yaparsa, üzerinde delik açın. | Open Subtitles | لو أي شخص منهم فعل أي حركة تهديد اصنع فتحة في جسده |
Söyleyebilir. Sizi bundan uzak tutmak için herşeyi yaparım. | Open Subtitles | ربما يقول أحدهم، أريد فعل أي شيء لإبعادكم عن هذه الفوضى |
O kapılardan geçmesini biraz daha zorlaştıracak bir şey yapabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك فعل أي شئ لتصعب عليه عبور تلك الأبواب ؟ |
Yani bunların hiçbirini yapmamıza gerek yok. | Open Subtitles | إذن لم نكن بحاجة الى فعل أي من هذا |
Aptalca bir şey yapmak istiyorsan benim yapabileceğim bir şey yok demektir. | Open Subtitles | لو أردتِ فعل شيئاً بهذا الغباءِ فلا يُمكنني فعل أي شئ تجاهه |
Ortaokulda olmaktan dolayı çok mutluydum. Öğrenebilmek için mümkün olan herşeyi yapmaya karar verdim. | TED | شعرت أنني سعيد جداً في اليوم الثاني للمدرسة. لذا كنت مصمماً على فعل أي شئ ممكن لأتلقى تعليمي. |
Çünkü eğer iyiyseniz, bu konuyla ilgili bir şey yapmanıza gerek yok. | TED | لأنه إذا كنت تشعر أنك بخير، لن تكون مرغما على فعل أي شيء حياله. |
hiçbir şey yapmak zorunda değilsin! Neden o yatağa geri gitmiyorsun? | Open Subtitles | لا يجب علي فعل أي شيء لم لا تعود لذلك الفراش |
hiçbir şeyin nasıl yapılacağını bilmiyorlar ve Wall Street'te hiç iş kalmadı. | Open Subtitles | هم لا يعرفون فعل أي شيء ولم تبقى أي وظيفة في الشارع |
Kullanımı serbesttir ve bunu için yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | هي ملك عام , ولن تستطيعي فعل أي شيء حياله |
Hiç bir şey yapmadan yaşanan bir yaşam... yavaş bir ölümden farksız. | Open Subtitles | الحياة التي تعيش بدون فعل أي شيء ... إنها مثل الموت البطيء |
Ama hayatının yarısının uyumak, yemek pişirmek, masa hazırlamak gibi bildiğin işler haricinde bir şey yapmadan geçip gitmesine izin veriyorsun. | Open Subtitles | لكنك تركت نصف حياتك يضيع دون فعل أي شيء سوى النوم والطبخ وإعداد المائدة، و في النهاية, ذلك كل ما تجيدين فعله |
Ve hiç bir şey hissetmediğinde... herşeyi yapabilirsin. | Open Subtitles | وعندما لاتشـعرين بشىء تستطيعي فعل أي شىء |
Sen çok büyük bir bestecisin. Eminim bir şeyler yapabilirsin? | Open Subtitles | أنت ملحننا الأعظم بالتأكيد يمكنك فعل أي شيء؟ |
İyi bir ünün varsa korumak için her şeyi yapabilmen gerekir. | Open Subtitles | إن كانت لديك سمعة محترمة عليك فعل أي شيء للحفاظ عليها |
Söylediğiniz herşeyi yapmam gerektiğini biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تعرفون يا شباب أنه يجب علي فعل أي شيئ تقولونه |
Bennett bu konuda bir şey yapamaz, yaparsa o da hapse girer. | Open Subtitles | وهو لا يستطيع فعل أي شيء وإلا سيذهب إلى السجن أيضاً |
Her şeyi yaparım! Onun yerine beni koyun. Bana istediğinizi yapabilirsiniz umrumda değil, yeter ki onu çıkarın! | Open Subtitles | ضعني مكانها، يمكنك فعل أي شيء بي لا أهتم، فقط أخرجها من هناك |
Ama unutma mafya hataları örtmek için mutlaka bir şeyler yapabilir. | Open Subtitles | ولكن رجال العصابات يمكنهم فعل أي شي لينظفوا أخطائهم من ورائهم |
Bunu yapmamıza gerek yok, tamam mı? | Open Subtitles | لا بأس ليس علينا فعل أي من هذا، حسناً؟ |
Ve yapabileceğim bir şey olursa araman yeter, tamam mı? | Open Subtitles | وإن أمكنني فعل أي شيء آخر، فقط اتصل بي، اتفقنا؟ |
Bir kere elektrik motorunuz olduğunda, istediğiniz herşeyi yapabilirsiniz: arabanın yapısını istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. | TED | وبمجرد حصولك على محركات كهربائية، فإنه يمكنك فعل أي شئ: يمكنك تغيير هيكل السيارة بأي طريقة تريد. |
Herhangi bir şey yapmanıza gerek kalmadan, aşağıya çekiliyormuş gibi hissettirir. | TED | لأنني أشعر بجاذبية العمق ولا أحتاج فعل أي شيء. |