Mümkün, insan hem fakir hem hırsız olabilir. | Open Subtitles | إنها اشياء متوافقة يمكنك أن تكون فقيرا و لصا |
Her şeyi sattı çünkü resim yaparak fakir olunacağını düşünüyordu. | Open Subtitles | باع كل شيء لانه كان يعتقد بان على الفنان ان يكون فقيرا لكي يكون فنان جيد |
Bir kız ya da oğlan olmanız farketmez... yetişkin ya da çocuk, zengin ya da fakir, şişman ya da zayıf. | Open Subtitles | لا يهم سواء كنتَ ولداً أو فتاة كبيرا أو صغيرا ، غنيا أو فقيرا سمينا أو نحيلا |
fakir ve şiddet dolu bir yerdi. | Open Subtitles | باترسون كان حيا فقيرا معدما و أيضا مكانا خطرا |
Kimse senin çocukken ne kadar fakir olduğun hikayelerini artık duymak istemiyor, tamam mı? | Open Subtitles | لا أحد يريد أن يسمع المزيد من القصص عن كيف كنت فقيرا في مرحلة الطفولة ، أفهمت؟ |
Bilmiyorum. Zengin olup onunla yaşamaktansa fakir olmayı tercih ederim. | Open Subtitles | لا أدري، لكنني أقر لك أنني أفضل العيش فقيرا على أن أعيش غنيا معه |
Demek oluyor ki bugün fakir olabilirsin, tamamen çaresizlik içinde yaşıyor olabilirsin. | Open Subtitles | ،والتى تعني أنه قد تكون فقيرا اليوم قد تكون تعيش حياة اليأس بين جدارين |
O da fakir ve yetimdi. Birileri onu bulmuştu. | Open Subtitles | اعني انه كان فقيرا و يتيما و شخصا طيب وجده و ساعده |
Belki de müthiş fakir olsam daha iyi. Bazen fakirler daha mutlu görünüyorlar. | Open Subtitles | ربما افضل ان اكون فقيرا الى حد مبهر بعض الفقراء الذين اراهم يبدون في غاية السعادة |
Fakiri daha fakir, cocukları mutsuz yapan siyasileri ve sistemi her sorgulayısımızda bize uymamız gereken bir prosedur oldugu cevabını verdiler. | Open Subtitles | عندما تسـألي المسـؤولين لم النظام يبقي الفقير فقيرا والاطفال يعانون يجاوبوا لا يمكننا عمل أي شـيء لأنه توجد عملية علينا اتباعها |
Fakiri daha fakir, çocukları mutsuz yapan siyasileri ve sistemi her sorgulayışımızda bize "Hayır, bunu yapamazsınız. | Open Subtitles | يبقي الفقير فقيرا والاطفال يعانون يجاوبوا |
Başarılı bir restoran işletmecisiyim, Ödemek için kanını ve spermini satmak zorunda olan fakir bir garson değilim sonuçta. Samuel,partiye gecikiyorum. Anahtarları verir misin? | Open Subtitles | انا مالك مطعم ناجح ولست نادلا فقيرا يضطر الى بيع دمه ونطفه ليسدد ثمن هذا سامويل تاخرت عن الحفل اعطني المفاتيح تعني مفاتيح الكاديلاك؟ |
fakir ve yapayalnız bir şekilde ölümümü görmek... | Open Subtitles | إنه يريد أن يراني أموت فقيرا وحيداً في أحد البحار الباردة |
Kimse çok zayıf, çok fakir, çok günahkar değildi. | Open Subtitles | ألم يكن أحد ضعيفا ً جدا ً، فقيرا ً جدا ً، شريرا ً جدا ً |
Kayın biraderi onu NYPD ile düzgün bir teslimat üzerine aldattıktan sonra fakir olarak öldü. | Open Subtitles | توفي فقيرا بعد أن شقيق في القانون للغش له من شحنة موحدة مع شرطة نيويورك. |
Babam onun fakir olduğunu ve geleceği olmayan bir endüstride çalıştığı için de fakir kalacağını söylüyor. | Open Subtitles | ابي يقول انه فقير و سيظل فقيرا ان ظل يعمل في صناعات فاشلة |
Bu yüzden insanların çoğu, özellikle Asya'da, bambudan bir evde yaşamak isteyecek kadar fakir olmayacağını düşünüyor. | TED | و لذلك أغلب الناس و خاصة في آسيا، يعتقدون أنك لا يمكن أن تكون فقيرا كفايةَ أو قروي كفايةَ لترغب في العيش في بيت من الخيزران. |
Tamam, gereksiz sohbet yeter bu kadar. Git fakir ol. | Open Subtitles | حسنا ، يكفى ثرثرة فارغة إذهب وكن فقيرا |
Hiç fakir olmamışsan fakirlere nasıl yardım edebilirsin? | Open Subtitles | كيف تساعد ألفقراء إذا أنت لست فقيرا |
Ona altın getirdiler. fakir değildi | Open Subtitles | .قدّموا له الذهب .لم يكن فقيرا |
"Yoksul olsaydım, çok korkunç olurdu" diyor. | Open Subtitles | يقول أنه إذا كان فقيرا سيكون ذلك رهيبا |