Benim Anladığım bu güç dinamiği beni bir savcı haline getirdi. | TED | فهمي لديناميكا السلطة جعلتني أصبح مدعيا عاما. |
Anladığım kadarıyla Alexander, kişinin kendisini... ..özgür iradesiyle... ..bir sanat eserine dönüştürmesinin insana özgü bir şey olduğunu söylemek istedi. | Open Subtitles | حسب فهمي لكلمات أليكساندر إنّ من المميّزات الخاصة للإنسان القدرة على التّحوّل بإرادته الحرّة إلى عمل فنّي |
Uh, üzgünüm, hayır, yanlış anladın. Ekip insanları, film yıldızları değil. | Open Subtitles | آسف، لقد أسأتي فهمي إنه فريق عمل، ليسوا نجوم أفلام |
Beni yanlış anlama, masum bir çocuk öldürülürken eli kolu bağlı durmayacağım. | Open Subtitles | لا تسئ فهمي ,أنا لم أقف وأري طفل برئ مقتول من قبل |
Bakın, adam hem beni anlıyor hem de öğrendiğime göre, doktormuş. | Open Subtitles | ولم يكن فقط بإستطاعته فهمي ولكن إتضح أنه طبيب |
Beni yanlış anladınız! Ben öyle biri değilim, sadece arkadaşımın sorununu söylüyordum! | Open Subtitles | لا ، أنت أسأت فهمي ، أنا لست من هؤلاء الرجال |
Anladığım kadarıyla arkadaşınızın davranışı yüzünden çocuklarınız zarar görebilirmiş. | Open Subtitles | أجلس على حسب فهمي أن ذلك الأذى قد يصل إلى أطفالك |
Bu albayın alanına giriyor, ama Anladığım kadarıyla her eve bir laboratuvar ekibi yollayacağız. | Open Subtitles | يدخل ذلك في عمل العقيد لكن حسب فهمي فإننا نرسل مختبرا جنائيا لكل منزل |
Anladığım kadarıyla seni dosyaları çalarken yakalamış. | Open Subtitles | لأنه بحسب فهمي أنها أمسكت بك تسرق الملفات |
Anladığım kadarıyla sigorta uzmanlarımdan birini itirafı olmalı bu. | Open Subtitles | إنه فهمي أن أحد محاسبي تأميني إعترف بذلك |
Anladığım kadarıyla, takyonik karanlık maddeyi arıyordunuz. | Open Subtitles | و حسب فهمي كنتَ تبحث عن المادة التايكونية السوداء |
Lütfen affet Ranbir Raj. Ama Beni yanlış anladın. | Open Subtitles | ارجوك سامحني يا رانبير راج و لقد اسئت فهمي |
"Yok öyle bir şey. Yanlış anladın." | Open Subtitles | ابدا يا فيير ليس هنا شيء من ذلك لقد اسئت فهمي |
Beni yanlış anlama, çok güzel bir otel ama ölü bir yer. | Open Subtitles | لا تسيء فهمي, إنه فندق رائع ولكن, أتعلم إنه نوعاً ما ميت. |
Annemi seviyorum, Beni yanlış anlama ama buna ne diyebilirdim ki? | Open Subtitles | ومن الان أحب أمي لا تسيئوا فهمي.. ما عساي أن اقول؟ |
Erkekler arasındaki arkadaşlığın doğasını anlıyor gibi yapmayacağım Dr. Mashland, fakat eminim ki kadınlar arasındaki arkadaşlığa benizyordur. | Open Subtitles | لا أدعي فهمي طبيعة الصدقة بين الرجال ,طبيب مارشلاند لكن دون شك في حسناتها تشابه تلك بين النساء؟ |
Hiç değil. Yanlış anladınız, öfke insanları olduğunuzu söyledim. | Open Subtitles | إطلاقاً أسأت فهمي , لقد قلت أنتم رجال أعمال العنف |
Kamal'ın kardeşi Fahmy bir hükümet arabasını pusuya düşürmüş. | Open Subtitles | (فهمي) أخو (كمال) نصب كمينًا لسيارة حكومية. |
Beni anlamak öyle altyazi gibi degil. Bilinçaltiyla da alakasi yok. | Open Subtitles | فهمي لا علاقة له بما بين السطور إنه لا يتعلق باللاشعور |
anlayabiliyor musun? | Open Subtitles | هل يمكنك فهمي ؟ |
Ne dediğini anladığımdan emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكداً من فهمي لما تقوله |
Bence o kadınların ne söylediklerini anlatırken sanırım Beni yanlış anlamış olmalısın. | Open Subtitles | اعتقد انك أسأت فهمي حين أخبرتك عما قالوه |
Doğru anladıysam eğer, polis nişancıları yaralamak için ateş etmiyor. | Open Subtitles | إذا كان فهمي صائباً ، فإن رماة الشرطة لا يصوبوا ليجرحوا فقط |
Hayır, ben... sen yanlış anlamışsın. | Open Subtitles | لا انا - انت تعرف انت أسأت فهمي هذا ليس ما أردت ان اعنيه |
Ama çocukluğum boyunca, öyle anlar oldu ki ait olduğum farklı dünyalara dair anlayışımı biçimlendirdi. | TED | لكن طيلة فترة طفولتي، كانت هناك تلك اللحظات التي شكلت فهمي عن مختلف العوالم التي انتميت لها. |