Eğer şüpheli bir kayıp yaşadıysa o zaman kovulan ve şu an faturalarını ödemekte zorlanan birini arıyor olabiliriz. | Open Subtitles | حسنا ان كان الجاني قد عانى من خسارة فقد نكون بصدد شخص طرد حينها و يعاني ليدفع فواتيره الآن |
Kartında 700 dolar limit var, faturalarını ödüyor. Hiç borcu yok ve dönmüş çeki de yok. | Open Subtitles | فواتيره يدفع دولار، 175 فيزته حد ديون عليه ليس |
Bazılarımız faturalarını ve maaş bordrolarını aylar önce muhasebeci- lerine postaladılar. | Open Subtitles | البعض منّا أخذ فواتيره ودفعها قبل شهور مضت |
Hangi gerizekalı bir müşterisinin yarım milyon dolarlık fatura yapmasına izin verir? | Open Subtitles | أي نوع من الأغبياء يجعل ضيفا يبقى هنا حتى تصل فواتيره نصف مليون دولار ؟ |
Bay Mulholland faturaları için iki kez aradı. | Open Subtitles | سيد ماكدير السيد مولهولاند ل اتصل مرتين بشأن فواتيره |
Buradan geçen önceki kurbağa da faturasını ödeyemedi. | Open Subtitles | حسنا، آخر المارين من هنا أيضا لم يتمكن من دفع فواتيره. |
- İkimiz de faturalarımızı ödeyebiliriz. - Sanırım benim kazanmamı istiyorsun. | Open Subtitles | سيتمكّن كلانا من دفع فواتيره - أفترض بأنّك تريدنني أن أفوز - |
faturalarını ödeyemedin. Çoğu kişi faturalarını ödeyemeyebilir. | Open Subtitles | إذن أنت متأخرة عن دفع فواتيرك الكل يتأخر عن دفع فواتيره |
Adli kaydı yok, futbol antrenörlüğü yapan, faturalarını erken ödeyen biri. | Open Subtitles | لا سجلات، يدرب كرة القدم، يدفع فواتيره باكراً. |
Eğer olmasaydım onun faturalarını ödediğim için minnettar olmalıydı. | Open Subtitles | إن لم أكن، ينبغي له أن يكون ممتناً أنني أدفع جميع فواتيره |
faturalarını ödemek için biraz para aldı. | Open Subtitles | كان بحاجة لدفع فواتيره حتى انه استغرق بعض المال. |
Onun asistanıydım. Banka işlemlerini yapar, faturalarını öderdim. | Open Subtitles | كنتُ مساعدته، توليتُ أموره المصرفية ودفعتُ فواتيره. |
Ama kocanız faturalarını ödemekte ihmalci. | Open Subtitles | لكن زوجك يكره أن يدفع فواتيره انا آسف |
Bütün hesaplarını kapatıp faturalarını ödemiş. | Open Subtitles | أقفل حساباته كلها وسدد فواتيره |
şey, faturalarını ödüyor gibi durmuyor. | Open Subtitles | حسناً، يبدو أنه لم يكن يدفع فواتيره |
Bu hala hangi gerizekalının bir müşterisinin yarım milyon dolarlık fatura yapmasına izin verdiğini açıklamıyor. | Open Subtitles | لايزال هذا ليس عذرا أي نوع من الأغبياء يجعل ضيفا يمكث هنا حتى تصل فواتيره نصف مليون دولار ؟ |
- Sisteme girmiş ve bir şekilde fatura adresi telefonuyla bağlantılı değil. | Open Subtitles | لقد قام بالتهكير على النظام، وبطريقة ما، إن عنوان فواتيره غير متصل برقمه. |
Tim'in işleri berbat işinde fazla para almıyor ve faturaları millerce uzunlukta. | Open Subtitles | تيم مفلس .. يعمل بوظيفه متواضعه فواتيره ترتفع ميل عن الأرض |
Büyük bi evmiş..faturaları ödemek zor olmalı | Open Subtitles | يا له من منزل ضخم. لابُد أنه من الصعب دفع فواتيره. |
Birisi faturasını zamanında ödememiş. | Open Subtitles | احدهم كان يجب ان يدفع فواتيره في وقتها |
Benim, babamın belediye avukatı olması ile ilgili aklımda kalan tek şey hiçbir zaman faturalarımızı ödeyecek kadar paramızın olmaması. | Open Subtitles | كل ما أتذكره عن والدي بخصوص كونه محامي للمدينة... أنه لم يملك مالًا يكفي لسداد فواتيره |
...zararı faturasına yansıtmadık .ama onu güvenli bir odaya taşıdık bu durumda tedavisinin maliyeti de arttı. | Open Subtitles | "لم ندرّج تكاليف فواتيره الطبية، ولكن نقلها إلى جناح أكثر آماناً، قد زاد تكلفة علاجها والذي يعتبر في حالة حرجة" |
Bu da masraflarını on sekiz yıl boyunca ben ödeyeceğim demek. | Open Subtitles | معنى ذلك سادفع فواتيره لـ18سنة. |